Hikmet Çetinkaya

Atma Recep Din Kardeşiyiz...

26 Aralık 2013 Perşembe

Din kardeşleri bir yanda, kan kardeşleri öte yanda...
Bedduacılar o tarafta, duacılar şu tarafta...
Saflar ayrıldı...
Babalar ve oğullar.
Rüşvet ve yolsuzluk!
Yok yok, o değil!
Villalar satılmış, kasalar bürodan gelmiş, oğul pintiymiş.
Eli sıkı!
Yememiş içmemiş, çalışmış, biriktirmiş.
Villacık almışmış!
Mış mış mış!..
Aşağıya tükürsen sakal, yukarıya tükürsen bıyık...
Haydi baştan alalım...
Sakal ve bıyık...
Bıyık aşağıda olsa, sakal yukarıda...
Olur mu!
Oldu işte...
Bunca yıl verdik, daha da ver dediniz...
Verdik!
Allah doyursun...

***

Bize öyle bir yumruk attınız ki sendeledik, yere yığıldık...
Üç bakan istifa etti. Bakan Erdoğan Bayraktar milletvekilliğini bıraktı. Ardından da Tayyip Bey her şeyi biliyordu, o da istifa etsin” deyip bize ihanet etti.
Tam da yerel seçimlere beş kala...
Bu bize yapılır mı?
Yaptınız!
İki elimiz yakanızda, Allahınızdan bulunuz, biz bedduacı değil duacıyız.
Her şey milletimiz için...
Yüce Rabbim için!
Birlik, beraberlik, barış dedik; barış diyarlarında dolaşırken kazığı yedik!
Zehir zıkkım olsun size verdiklerimiz...
O kotaları nasıl görmediniz!
Düzmece kanıt, dalavere, düzenbazlık...
Ne olmuş yani yeşil dolarlar varsa!
Bize niye bu kazığı attınız!

***

İç güçler, dış güçler...
ABD ve İsrail...
Peki yeşil dolarları o poşetlere onlar mı koydu?
Kan kardeşi, can kardeşi...
Sen nerede duruyorsun din kardeşim!
Benden yana mı gâvurdan yana mı?
Dua mı beddua mı!
Hangisi?
Haydi hep birlikte, Esenboğa’da:
“Bedduaya lanet duaya davet!”
Dinle beni Amerika, dinle cemaat!
Ya millet ya zillet!
Hangisi?
Ben zillet değil, millet diyorum...
Millet kazanacak!
Ha gayret!
Mursi’ye dua, Sisi’ye lanet!
Obama’ya selam, yola devam!
Ağır hasar olsa bile, yılmak yok inan!
İnan, hükümete karşı lobi kurmuş ABD Büyükelçiliği...
Siyasi ataşesi gelip Ankara Genç İşadamları Derneği Başkanı’na şöyle demiş:
“Hükümete karşı lobi oluşturuyoruz, siz de katılın!”
Yalanım varsa gözüm çıksın, Sabah’ta okudum...
Bir haber daha Sabah’ta:
“AB elçilerinin Gülenci vakıfla tuhaf buluşması...”
O vakfın adı ne?
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı...
Eee ne olmuş?
Atma be Recep din kardeşiyiz, diyeceğim ama üstüne alınan olacak!
Vakfın Abant toplantılarına gidenleri de bir torbaya doldurup yargılayacak mısınız şimdi?
Türkçe Olimpiyatları törenlerine katılan Başbakan’ı, bakanları falan...

***

Kan kardeşleri, din kardeşleri...
Candaşlar, yandaşlar...
El ele kol kola...
Yürüyelim biz yollarda...
Her şey vatan ve millet için!
Dualarımız sizinle!
Yargısız infaz yaptılar bize...
Çocuklarımızı içeri attılar.
İçim acıyor içim...
Oysa neler vermiştik biz bedduacılara...
Verdik verdik doymadılar.
Bir sabah uyandık ki bize siyasal mühendislik yapmışlar...
Devlet içinde farklı bir yapılanma var...
Devlet içinde devlet yani!
Aaa uyanmış koskoca bakan!
De diyelim?
Günaydın!
O yapıyı neden önceden görmediniz o zaman, biz de işimiz gereği soralım...
Analar, babalar var gözü yaşlı ağlayan...
Oğullar var öldürülmüş!
Viran evlerde yaşayan çocuklar var...
Zamanın şafağında kayıp düşler var...
Zindanlarda ölümcül hastalığa tutulmuş insanlar var...

***

Ey benim kimi meslektaşlarım!
Nasıl bakıyorsun sen toplumun yüzüne, bu rüşvet ve yolsuzluk savlarına karşın.
Bırak yargı görevini yapsın!
Uşak mısın?
Boyun eğmek zorunda mısın?
Bu ülkede kayıp hukuku aramaktan yorulduk...
Şu yaşadığımız coğrafya binlerce yıllık tarihin ve kültürün izlerini taşıyor...
Bir uygarlık çiğnenip kökü kazınırken, insan olmanın onurunu kimseye verme!
Çarpık düzene, yolsuzluklara, rüşvete karşı kim olursa olsun mücadele et!
Bunun için ister muhafazakâr ol, ister solcu, ister liberal, ister sağcı...
Hiç fark etmez!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları