Çiğdem Toker

Türkiye’den 3 kamyon gitti

28 Şubat 2015 Cumartesi

Kara para ve suç gelirleriyle uluslararası ölçekte mücadele eden, kısa adı FATF (Financial Action Task Force) olan OECD bünyesindeki kuruluş, dün önemli bir rapor yayımladı.
“Terörist Örgüt ISIL’in Finansmanı” başlıklı çalışma, Ortadoğu’yu cehenneme çeviren IŞİD’in gelir kaynaklarını 48 sayfalık ayrıntılı bir raporla irdeliyor. Hemen belirtelim ki, giriş sayfalarında raporun, “ABD ve Türkiye’nin ortak liderliği altında ve FATF’nin küresel ölçekteki kurumsal ağından gelen verilerle” hazırlandığı belirtiliyor. Kapsamlı bir araştırmanın ürünü olan raporda, IŞİD’i diğer terör örgütlerinden finansman olarak farklı kılan temel özelliğin, işgal ettiği bölgelerdeki kamu kaynaklarını yağmalayıp kontrolü ele geçirerek işletmesi olduğu vurgulanıyor.
Farklı kaynaklardan derlenmiş önemli verilerin yer aldığı ve akademik bir yaklaşımla kaleme alınan raporda öne çıkan bilgileri paylaşalım:
•Örgütün sadece Irak’taki kamu bankalarında (Ninova, El Anbar, Selahaddin, Kerkük)500 milyon dolar nakit varlığı bulunuyor. Özel müşterilerin paralarını “vergilendirmek” üzere kasada tutuyor.
• Petrol kuyusu yakınındaki kabzımaldan varilini 25-30 dolara aldığı petrolü, biraz uzaktaki marketlere ve diğer tüketicilere, rafineri derecesine göre 60 ile 100 dolara satıyor. (Bu gelir kaynağının, koalisyon uçaklarının bombardımanından sonra düştüğü belirtiliyor.)
• IŞİD, 2014 Haziranı’ndan bu yana Irak’taki 16 buğday silosunu kontrol altına aldı. Mahmur’daki en büyük siloyu da içeren bu varlıklar, Irak’ın yıllık buğday üretiminin yüzde 8’ine karşılık geliyor.
• Irak’ın fosfat, sülfirik asit üreten kamu şirketlerini ele geçiren IŞİD, yılda “birkaç yüz milyon dolarlık” satış yapıyor. Aynı şekilde 5 büyük çimento fabrikasını da ele geçiren IŞİD’in karaborsa satışları nedeniyle kesin satış rakamlarını tahmin etmenin güç olduğu belirtiliyor.
•Suriye’den çalınan ve UNESCO’nun Kültürel Miras listesinde bulunan tarihi eserlerin kaçakçılığından “on milyonlarca dolar”lık gelir sağlandığı kaydediliyor. (8 bin yıllık tarihi eserlerin yağmalandığı da...)
•Çocuklar başta olmak üzere “adam kaçırma” karşılığında elde ettiği fidye parasının 20 ile 45 milyon dolar civarında
olduğu belirtiliyor.
•Amerikan Hazinesi kayıtlarına göre bölgede bulunan ve “yaptırımlar listesi”nde yer alan kişiler ile kâr amaçlı olmayan kuruluşlardan alınan bağış tutarı 2 milyon dolar.
•Diğer yandan yabancı bağışçıların sayısı ve bağış miktarında da önemli artışlar var. Filipin bazlı Abu Sayyaf Group ile Mısır bazlı Ansar Bayt al-Maqdis (ABM) ile güçlü örgütsel bağları var. 

Aylık 10 milyon dolar maaş
• IŞİD’in savaşçıları için yaptığı aylık harcama 10 milyon dolar. Sayıları 20 bin ile 30 bin arasında değişen militanlarına aylık ortalama 350 - 500 dolar maaş ödüyor. Savaşçının niteliği ve milliyetine göre bu tutar 1500 Avro’ya kadar çıkabiliyor. Her savaşçının karısına 50, çocuk başına da 25 dolar aylık yardım yapılıyor.

Üç şüpheli kamyon
“ABD ve Türkiye liderliğinde” hazırlandığı belirtilen bu raporda Türkiye’nin adı 22 kez geçiyor. Bazı örneklerde, Türkiye’nin havaalanında aranan bazı kuşkulu kişilerin girişini engellediği aktarılırken Suriyeli göçmenler için yaptığı faaliyetler ve harcamalara yer veriliyor.
Fakat öyle can alıcı bir bölüm var ki kısa ve üstü örtülü geçilmek istense de raporda kayıtlara geçmiş.
O bölüm, IŞİD’in “kâr amaçlı olmayan kuruluş ve kişilerden aldığı bağış” kaynaklarının irdelendiği 19. sayfada.
Suriyeli mültecilerin ihtiyaçları için toplan-mış gibi görünen yardımların, IŞİD’le bağ-lantılı olabileceği vurgulanan bu bölümde, “bir defasında” Ankara ile bağlantılı bir AB ülkesi polisinin Türk yetkililerinden 3 şüpheli kamyonun durdurulmasını istendiğini ancak yardım kuruluşlarının organizasyonunun Suriye’deki radikal gruplara gideceğinden kuşkulanılan bu kamyonların, “düzenleme eksikliği” gerekçesiyle durdurulamayacağı yanıtının alındığı kayda geçiriliyor.
Rapordan son bir not da dikkat çekici bir eksikliğe dair. Raporun 21. sayfasında, dünyanın değişik ülkelerinden IŞİD’e katılan “cihatçıların” sayısı ülke ülke rakamlı bir grafikle yer almış fakat Çin’den İspanya’ya 39 ülkeden IŞİD’e katılan savaşçılara yer verilen bu grafikte nedense Türkiye yer almıyor.
Türkiye’nin önderlik ettiği bir raporda, iddialar ayyuka çıkmışken kendi durumuna dair bir veri sunmaması tuhaf, daha önemlisi raporun güvenilirliği açısından kuşkulu değil mi?
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları