Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hırsız, kaçakçı, dolandırıcı ve hayvan özgürlüğü aktivisti

31 Aralık 2019 Salı

Yılın son kötü sürprizini 29 Aralık Pazar sabahı yaşadım. 



Yurtdışına çıkmak üzere Sabiha Gökçen Havalimanı’na gittim. Uçuş öncesi telaş yaşamayı hiç sevmediğimden 11.35’teki uçuştan 2.5 saat önce 09.00’da pasaport kontrol memurunun önündeydim.



Fakat memur, yurtdışına çıkış engelimin bulunduğunu söyleyerek birine telefon etti.



Yanımıza gelen polis, kendisine eşlik etmemi ve hakkımda yakalama kararı olduğunu söyledi. Nedenini sorsam da yanıt alamadım; “Biz bilemeyiz, adliyeye sevk edileceksiniz, orada savcı söyler” dedi. 



Ardından çantam ve bavulum tümüyle boşaltıldı, içindekiler hakkında tutanak tutuldu, üstüm başım detaylı bir şekilde arandı.



Uçağı kaçırmak istemediğimden polislere işlemler hızlandırılabilir mi diye rica ettim. “Uçuşu unutun, biletinizi iptal edin. Adliyede ifade vereceksiniz. Yetişmeniz imkânsız. Zaten bu saatlerde savcı da gelmez” dediler. 



Uçak biletimi açığa almak için havayolu şirketini aradım ama artık o işlemin zamanı geçmiş. 



* * *



Bir süre sonra bir polis beni aldı, polis aracına binip karakola gittik. Orada dosyamı kaydettiler. Benim işlemim bitse de beklemeye devam ettik.



Bir baktım bir kadına bağırıyorlar, Türkçe ve İngilizce bilmeyen Suriyeli bir kadındı, hırsızlıktan gözaltına alınmış. Sonra üstünden sahte Fransız pasaportu çıkan genç bir Suriyeli ve kaçakçılıktan yakalanan bir adam geldi. 



En sonunda 1 hırsız, 1 dolandırıcı, 1 kaçakçı ve ben 4 şüpheli olarak, 3 polisle birlikte aynı araca binerek Kartal Adliyesi’ne gittik. 



Yolda polislere, “Nereden bileyim hakkımda şikâyet olduğunu? Madem böyle bir durum var, niye önceden bildirilmiyor?” diye söylendim. “E-devlet sitesinden girip bakacaksınız. Sistem böyle” dediler...



Diyelim ki uçuşunuz cumartesi ve bir gün öncesinde bir şikâyet nedeniyle ifade vermeniz gerektiği bilgisi UYAK sistemine giriyor. Bundan haberiniz olmadıysa yandınız!



* * * 



Pazar sabahı olduğundan Kartal Adliyesi’nde ortalık sakindi. Savcının odasına gittik. Neyse ki dedikleri gibi olmadı, savcı gelmişti!



Ne kadar rica etsem de uçağı kaçırmamam için acil durumu savcı kâtibine iletmediler. Bir ara sekreter dışarı çıkınca, koşup kendim söyledim. 



Bu arada uçak şirketini arayıp tekrar bilgi verdim; check-in yapmış olduğum ve sadece kabin bagajım bulunduğundan uçuştan 15 dakika öncesine kadar uçağa alabileceklerini söylediler.



Savcının beni çağırmasını beklerken polis yanıma gelip “Sizin haber medyaya düşmüş bile” diyerek telefonundan Google’daki haberleri gösterdi...



Sinir içinde bir aşağı bir yukarı yürürken savcının beni çağırdığını haber verdiler. Meğer sosyal medyadaki hayvan hakları ile ilgili paylaşımlarım nedeniyle birileri hakaret ettiğimi söyleyerek şikâyette bulunmuş...



Kimseye hakaret etmediğimi, söz konusu kişileri tanımadığımı söyledim, ifade dilekçesini imzalayıp çıktım. Belki çok hızlı hareket edersem uçağı yakalarım diye yoldan bir taksi çevirdim. Şoför elinden geleni yaptı, beni 11.10’da havaalanına getirdi.



İki güvenlik noktasından geçtim, pasaport kontrol veznesine geldim, polis memuru “Burada çıkış yapamayacağınız yazıyor” dedi. Olanları anlatım, UYAK sistemine girmemişler” dedi. 



Savcılığı aramalarını rica etsem de umursamadılar, sanki herkes birleşmiş beni engellemeye çalışıyordu. Tartışma sonucunda telefon ettiler, sistemdeki kayıt düzeltildi. 



* * *



Uçağa bindiğimde haberi internetten görenler geçmiş olsun dileğinde bulundu. Olanlar çoğu kişiyi şaşırttı... 



Hayvan özgürlüğünü savunmak, en büyük endüstrilere, devlet kurumlarına karşı mücadeleyi gerektiriyor. Bu nedenle yaşam hakkını savunduğunuzda çok düşmanınız oluyor. 



O 2.5 saati bir daha hiç yaşamak istemem. Özgürlüklerin bu şekilde kısıtlanması, insanların maddi ve manevi açıdan mağdur edilmesi bu kadar kolay olmamalı. İfade vermem gerektiğine dair bilgi verilse çoktan gider verirdim!



Sadece birileri şikâyet etti diye bir hak savunucusuna hırsız, dolandırıcı, kaçakçı muamelesi yapılıyorsa, bunun adaletle ilgisi olabilir mi? 



Olsa olsa gözdağı ile ilgisi olur...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları