Yeni bir kaza bela olmazsa, daha da önemlisi orijinal (ve “oberjinal” yani “patlıcansı”) bir laf falan etmezse önümüzdeki haftayı da “siyasi ayak” ayağına harcayacağız.

Yamuk iktidar, Bahçeli ile paslaşıp duruyor.

Ve bu ikili, kurumlarını, yasalarını yamulttuğu devlet ile, kesesini ve ruhunu pörsüttüğü milletin ömründen yemeye devam ediyor.

***

3 Kasım 2002’de doğan “nesil” 18 yaşına bastı.

Kaçta kaçı dindar ve kindar oldu?

Hedefi tutturuldu mu, bilemiyoruz?

Bir de saha araştırması yapılsa mesela, İzmir-Buca’da müşterisinden aldığı boş memba suyu damacanasına idrarını yapan, bu arada kameralara yakalanan gencin dindarlık-kindarlık yüzdesi ölçülse...

Bu iğrençliği neden yaptığı, oyunu hangi partiye verdiği ve “Gâvur İzmir” ile ilgili fikri falan sorulsa...

Ve Reyiz çılgınlıktan ve Kanal İstanbul’dan vazgeçtiğini açıklasa...

Yerine dünyanın en akıllı, en hayati ve en yerli-milli projesini, yani

İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm illerde evlerdeki musluklardan memba suyu akıtılacağını ilan etse...

Binde bir ihtimal ile de olsa, idrarlı damacanada su içme riskimizi yok etse.

Çünkü dindar ve kindar neslin kime nasıl davranacağı meçhul.

***

“Oberjin” onlarca çeşit yemeği yapılan bizim sevgili patlıcanımızın İngilizcesi.

Amerikalılar sonradan gördükleri için tadına da biçimine de pek anlam verememişler. İngilizcesini de anlamsız buldukları için yumurtaya benzetip “egg plant” yani “yumurta bitkisi” demişler.

Siyasi liderlerin bazı açıklamaları da pek bir şeye benzemediğinden biz de “cevher yumurtladı” diyoruz.

Amerikancadan esin ile “patlıcanladı” falan olabilir!

***

Geçmişteki “patlıcanlamalarına” bakıp gelecek tahmini yapabiliriz.

***

Reyiz - Bahçeli ilişkisi karnıyarıklık patlıcan benzeri bir ilişikidir.

Akıllara seza ve şifa bir ilişkidir.

Eski Türkiye usulü gazetecilik ve kupür saklama alışkanlığım devam ediyor.

Bahçeli 29 Temmuz 2014 günü, Reyiz’e çakmış da çakmış:

“Sporu siyasete alet etme! Zorla attırılan 3 golün seni kurtaracağını falan sanma!” demiş. (Cumhuriyet 29.07.2014)

***

Niye demiş?

AKP lideri, Başakşehir Fatih Terim Stadı’nı açarken 12 numaralı bir forma giyip sahaya çıkmış ve “danışıklı” 3 gol atmış da ondan demiş?

Bahçeli 12 No’lu formaya da kızmış.

On iki demek, 12. cumhurbaşkanı demek.

Reyiz aslında sıralamada 13. cumhurbaşkanı.

Anayasa değişikliğinden önceki görev dönemini yok sayıyor. Belki de 13’ü uğursuz olarak gördüğü için böyle yaptı.

Reyiz’in hikmetinden sual eden çarpılıyor.

Ama malum olduğu üzere 13 Hıristiyanlarca şanssızlık sayılıyor.

Lüks otellerde 13. kat, uçaklarda 13. sıra yoktur. Bir sonraki numaraya atlanıyor.

Reyiz ise bunu yapmak yerine sırasını önce 12’de sabitledi.

Sonra da “sıfırladı”. Artık “numarasız Cumhurbaşkanlığı” numarası ile yeni “milat” başlattı.

Böylece laik Cumhuriyeti “sıfırladığını” da ilan etmiş oldu.

Ayıptır söylemesi, bunları yazmıştık. (08.07.2018 Cumhuriyet)

***

Bahçeli’nin o günlerde Reyiz’e laf çakması kıskançlıktan falan değil!

“Sporu siyasete alet etmesin...” diye idi.

Daha ağır şeyler de dediydi:

“Yeşil sahalardan sakın medet umma, Türk sporunu kirletme. Kızarıp bozarıp sağa sola saldırma. Sakin ol, koltuğuna yaslan ve bize kulak ver. (...) Hemen de alo Fatih’leri arayıp bizi engelleme. Yandaş hâkimlerine fazla umut bağlama!

Kısıklı’daki villanda para sayıyorsan biraz mola ver de bizi dinle!” (Tövbe tövbe!)

***

AKP lideri, uyumlu ve geçinmeye niyetli bir siyasetçinin yapacağını yaptı.

Bahçeli’nin ağzının payını vermeye kalkmadı.

Onun tavsiyesi üzerine (artık ne yapmaya ara verdi ise) istediği “mola”yı verdi. Gerçi mola oldukça uzun sürdü.

Ama sonunda Bahçeli’nin çok mutlu edecek açıklamasını dün patlattı:

“Sporu siyasete alet etmeyin. Spora siyaset karıştırmayın. Ben spora siyaset karıştırılmasını hiçbir zaman doğru bulmam.”

***

Şimdi, CHP ile İYİ Parti liderleri için de benzer bir açıklama isteme hakkı doğdu. 

Onlar da Reyiz’den “dine siyaset karıştırılmasın!” beyanatı istesin.

İsteyenin bir yüzü!.