Hikmet Çetinkaya

HDP Barajı Geçerse!..

28 Şubat 2015 Cumartesi

AKP’nin demokrasi ve özgürlük anlayışı nedir? Ortadoğu’nun iki “stratejik gücü” olarak tanımlanan Türkler ile Kürtler “Yeni Türkiye” odaklı bir uygarlık projesine girişirlerse HDP bu projede yer alacak mı? Bu iki önemli soruyu sorarken, gerçek düşüncelerimizi söylemekten çekinecek miyiz?
Aslında bu sorular hakkında AKP, MHP dışında solcu, sosyalist, komünist, sosyal demokrat, liberal, yurtsever, demokrat kimliğe sahip herkesin düşünmesi ve buna yanıt araması gerekir...
Din sömürüsü, mezhep, ırk, inanç ayrımcılığı temelinde siyaset yapan AKP, 7 Haziran seçimlerine bilinen siyaset anlayışıyla giriyor.
Süleyman Şah Türbesi’ni IŞİD’le yaptıkları pazarlık sonucu “yangından mal kaçırır” gibi PYD denetiminde bulunan Eşme’ye getiren iktidar, bu kaçışı “zafer” olarak kutlarken, Başbakan Davutoğlu da sabah televizyonlarda, “çağdaş kent İstanbul”u anlatıyordu...
Şurada 7 Haziran seçimlerine kaç gün kaldı!
Elbet din üzerinden siyaset yapıp “çağdaş Türkiye” fotoğrafı gösterecekler...
IŞİD’in yolu İstanbul’dan Suriye topraklarına dek uzuyor...
Onlara can kurban!

***

Derin bilgi, kültür sahibi iktidarın tüm korkusu şu:
“HDP seçimlere bağımsız adaylarla değil de parti olarak girip yüzde 10 barajını aşarsa, AK günler benim için biter ve ben tek başıma iktidar olamam...”
Bu korku dalga dalga yayılıyor AKP üst yönetiminde ve alt kadrolarda.
Çok açık söylüyorum, bu gidişle ve kafayla CHP yüzde 30’a ulaşamaz!
CHP’de olup bitenleri yakından değil uzaktan izlesem de, özellikle Ege, CHP’nin “beyliği” değil...
Ege’de üç kentte yerel seçimleri kazandı...
İzmir, Aydın ve Çanakkale...
Sözü sağdan soldan dolaştırarak uzatmaya gerek yok.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, iki saatlik TV programında açık açık anlattı.
Usta gazeteci Cüneyt Arcayürek, dün birinci sayfadaki köşesinde bu konuyu yeniden gündeme getirdi:
“HDP’nin bu seçimlerde askerden kalma yüzde 10 barajını -AKP’ye karşın- aşmasındaki rejimsel yararları, medya ve TV’lerde ukalalık yapan yalaka veya öyle olmayan aydınlar bilerek, bilinçli olarak farkında değilmiş gibi davranıyorlar.”
Cüneyt Abi gibi düşünüyorum ve bu saptamasına aynen katılıyorum...
Neden mi?
HDP, 7 Haziran seçimlerinde barajı aşarsa -CHP adaylarının belirlenmesinden sonra anlaşılır- AKP’nin 400 milletvekili düşü suya değil, denize düşer!
HDP yüzde 10 barajını aşıp Meclis’e girerse Türkiye’nin partisi olur, özellikle Ege’de oylarını artırıp 50-60 milletvekili çıkarır.
HDP barajı aşamazsa, seçim sistemi yüzünden kazanabileceği tüm milletvekilliklerini AKP’ye kaptırır.
Böylece AKP “muradına erer”, başkanlık anayasasını Cüneyt Arcayürek’in yazdığı gibi Meclis’ten geçirir...

***

HDP nasıl bir çalışma yürütüyor, Türkiye’nin partisi olmak için hangi ilişkilere giriyor, kişisel olarak benim fazla bir bilgim yok.
Bildiğim şu:
HDP’nin Meclis’e girememesi, “Türkiyelilik düşüncesinin, bakışının” çöktüğü anlamına gelir.
Bu durum salt HDP’nin değil, Türkiye’nin de sorunu olur bence. Kürtlerle Türkiye’yi ilişkilendirmek, demokrasiyi, özgürlükleri genişletmek, laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yaşanır kılmak, nice kıyımlar ve kırımlarla yüzleşmek.
Bunları yapmak zor değildir!
Sorun sermaye-emek çelişkisini görebilmek, sosyalistleri, komünistleri, demokratları, yurtseverleri, sosyal demokratları aynı cepheye çekebilmek...
Din, dil, ırk, inanç, mezhep üzerinden siyaset yapmamak!
Onun için HDP’ye gereksinimimiz var siyasette, karanlıktan aydınlığa çıkmak için...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları