Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Kanal İstanbul’: İktidar sarhoşluğu mu, umutsuzluk mu?

27 Aralık 2019 Cuma

Kötü bir Türkçeyle “Kanal İstanbul” denilen ve sadece İstanbul’u değil, tüm bölgeyi katledecek bir “çılgın proje”:

Bilim insanları karşı...

İstanbullular karşı...

İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da, zaten evli, üç çocuk sahibi bir İstanbullu olarak karşıydı...

Şimdi, görevi gereği, bilimin ve halkın sözcüsü olarak, bu projeyi engellemeye çalışıyor.

Bir basın toplantısında bu projenin İstanbul’u katledeceğini madde madde açıkladı.

1- Terkos Gölü ve Sazlıdere Barajı yok edilecek, İstanbul susuzluğa mahkûm olacak.

2- Deprem riski tetiklenecek.

3- İstanbul ve çevresinin doğası katledilecek.

4- İstanbul’un tarihi talan edilecek.

5- 82 milyonun sırtına 110 milyar lira yük bindirilecek.

6- İBB’ye 23 milyar lira ek maliyet eklenecek.

7- İktidar, gelir rüyası görüyor, getirisi beklendiği gibi olmayacak.

8- Trafikteki sıkışıklık iki kat artacak.

9- Bağcılar, Güngören ve Esenler’i 10 katlı bina kadar yükseltecek, İstanbul’un 50 yıllık hafriyatı yapılacak.

10- 10 bin hafriyat kamyonu daha trafiğe çıkacak.

11- 1.2 milyon yeni nüfus gelecek.

12- 8 milyon İstanbullu, adaya hapsolacak.

13- Montrö’yü aşmak rüyası görüyorlar.

14- Balıkçılık yok olacak.

15- İstanbul’un geleneksel yaşam özellikleri yok olacak.

16- Bu proje milleti sevmemek demek.

17- Tam bir israf projesi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kentsel dönüşüme ayırdığı paranın 7 katı. En az 9 Marmaray inşa edilebilir. İstanbul’daki bütün ilkokullar, ortaokullar ve liseler sıfırdan yeniden inşa edilebilir. İstanbul’daki deprem sorunu olan ne kadar riskli yapı varsa, tümden yeniden yapılabilir.

*  *  *

Peki iktidar, bilimin ve halkın karşı olduğu bu kadar yanlış ve zararlı bir projeyi niçin dayatıyor?

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, Twitter hesabından teşhisini şöyle duyurdu:

Kanal İstanbul isimli çılgın projenin altını kazıyınca üç faktör öne çıkıyor:

1. ABD’nin Montrö’yü delerek Karadeniz’e hâkimiyet arayışı.

2. İnşaat sektörüne can suyu verme çabası.

3. Birilerini zengin etme yani rant sevdası.

Üçü de milletin zararınadır. Karşıyım.”

*  *  *

Zaman geçtikçe, bu proje ile ilgili felaket senaryoları, rant hesapları, emperyalist beklentiler iyice açığa çıkıyor, her türlü kirli ilişki ortaya dökülüyor, “Kanal İstanbul”a olan muhalefet gittikçe keskinleşiyor ve büyüyor...

İmamoğlu, Belediye’yi projeden çektiğini ve CHP de, iktidara geldiğinde projeyi iptal edeceğini ve kredi filan alınmışsa, bunun ödenmeyeceğini ilan etti.

Peki, Tek Kişi Yönetimi” bu projede neden hâlâ ısrar ediyor?

Doğrusu bu sorunun yanıtını vermek benim için çok kolay değil...

İki olasılık var:

1) Ya iktidar sarhoşluğu; yani Bilim de karşı olsa, halk da istemese, ben ne istersem yaptırırım” yanılsaması...

2) Veya, umutsuzluk; yani Zaten gidiyoruz, bari çılgın bir proje ile veda edelim” çabası.

Hangi olasılık geçerli olursa olsun, “Kanal İstanbul”, iktidarın gidişini hızlandıran ve Ekrem İmamoğlu’nun siyasal kariyerini güçlendiren bir proje!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Siyasal herestetizm 22 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları