Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Cumhuriyetçiler Çaresiz

13 Nisan 2015 Pazartesi

Büyük oyun Cumhuriyetçileri kıskaca aldı, çaresiz bırakıyor.
Dinci diktatörlüğe, faşizme karşı mısın? O zaman soyculuğa sopçuluğa, feodal bağlara dayanan sosyal devleti reddedip piyasacılığı alkışlayan, ulus devlet döneminin kapandığını ileri süren yeni dünya düzeninin resmi ideolojisine uygun, geçmişin acılarını kaşıyıp her türlü ayrımcılığı körükleyen, dünün sağcısı bugünün orta yolcusu, 1923 devrimi ile didişen, kurucu felsefeyi, hem de kendi evinde sinsice düşman belleten bir siyasi ekibi destekleyeceksin.
Dayatma ortada: Eğer diktatörü istemiyorsan boyunu eğip soykırımcılıkla suçlanmaya razı olacaksın.
Unutmayalım ki çaresiz olmak ayrı, umutsuz olmak ayrıdır.
Ulusal Bağımsızlık Savaşı vermiş bir halk, bu çaresizliği de aşacaktır. Bir gün mutlaka...

ADD’den Uyarı
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin son açıklaması, diktatörlüğü pekiştirecek ayak seslerine karşı bir uyarı niteliğinde...
Ulusun birliği, vatanın bütünlüğü tehlikededir” diye başlayan açıklamada, hazirandaki seçimin tarihsel önemde olduğunun altı özenle çiziliyor: Atatürk’ün kurduğu ulus devletimizin ve devrimlerimizin yok olmaması için hedef; TBMM’de iktidara, tek başına ya da HDP ile birlikte Türkiye’yi ortaçağ diktatörlüğüne ve bölünmeye götürecek olan bir anayasa yapma yetkisi vermemek olmalıdır.
HDP’nin barajın altında kalıp kalmaması AKP ile (APOHDP- PKK) ittifakında sadece masada kimin elinin daha güçlü olacağını belirler ki, bu nedenle demokrasi adına HDP’ye kayacak oylar cumhuriyetçi cephe için bir kayıp olarak düşünülmelidir.
Ulusu ve vatanı parçalayacak olan bu anayasaya karşı mücadele etmek, tüm cumhuriyetçi, yurtsever Türk halkının en demokratik anayasal hakkıdır.”

Paris Caddesi’ndeki Manolya
Ankara gibi bir bozkırda, bizim bildiğimiz üç manolya ağacı çeşitli semtlerdeki bahçelerde bir yaşam direnci simgesi gibi her mevsim yeşil kalır.
Bunlardan biri de Paris Caddesi üzerindeki Adviye Fenik Kreş ve Gündüz Bakımevi’nin bahçesindedir. Sosyal Güvenlik Kurumu’na ait o bina yakın tarihte yıkıldı. Manolya, şimdilik zarar görmemiş durumda.
Onu da keserlerse, Ankara’dan bir yaşam sevinci daha yitip gidecek.

Soma Davası
Soma’da ölen madenciler ile ilgili dava, bugün Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Dava öncesi şehit madencilerin aileleri, 300 günü aşkındır uyuyamadıklarını çığlıklanıyor, maden kırımının sorumlularının hâlâ sokakta dolaştığına inanıyorlar. Sendika, şirket ve devletin ilgili makamları kırımın asıl sorumlusuyken, bütün suçun birkaç tekniker ve mühendisin üzerine yıkılmaya çalışıldığının bilincindeler. Katillerin devlet eliyle korunmasına karşı durmakta kararlılar ve tüm sanık ve sorumluların mahkeme önüne çıkmasını istiyorlar.

Özel Güvenlik
Recep Tayyip Erdoğan, geçmişte her şeyin özelleştirilmesinden yanaydı. Şimdi özel güvenliğe karşı.
2014 yılı verilerine göre, 67 bin 199 birim ve 295 kişi özel güvenlik tarafından korunduğunu, bu alanda istihdam edilen sayısının 233 bin 457 olduğunu belirleyen Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen’e göre, yüksek maliyetleri, özel bir iş olması gibi nedenlerle, özel işyerlerindeki güvenlik hizmetlerinin tümüyle kamu tarafından üstlenilmesi olanaksız. Çünkü 1- 5 yıllık süreli olan kamu idareleri güvenlik hizmet alım sözleşmelerinin haklı bir neden olmaksızın feshi yaklaşık 250 bine yakın insanın işsiz kalmasına neden olacak.

Alevi ve Bektaşilerin Duyurusu
Aralarında Fuat Bozkurt, Şakir Keçeli, Doğan Bermek, Mustafa Cemil Kılıç, Murtaza Demir, İsmail Pehlivan, Rıza Zelyut, Hüseyin Dedesoy, Âşık Ali Sultan, Selahattin Akarsu, Latif Bolat, Ahmet Özuğurlu, Mehmet Şahin’in de bulunduğu yazar, akademisyen, demokratik kitle örgütü yöneticisi ve sanatçının bulunduğu bir grup, seçim öncesi Alevi ve Bektaşilerin siyasi iradesi üstüne ipotek koymaya çalışan, onların inancını dönemsel siyasete göre tarif etmeye kalkışan vesayetçi yaklaşımları reddettiklerini duyurdular. AKP iktidarını da, anayasanın “demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” ilkesine uygun davranmaya çağıran duyuruda, şu önemli saptamalar yapıldı:
“İslam dünyasında yaşanan pek çok örnekten de görüldüğü üzere, mezhepçilikle ‘kazanılan’ iktidarlar ve mezhep zeminine oturan siyaset, iç çatışmaya, boğazlaşmaya ve devletlerin parçalanmasına yol açmaktadır.
Alevilerin geleneksel duruşunu bozmaya yeltenen, yanlış tarif eden, şu veya bu örgütün yanındaymış gibi gösteren medyayı ve siyasi çevreleri, bir an önce bu tavırlarından vazgeçmeye çağırıyoruz. Ülkemizi yönetenlerin, ortaçağ zihniyetini değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerleri olan laik-demokratik- çağdaş hukuk devleti ilkelerini kılavuz almalarını bekliyoruz.”
Duyuru, Alevilerin Atatürk ilkelerini sonuna kadar savunmaya; her şartta, “Yurtta barış, dünyada barış” demeyi sürdüreceklerinin bilinmesi ifadesiyle bitiyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları