Kurtar bizi İnce!

24 Kasım 2019 Pazar

Rahmi Turan’ın sicilinde “şok haber” yapmak var: Sakallı bebek doğdu! Erdoğan’ın sicilinde CHP’nin içine el atmak var: Ertuğrul Günay, Savcı Sayan vb. CHP’nin sicilinde kaset var: Baykal’a komplo ve istifası. Kılıçdaroğlu’nun sicilinde kurultay için ince hesap var. “Saray’a gideni biliyorum!”

***

Olayın tarafları mükemmel bir cinayetin muhtemel failleri gibi... Hepsi kuşku çekiyor, ama suçlamak için elde hiç kanıt bulunmuyor. İma edilenin Muharrem İnce olduğunu düşünenler çoğunluktaydı. Ama çok benzemezli CHP’nin “önde gelenleri” tanımına, isteyen istediği ismi yerleştiriyordu. Zaten istenen tam da bu. Çünkü CHP’deki kurultay mücadelesi, Türkiye’deki iktidar olma mücadelesinden daha vahşi olabiliyor. AKP iktidarı ise ülkeyi yönetilemez hale getirdiği için, tek alternatif olan CHP’de kargaşa yaratmak derdinde. Saray’daki sır CHP’li fırtınasının özeti bu.

***

(TV’deki “Biliyorum” açıklamasından sonra, CHP liderine soran sorana: Madem biliyordun da niye disipline verip partiden attırmıyorsun?)

***

Rahmi Turan 80 yaşında. 57 yıllık gazeteci. Türk basınının halen etkini, en kıdemlisi ve en “yaratıcı” olanı. Sıfırdan 9 ayrı gazete çıkarmış, hepsini de en yüksek tirajlara ulaştırmış. Tirajların Efendisi, Manşetlerin Efendisi diye hakkında yazılmış kitaplar var. 40 yaşında karateye başlayıp siyah kuşak sahibi olmuş bir sporcu.

***

Dün, bir süredir sağlık nedeniyle bulunduğu Londra’dan dürüstçe açıklama yaptı: “Külliye’ye giden Muharrem İnce’dir. Kaynağa güvendiğim için inandım ve yazdım, hata yapmışım, pişman oldum. İnce ve Cumhurbaşkanı haklıdır. Ben de bunu düzeltmek için gerekeni yapacağım.”

***

Özür dilediğine göre, “düzeltmek için” yapacağı başka şeyler de olmalı: 40 gün boyunca gün aşırı Muharrem İnce’yi ve Tayyip Erdoğan’ı öven başyazılar yazmak mesela?! CHP lideri için de bir şeyler yapmalı. Çünkü, “Saray’a giden CHP’liyi biliyorum!” dediğine göre, onu da istemeden işin içine çekmiş oldu.

***

Rahmi Bey, yanıldığını kabul edip özür diledi. Geriye o can alıcı soru kaldı: “Haber kaynağı” kim? Mesleğin dünyaca kabul görmüş ahlak ilkesidir: Haber kaynağı açıklanamaz. Pekiyi, yirmi yıldır tanıdığı ve çok güvendiği o gazeteci kim?

***

Bir mesleki gerçektir: “Gazetecinin haber kaynağı, gazeteci olmaz, olamaz.” Kardeşi bile olsa olmaz. (Bunu en iyi kardeşi rahmetli Örsan Öymen tarafından hep atlatılan Altan Öymen Ağabeyimiz bilir..)

***

Meğer Rahmi Bey’e “Saray tüyösü” sızdıran o kaynağın da bir kaynağı varmış. Ama o kaynak ise ne dost ne de gazeteci imiş. Dün ortaya çıkan gazeteci Talat Atilla’ya göre “Bir CHP’li imiş!”

***

Yani doğru ise bir taşla birkaç kuş vurma meraklısı bir partili! Ne partili imiş be?! Bir “tüyo” ile Rahmi Bey’i tuzağa düşürdü. Bu arada hem Muharrem İnce’yi hedef tahtasına koydu hem de Cumhurbaşkanı’nı.. Ama arada eğer o meçhul CHP’li ortaya çıkmazsa en gafil avlanan Kılıçdaroğlu oldu.

***

Rahmi Turan, “Hata yaptım. Yanıldım!” dedi. Hata yapmak ve yanılmak moda. Bu modayı en üst düzeyde ve fırsat çıktıkça içeride ve dışarıda uygulayan ise AKP lideri Tayyip Bey. Belli ki CHP lideri de zaman zaman bu modadan etkileniyor. Yanlış belediye başkanı veya Cumhurbaşkanı adayları buluyor ve millete “Tıpış tıpış oy vermeye gideceksiniz!” falan diyor. Olabilir. Hiç kimse mükemmel değil! Atatürk’ün bile hataları vardı.

***

Yine de Sözcü Başyazarı Rahmi Bey, her usta ve deneyimli gazeteci gibi son tahlilde hata yaparken bile tedbiri elden bırakmamış. Yaptığı hatayı, köşesinin ve yazısının sınırları içine hapsetmiş. Yoksa yanlışını “Saray’daki Sır CHP’li” diye gazetesinin manşetine ve bütününe bulaştırabilirdi.

***

Aslında “Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum!” diyen Reyiz de hayatının kumarını oynadı. Ya Muharrem İnce çıkıp da yemin billah ederek “Evet, Saray’a gidip ben görüştüm. Bana yardım sözü de verdi!” derse Cumhurbaşkanlığı boşaldı demektir. İnce, böyle bir yalan söyleme cesareti gösterirse tek aday olarak Cumhurbaşkanı olacaktır. Yalanı da “ülkenin yüzde 100 çıkarına olacağı” yalan sayılmayacaktır.

***

Yoksa bu olay, eski CHP lideri Deniz Baykal’a yapılan komplo gibi sonunda “kim yaptı”ya gidecektir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Küçükpazarlı Kemal 17 Mart 2024
Vakıa vakası! 10 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları