Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İleri doğru büyük bir adım
Birleşik Krallık
(İngiltere) ekonomik ve siyasi olarak bir uçurumun kenarına gelmişti. Perşembe
günü yapılan genel seçimlerde, seçmen ileri doğru büyük bir adım atarak
Muhafazakâr Parti’ye 1935’ten bu yana en büyük zaferini hediye etti. Şimdi
ülkeyi “demokrasiden”, “Yeni
Faşizme” doğru bir seri
değişiklik bekliyor.
Muhafazakâr Parti’nin
manifestosu, yasama, yürütme, yargı arasındaki ilişkiyi, yargıyı ve yasamayı
zayıflatacak, yürütmeyi güçlendirecek biçimde değiştireceğini söylüyordu.
Hükümetin parlamentoyu askıya alma yetkisi de güçlendirecek. BBC ve Kanal-4,
daha dikkatli yayın yapmak zorunda kalacak. Devlet bürokrasisine yönelik
reformlar bürokrasinin içine yandaşları doldurmayı kolaylaşacak. Kısacası,
iktidara gelen “Yeni Faşist”
hareketlerin devleti ele geçirme planındaki adımlar gündeme gelecek.
Akla uygun olan...
Hegel’in, “Akla uygun olan gerçektir” savı eğer doğru olsaydı, İngiltere’de seçimleri, halkın
yaşamını iyileştirecek bir ekonomik program sunan İşçi Partisi’nin kazanması
gerekirdi. Seçmen “akla uygun olmayan” bir tercih yaptı. Şimdi, “patolojik
yalancı, güvenilmez, ırkçı, homofobik, İslamafob” olarak tanımlanan bir adam, Brexit anlaşmasıyla halkın yaşam
koşullarını daha da bozacak, demokratik hakları sınırlayacak bir hükümet
kuracak. Peki bu uyumsuzluk nereden kaynaklandı?
Yukardaki
sorunun bir cevabı, “bizden biri” ifadesinde yatıyor. Televizyonda birçok kez, yoksul, işçi sınıfından
hatta işsiz, emekli insanların, toplumun en seçkin özel okullarından mezun, Alexander Boris de Pfeffer Johnson ismiyle seçkinlik paçalarından akan bir adamın tüm zaaflarını
anlayışıyla karşıladıklarını, “bizden
biri” dediklerini, yalanlarına
kızmadıklarını aksine “Boris işte...” sözüyle geçiştirdiklerini üzülerek ama şaşırmadan
izledim.
Anlaşılan Boris
de son donemde sayıları hızla artan, Erdoğan, Trump, Orban gibi liderleri anımsatır
biçimde, toplumun en yoksul kesimi için en zengin kesimden bir “özdeşleşme
nesnesi” olmuştu. Boris,
popüler kültürün, en düşük ortak paydasına hitap ederek kazandı. Post modern
ironinin egemenliği altındaki popüler kültürde, erdemli, tutarlı, Corbyn “akla
uygun” programıyla
kaybetti.
‘Kırmızı duvar’
İngiliz işçi sınıfının, 1920’lerden bu yana Muhafazakâr
Parti’ye geçit vermeyen “kırmızı duvarı” bu seçimlerde çöktü. Bu çöküş, Boris’in seçmenin
gözünde bir özdeşleşme nesnesi düzeyine yükselmiş olmasından çok daha önemli
bir gelişmeye işaret ediyordu: Son 20-25 yılda, halen çözülmeye devam eden
Fordist sermaye birikim rejiminin ve hidrokarbona dayalı enerji rejiminin
giderek yok olan işçi sınıfı, korunma içgüdüsüyle, giderek daha da
muhafazakârlaştı; eskisinden çok daha açık biçimde, yabancı düşmanlığı, ırkçılık,
milliyetçilik gibi düşüncelerin etkisi altında girdi. Buna karşılık, Londra’da,
büyük kentlerde işçi sınıfının yeni gelişmekte olan kesiminin, bu kesimin
parçası öğrencilerin İşçi Partisi’ni desteklediğini görüyoruz. Ezilen ulus
milliyetçiliğiyle sosyal demokratik politikaları birleştirebilen İskoçya Ulusal
Partisi’nin, bölgesindeki ezici zaferi de bu, “kültür savaşları” resmine uyuyor.
Bu resimle,
1930’larda,
Almanya’da, ekonomik krizin ve güçlü sendikaların (sosyalist hareketin) basıncı
altında bunalan küçük burjuvazinin ve muhafazakâr entelijensiyanın hızla faşist
ideolojinin ve “özdeşleşme nesnesine” dönüşen güçlü liderlerin etkisi altına girmesi arasında
paralellik kurmamak elde değil. Bu da en korkutucu olanı!
Bunlardan, çıkarılacak
derslere gelince, çözüm, “sağ popülizme” karşı “sol
popülizmi” (farklı sınıf
çıkarlarını birleştiren ittifak) reddetmekten, “kültür savaşlarını” yadsımaktan geçmiyor. “Sol popülizmin” geniş bir halk sınıfları ittifakının çapasının, hangi
sınıfa takılacağı önemlidir. Geleneksel işçi sınıfı bu çapa için artık uygun
değildir. “Kültür savaşı” ise, biz
istemesek de gerçekliğin çok önemli bir parçasıdır. Sol, en geniş “popülist” ittifakı, işçi sınıfının yeni gelişen kesiminin liderliğinde
kuran bir politikayla, bu “kültür savaşını” içinden geçerek, kazanarak aşılabilir. “Akla uygun” ekonomik
talepler siyasette başarılı olmaya yetmiyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
Ferhat Göçer: 'Yetkilileri defalarca uyardım'
-
DBL Entertainment'in sahibinden 'zorunlu' açıklama!
-
Trevor Noah'ın gösterisi iptal edildi
-
Kılıçdaroğlu'ndan 'Kurultay' sorusuna yanıt
-
Boykot ilk sonucunu verdi: 'Çekiliyoruz'
-
Cemal Enginyurt, o müftüye demediğini bırakmadı!
-
Eşinin tabut başındaki sözleri yürek yaktı!
-
Sevda Türküsev'in 'İmamoğlu' paylaşımı dalga konusu oldu
-
Sinan Burhan'dan, Özel'e 'İmamoğlu' yanıtı
-
'Seçim yapma vakti gelmiştir'