Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Gül, Doğruyu Söylemiyor

11 Ocak 2020 Cumartesi

Abdullah Gül, deneyimli gazeteci Sedat Ergin’e, 2003’te ABD’nin Irak’ı işgalini önlemek, Türkiye’yi savaşın hedefi haline getirmemek için samimi çaba” harcadığını ileri sürmüş.

Biz hiç de öyle bilmiyoruz. “Yurt Kemiricileri” adlı kitabımızda konuyu işlemiştik:

Dönemin Başbakanı Gül, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile görüşmesinde, “ABD askerinin Türkiye’de konuşlanması ve Türkiye üzerinden Irak’a geçmesi için MGK’den tavsiye kararı çıkarılmasının iyi olacağını” gündeme getirmişti. Sezer, öneriyi reddetmişti.

Türkiye’nin, ABD’nin peşinden savaşa girmesi ve 70 bin ABD askerinin ülkemizde konuşlanmasını öngören tezkere TBMM’de kabul edilmeyince, dönemin “Hocam Paşa”sı Hilmi Özkök’ü anına alane Abdullah Gül, yeniden Çankaya Köşkü’ne çıkmış, “MGK’nin, Deniz Baykal’ın katılımıyla yeniden toplanarak ABD askerinin Türkiye’ye girmesi konusunda tavsiye kararı çıkarmasını” önermişti. Sezer, bu öneriye de karşı durmuştu.

Gül ve AKP kadroları, o günlerde, bırakın Irak’ı, az kaldı Türkiye’nin işgaline onay vereceklerdi!



Taşeron Kanalı


AKP, yakın geçmişte iktidar ortaklığı yaptığı Gülen casusluk örgütü aracılığıyla ABD askeri gücünü Karadeniz’e ulaştırma görevini yerine getirmek için Ergenekon vb. uydurma davaları kullanmıştı.

O süreçte, dünyaya egemen olmak isteyen Rusya ile ABD’nin dalaşmalarını önlemek için Karadeniz’i barış gölü yapma amacı güden Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın üst düzey kadroları zorbalıkla görevden uzaklaştırılmıştı.

AKP, şimdi Kanal İstanbul ile yine ABD’nin taşeronluğuna soyundu.

Hem de, ABD Temsilciler Meclisi, Saray’daki AKP’linin mal varlığının araştırılması tasarısını kabul etmişken...

Zamanlama da uygun anlayacağınız...


Çocuklardan Elinizi Çekin!

Saray, Biz dine göre hareket edeceğiz” dediğinden bu yana, kamusal yaşamı din kurallarına göre belirleme adımları hızlandı.

Öncelik yine kadınlar ve kızlar...

Gaziantep’te bir ilkokul müdürü, partisinin kapatılmasına neden olmuş eski milletvekili Şevki Yılmaz’ın “küçük yaşta evlenenlerin hapse atılması”nı eleştiren iletisini paylaştı.

Ardından İstanbul İl Sağlık Müdürü, kadın çalışanların giysilerinin edep, adap ve inanca göre uyarlanması” yönündeki resmi yazıya imza attı.

Şimdi de, 12-16 yaştaki kızlara tecavüz etmiş ve bu çocuklardan 10-15 yaş büyük “edepsiz, adapsız”lara af getiriyor; kazık kadar herifleri çocuklarla evlendirmeye kalkıyorlar.

100’lerce demokratik kitle örgütü geçen hafta tüm yurtta ayaktaydı:

Kız çocuğunun kendisine tecavüz eden kişi ile evlendirilmesi, onda değersizlik duygusu, benlik saygısında düşme, öfke, dışlanmışlık ve terk edilmişlik duygularının ortaya çıkmasına neden olur, kendini çıkmazda hisseder. Erken yaş evliliği açık bir çocuk hakkı ihlalidir.

Uygar insanlar bilirler ki:

Çocuklarla evlenmek bir suçtur; suçu işleyen ve suça katılan tüm yetişkinler ceza almalıdırlar.


Hangi Akıl?


İYİ Partili Aytun Çıray, o sözü uyarıcıydı:

Devletin hâlâ bir kurmay ve hariciye aklı kalmışsa, Cumhurbaşkanı’na desinler ki, Goeben ve Breslau macerasından sonra en büyük facia Libya’ya müdahale olacaktır.

Epeydir aklı bir yana bıraktı devlet.

Saray’ın ifadesiyle “ticaretten beşeri münasebetlere, eğitimden evliliğe, temizlikten kılık kıyafete, yaşantının her safhasını düzenleyen” inançlara göre hareket ediyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları