Hikmet Çetinkaya

Linç Kültürü...

21 Şubat 2015 Cumartesi

Linç kültürüyle beslenen, kızların “mini etek” giymelerini, “laik sistemi” eleştirip yaygara koparan, “Cumhurbaşkanı’na tapan”, araya “Bunlar AKP düşmanı kâfirler” damgası vuran bir grup var medyada...
Nereden çıktıkları pek belli değil!
Kimileri PKK itirafçısı, kimileri tam bir yalaka...
Gazetecilik mesleğini ayaklar altına alan şarlatanlar sürüsü...
Bunlar her gece televizyon ekranlarının vazgeçilmez konukları...
Özgecan Aslan’ın vahşice öldürülmesinin ardından “idam cezası”nı gündeme getiren de bunlar.
Elbet destekçileri de var!
Hepsi ama hepsi, “delikanlı adam, erkek” kılığında dolaşıp duruyorlar...
Attıkları slogan belli:
“Kahrolsun laik sistem!”
Çünkü genç kızlar mini etek giyerek erkekleri azdırıyorlarmış...
Utanmak, arlanmak yok hiçbirinde...
Türkiye’nin 2015 yılında geldiği durum aynen böyle...
Linç kampanyasını tıkır tıkır işletiyorlar; laik sisteme, sosyal hukuk devletine kafa tutuyorlar...
Aslında salt kişiler üzerinden bakmıyorum yaşananlara. Linç kültürünün diline, davranış biçimine bakıyorum...
Toplumsal yapının içinde büyüyen hayat ağacının dalları kurumuş, kuşaklar arasında çelişkiler artmış, eğitim din sarmalında olduğu için de laik sisteme karşı bir düşmanlık gelişmiş...
Laik sistem yıkılsın, yerine şeriat gelsin...
İstenilen bu!

***

Özgecan’ın hunharca ölümünün ardından sosyal medyada yazılanları okuyunca, bir toplumun linç kültürüyle nasıl beslendiğini, 13 yıl içinde ne denli gerilediğini böylece görmüş oldum.
Maço dilini kullanan sözde gazeteciler, bilim insanları görmeye toplum olarak alıştık.
Yıllardır ölümleri, acıları yazmaktan bıktım usandım...
Karşılıklı nefreti körükleyip, öfkeyi kabartıp ardından pusuda bekleyenler, Amerika’da üç Müslüman’ın öldürülmesine seyirci kalanlara...
Kim, hangi dinden, ırktan, dilden, renkten, inançtan olursa olsun onların öldürülmesine karşı çıkmak zorundayız...
Suriye rejiminin katliamlarını da, rejim muhaliflerinin, özellikle IŞİD ya da benzeri köktendinci örgütlerin, çoluk çocuk, kadın erkek demeden vahşice öldürülmelerine de tepkimizi gösterirsek uygar bir toplum oluruz...
Türkiye’de tüm kötülükleri laikliğin üzerine yıkıp rahatlamak gibi bir istek var...
Mini etek giyen kızlar erkekleri azdırıyormuş!
Böyle bir mantık olur mu?
Charlie Hebdo katliamında Müslüman terörist, Müslüman polisi kafasına kurşun sıkarak öldürdüğünde ne yapıldı?
Kin, öfke, nefret sarmalında yaşıyorsanız bu soruya asla yanıt veremezsiniz!
Yüreğinizde insani duyguların çiçeklenmiş olması gerekir...
Bir günbatımı telaşında, sevgi, aşk, barış sözcükleri bunun için gerekli değil midir?

***

Deah Barakat, Yusor Muhammed Ebu Salha ve Razan Muhammed...
Obama’nın, Amerikan yurttaşları Suriye kökenli 23 yaşındaki Deah Barakat, 21 yaşındaki Yusor Muhammed ve 19 yaşındaki baldızı Razan’ın, komşuları olan bir ABD yurttaşı tarafından öldürülmelerinden sonra yaptığı açıklama çok önemlidir.
“ABD’de hiç kimse, kim olduğu, nasıl göründüğü için, neye ibadet ettiği için hedef alınamaz. Michelle ve ben kurbanların sevenlerine başsağlığı diliyoruz.”
Oysa benim ülkemde pek önem taşımaz, geçmişte Sivas Madımak, Malatya Zirve Yayınevi katliamlarında olduğu gibi...
Benim ülkemde Müslümanlar Müslümanları öldürür, kendi dininden, ırkından, mezhebinden olmayanları da...
Kimlik ve inanç nefret sarmalında...
Suçlu bulundu:
“Laik sistem!”
Sokağa çıkan, direnme hakkını kullanan herkes suçludur, demokrasisi ve özgürlükleri gelişmemiş ülkelerde...
Ali İsmail, Ethem, Berkin, Necla, Özgecan...
Nice ölülerimiz, kayıplarımız, asit kuyularına atılanlarımız...
Hepsi suçlu!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları