Hikmet Çetinkaya

Uyduruk Zafer...

24 Şubat 2015 Salı

Bu bir zafer falan değil, apaçık AKP iktidarının Suriye politikasının tümden iflası...
Lami cimi yok, aynen böyle olduğu için bizim arkadaşlar en güzel manşeti atmışlar dün Cumhuriyet’in manşetine:
“Sahte Zafer... Şanlı tahliye!”
Sabah canlı yayında Başbakan Davutoğlu, “sahte zaferi” AKP il başkanlarına anlatırken ağzından bal damlıyordu sanki!
Askerimiz Suriye topraklarına girmiş, Süleyman Şah’ı boşaltmış, askerlerimizi alıp geri dönmüş, türbenin bulunduğu “Saygı Karakolu”nu operasyonla havaya uçurmuştu...
928 yıllık Türk toprağını IŞİD’e bırakıp, türbede yatanları sınıra 200 metre uzaklıktaki Eşme köyüne getirip, orada bulunan bir binaya koymak üzere göndere ay yıldızlı bayrağımızı çekmişti.
Başbakan Davutoğlu “Kimseden yardım almadık” dese de pek inandırıcı değildi bu açıklama. Başta ABD’nin, koalisyon güçlerinin, PYD, YPG’nin haberi vardı.
Kâğıt üzerinde Suriye’nin olan bu topraklar Kürt kantonlarının içinde.
IŞİD zaten askerimizin Kobani ve Rojava üzerinden Suriye topraklarına girmesini, Karakozak köyü yakınlarında kurduğu siperlerden protesto etmişti.
Sözün özü: 39 tank, 57 zırhlı araç, 572 askerin içinde olduğu 100 araç önceki gün gece dokuzda Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan Kobani’ye giriş yapmış, şafak vakti saat 6.30’da geriye dönmüştü...
38 kişi, kutsal emanetlerle Eşme’ye geçmiş, yeni birliklerle buluşmuştu.

***

Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti ABD’nin uygulamalarının altında kaldı...
Kardeşim Esad düşmanım Esad” oldu önce...
Devleti yönetenler “Suriye’ye girelim, Esad’ın defterini dürelim” deyip önce muhalifleri, ardında El Nusra’yı, sonracığıma IŞİD’i desteklerken, Rusya, Çin ve İran’ı unutmuşlardı...
Sandılar ki Esad, Kaddafi ya da Saddam!
Tam tersi oldu...
Otoriter liderlerin devrilmesi özellikle mezhep savaşlarını körüklüyor, binlerce sivil, çocuk, kadın, erkek, yaşlı ölüyor!
Bu yetmiyor, göç dalgası başlıyor...
Bu dönemden emperyalist güçler dersini aldı ama biz alamadık!
İşin öteki boyutunu, “cihat” ilan eden IŞİD’in El Kaide, Taliban gibi köktendinci örgütlere benzemediğini, giderek Ortadoğu’yu kuşatıp Kuzey Afrika’ya indiğini, Türkiye’de çok güçlendiğini unuttuk...
Yiğit bir toplumuz, kendimize çok güveniriz...
Burası tamam ama Celal Başlangıç’ın dün yazdığı gibi daha düne dek “terörist” diyorlardı; bir de gördük ki “ortak operasyon” yaptılar...
Başlangıç’ın değindiği gibi, YPG’yle ortak yapılan bu operasyon, Türkiye’nin Suriye ve Suriye Kürtleriyle ilgili politikasının tam iflasıdır.
Türkiye bundan sonra YPG’ye, dolayısıyla PKK’ye destek olacağını gösteriyor...
AKP iktidarı, bu gerçeği şimdilik saklamaya çalışıyor...
Neden acaba?
Nedeni çok açık: Haziranda yapılacak genel seçimler...

***

Cumhuriyet son günlerde gerçekten kendisine yakışan bir gazetecilik yapıyor, öteki gazeteleri atlatıyor...
Başlıklar “cuk” diye yerine oturuyor...
Can Dündar’ın dün yazdığı gibi tüm arkadaşlarımız canla başla çalışıyor...
Ali Acar’la neredeyse 22 yıl sonra yine aynı çatı altındayız...
40 yıllık arkadaşım ve dostum Ali Acar, başta birinci sayfa olmak üzere tüm sayfaları sil baştan yeniliyor...

***

Başa dönecek olursam şunu söyleyebilirim:
Türkiye, Suriye politikasıyla Cumhuriyet tarihinin en büyük yenilgisini yaşadı...
“Sahte Zafer!”
Türkiye’nin sınırları dışındaki tek toprağı sekiz aydır IŞİD’in kuşatması altındaydı...
Sandukalar sınırımıza 200 metre ötede, Eşme’de...
Yani!
IŞİD’in değil, PYD denetiminin olduğu bölgede...
Hani PYD, PKK’nin Suriye koluydu; ne çabuk unuttunuz!
Bu arada Süleyman Şah operasyonunda şehit olan Muharebe Astsubay Başçavuş Halit Avcı için yüreğimiz yanıyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları