Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
ABD ve Rusya’yı aynı torbaya koyma yanlışı
Erdoğan yönetiminin,
Suriye’nin kuzeydoğusunda “ÖSO koridoru” inşa etme hedefine ulaşmak için
uyguladığı taktik şu: Hem ABD’yle hem de Rusya’yla anlaşmak/uzlaşmak; birini
diğerine dayanak yaparak her ikisinden de ayrı ayrı taviz koparmak.
ABD de Rusya da Türkiye’nin özgül ağırlığını ve
Ankara’yı rakibinin cephesine itmenin maliyetini bildiği için, Erdoğan’ın
bu “neo-Abdülhamitçi” denge politikasına ciddi itiraz etmediler şu ana
kadar…
Fakat işler gittikçe zorlaşıyor.
Kötü diplomasiye iyi örnek!
Erdoğan yönetiminin
bu taktiği gereği uygulamaya koyduğu yeni hamle şu: ABD ve Rusya’yla
ikinci tur güvenli bölge görüşmelerinde yeni tavizler elde etmek için, ikisini
de “mutabakatı yerine getirmemekle” suçlamak!
Önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu
suçladı ve “ABD ve Rusya mutabakatın gereğini yapmadı, operasyona
devam edebiliriz” dedi (18.11.2019).
Sonra Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim
Kalın konuştu ve “ABD ve Rusya’ya, anlaşma gereğini yerine
getirme çağrısını yineliyoruz” dedi (19.11.2019).
İkiliyi Milli Savuna Bakanı Hulusi Akar
tamamladı ve ABD ile Rusya’ya “Suriye’de gerekli tedbirleri alın”
mesajı verdi (20.11.2019).
Her iki ülkeyi de aynı konuda suçlamak, elbette
sahadaki gerçeklerle tam olarak örtüşmüyordu.
Nitekim Çavuşoğlu, Kalın
ve Akar üçlüsüne Moskova’dan “itirazlar” geldi:
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor
Konaşenkov, “Türk Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun ‘Suriye’deki
sözlerimizi tutmadığımız’ yönündeki açıklamalarını şaşkınlıkla karşıladık”
dedi (19.11.2019).
Daha önemlisi ise Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un sözleriydi. Mutabakatın gereğinin yapıldığını
belirten Lavrov, Çavuşoğlu’na şu
mesajı veriyordu: “Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki harekâtın
yeniden başlamayacağına dair güvence verdi!” (20.11.2019).
Raftaki ‘IŞİD dosyası’
Şu açıklamaları alt alta koyup okuduğunuzda, sadece
kötü bir diplomasi örneğini değil, AKP iktidarının müttefiklik anlayışını ve
işbirliği zeminini ne kadar kaygan tuttuğunu da görüyorsunuz!
ABD’ye karşı Rusya’yı, Rusya’ya karşı ABD’yi “kullanma”
kurnazlığının ilelebet yürüyeceğini sanan “özgüven”, umarım ülkemizi
aynı anda iki büyük gücün de hedefi haline getirmez!
Zira AKP ne zaman böylesi yöntemlere başvursa,
Moskova’nın IŞİD konusunda Ankara’yı hedef alan açıklamalarına şahit oluyoruz.
Moskova’nın uçak düşürme olayı sonrası hazırladığı fakat normalleşme başlayınca
rafa kaldırdığı “IŞİD dosyası”nın varlığı, önemli bir dış politika kozu
olarak duruyor maalesef…
İşte yine aynısı oldu: Hem ABD hem de
Rusya, AKP iktidarını IŞİD üzerinden sıkıştırmaya yöneldi.
Önce Pentagon’un -Trump’ı da hedef alan- raporu
yayımlandı. ABD Savunma Bakanlığı’nın İstihbarat Kurumu’nun (DIA)
değerlendirmesine göre, “Trump’ın Türkiye’nin Suriye’nin
kuzeydoğusuna harekât düzenlemesine yeşil ışık yakması ve Amerikalı askerleri
harekât bölgesinden çekmesi sonucunda IŞİD, kabiliyetleriyle kaynaklarını
yeniden oluşturma ve yurtdışında saldırı planlama becerisini güçlendirme
yönünde istifade etti” (20.11.2019)
Elbette PYD’ye uluslararası boyutta meşruiyet
kazandırma hedefi içinde IŞİD’i “kullanışlı düşman” olarak değerlendiren
ABD’nin söylediklerinin bir önemi yoktu.
Fakat bu süreçte Moskova’nın da Pentagon
raporundakiyle aynı doğrultuda bir değerlendirme yapması, önemle not edilmesi
gereken gelişmeydi.
Rusya Esad’la işbirliğini işaret ediyor
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Oleg
Sıromolotov “Türkiye’nin Suriye harekâtından sonra kaçan
militanlar, IŞİD’in gücünün yeniden toplanmasını sağlayabilir” uyarısı
yapıyordu (22.11.2019).
Peki, bu tehdit nasıl ortadan kaldırılacaktı? Şöyle
diyordu Sıromolotov: “Bu tehdidin ortadan
kaldırılması ve IŞİD’in yeniden canlanmasını önlemek için, bölgede aktif askeri operasyonların yeniden başlamasına izin verilmemeli ve Suriye’nin toprak bütünlüğü ile egemenliğinin
tesis edilmesi için katkıda bulunulmalı.”
Yani Moskova Çavuşoğlu’na “operasyona
devam edemezsiniz” diyor ve yine Şam’la işbirliği yapılması gerektiğine
işaret ediyordu.
Ne diyelim! Bir iktidarın, birbirine karşıt
konumlanan iki ülke yönetimi tarafından aynı anda aynı konuda suçlanabilmesi,
en hafifinden ciddi siyasi körlüktür!
“Esad karşıtlığı”
yanlışına, şimdi bir de “ABD ve Rusya’yı aynı torbaya koyma” yanlışı
eklendi maalesef!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Uğur Dündar'ın 'babalık' davasında karar çıktı
- Kadınlara cehennem hazırlayanlar
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- Adnan Menderes yıktırmıştı...