İlhan Selçuk

Gel de Şaşma...

27 Ekim 1998 Salı

PENCERE


Gel de Şaşma!..

Şaşıp kalıyorum...

Yıl 1920...

Arap, İngiliz’le birleşmiş, Türk’ü arkadan vurmuş; Ermeni Rus’la birleşmiş. Doğu Anadolu’yu kana boyamış; Rum Yunan’la, Yunan İngiliz’le birleşmiş, Batı Anadolu’yu ele geçirmiş...

Ülkenin mahvolmadık, yıkılmadık, yanmadık, kan dökülmedik, kül olmadık hiçbir yeri kalmamış...

Kalan ne?..

Elde avuçta İstanbul ile İzmir bile yok!.. Anadolu’nun altı yedi milyon nüfuslu en yoksul bölümüyle, yüzde 95’i okuma yazma bilmez, yorgun, yoksul, bitkin, ezik bir halk...

Nasıl kurtulmuşuz?..

Şaşıp kalıyorum...

*

Yunan’ı nasıl denize döküp hizaya getirmişiz, İngiliz’i İstanbul’dan nasıl çıkarmışız, dünyanın süper güçleriyle masaya nasıl eşit oturmuşuz?..

İnanılır gibi değil...

Sakın rüya olmasın?..

*

Yıl 1923...

Anadolu’da 10-11 milyon savaş artığı yaşıyor; hastalıklı, aç biilaç, parasız; yüzde 95’i elifi görse mertek sanacak kadar alfabesiz...

Ne yapacaksın?..

Demokrasi yap!..

Nasıl yapacaksın?..

2000’e 1.5 kala Nurcu tarikatının ardına bu kadar adam takılmışken, 1923’ün yanmış yıkılmış Anadolusu’nda nasıl demokrasi yapacaksın?.. Komşunun komşuyu boğazladığı iç savaşlardan, Anadolu’yu mezbahaya döndüren dış savaşlardan yeni çıkmışsın. Fabrikan yok, İşçin yok, işadamın yok, mühendisin yok, doktorun yok, uzmanın yok, tüccarın yok, öğretmenin yok, mimarın yok, yolun yok, suyun yok, barajın yok, elektriğin yok, kadınların çarşafta çuvala giriyor, erkeğin dört karı alıyor, yurttaşlık yasası yok, üniversiten yok, banka yok, burjuva yok, proletarya yok, ihracatçı yok, ithalatçı yok, sermayen yok...

Kalkın bakalım...

Nasıl kalkınacaksın?..

Sermayesiz ekonomik kalkınmanın yumurtasız omletten ne farkı var?..

*

Mustafa Kemal kuşağı ne yapmış?.. Yöneticiler devletçiliğe neden ve nasıl sarılmış?.. Türkler bankacılığı nasıl öğrenmiş?.. Merkez Bankası 1930’a değin neden açılamamış?.. Özel sektör nasıl oluşturulmuş?.. Yeni devlet nasıl kurulmuş?.. Çağdaş öğretime nasıl geçilmiş?.. 1920’de 10-11 milyon nüfusun yüzde 95’i alfabesizken savaş artığı bir toplumla okuma yazma seferberliği nasıl açılmış?..

Kitaplıklarda kitap yokken ulusal kütüphane nasıl kurulmuş?..

Okullarda tarih kitabı bile yokken tarih nasıl yazılmış?..

Yok olmanın kuyusundan çıkıp var olmanın doruğuna nasıl tırmanılmış?..

Yunanlı ile dostluk nasıl yapılmış?..

Avrupa’da saygınlık nasıl kazanılmış?..

Şaşıp kalıyorum...

*

2000 yılına 1.5 kala, 60 milyonlukTürkiye’nin haline bakıyorum...

Hiçbir şeyimiz yokken neler yapmışız? Her şeyimiz varken neler yapamıyoruz?..

Bir de bu ortamda Mustafa Kemal’e saldıranlara bakıyorum...

(27 Ekim 1998 tarihli yazısı)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Patrikhanenin Sicili... 11 Haziran 2012
Mumcu'nun Saptamaları... 7 Haziran 2012

Günün Köşe Yazıları