Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

İlginç zamanların garip halleri

11 Kasım 2019 Pazartesi

Dilerim ilginç zamanlarda yaşarsın” ünlü bir Çin bedduasıdır. Kısa bir ufuk turunda rastlayacağımız gariplikler, bu bedduanın gerçekleşmiş olduğunu gösteriyor.


Geç(emey)iş sürecinde

Bir dönem bitti, yenisi başlayamıyor” saptaması bir “geçiş” değil “geçemeyişe” işaret eder. “Bu geçemeyiş”, akla Hegel’in “kötü sonsuz” (“değişemeden kendini tekrarlayarak büyümeye devam etme”) kavramını getiriyor. “Kötü sonsuz” içinde şeyler giderek canavarlaşırlar.

Örneğin: Gelir dağılımındaki müstehcen eşitsizlik, hane halkının yüzde 8’inin toplam servetin yüzde 85’ine sahip olmasına karşın derinleşmeye devam ediyor. Kapitalizm krizini aşamıyor, yeni bir kapitalizm ya da yeni bir üretim tarzı doğamıyor. Buna karşılık “bu kapitalizmi” 35 yıldır ayakta tutan mali piyasalar (borç ve spekülasyon) büyümeye, sık sık büyük çöküşler yaratarak, devam ediyorlar. Her çöküş insanların yaşamlarını altüst ediyor. Yeni bir çöküşün yakın olduğundan söz ediliyor.

Artık gittikçe derinleşen bir iklim krizinde yaşıyoruz. Dünyanın birçok kıyı bölgesinde ve görece kurak alanlarında, sıklaşan gıda, su krizleri yaşam koşullarını hızla ortadan kaldırıyor, toplumsal sorunlara yol açan göç dalgalarını besliyor, kaynak savaşlarını kışkırtıyor. Göç etmeye çalışanlar suç örgütlerinin elinde, denizlerde boğuluyorlar; saklandıkları frigorifik kamyonların içinde onlarcasının donmuş cesetlerine ilişkin haberler vicdanları sızlatıyor, ama göçmen düşmanlığı, ırkçılık artmaya devam ediyor.

Büyük güçler arası rekabet sertleştikçe, iklim krizini önlemeye ayrılabilecek kaynaklar “stratejik” yatırımlara gidiyor. Bu sırada, kutuplarda eriyen buzlar ABD, Çin ve Rusya için yeni ticaret yolları, mineral ve enerji havzaları, rekabet alanları açıyor. Küresel ısınma, Batı Avrupa’da kimi güney ülkelerinde tarımda verimliliğini düşürürken, önemli bir tahıl üretici olan Rusya’da artırıyor. İklim krizine yol açan sera gazlarını azaltmaya yönelik yatırımların 2017-2018, döneminde, küresel çapta yüzde 11 gerilmesi artık bizi şaşırtmıyor.


Başka ilginçlikler de var

Bugünkü kapitalizmin kurucuları, İngiltere’ye, ABD’ye bakınca, “ilginç” saçmalıklara rastlıyoruz.

Bu saçmalıkların başında, seçkinler piramidinin zirvesindeki kimi seçkinlerin, “seçkinlere karşı savaş açma iddiası” geliyor. Halkın da bu seçkinlerin peşine takılarak kendi çıkarına ters politikaları desteklemeye devam etmesi…

ABD’de dolandırıcı, cinsel tacizci, patolojik yalancı bir milyarder psikopat, seçkinlere karşı bayrak açarak devlet başkanı oldu. İngiltere’de, adeta Trump’ın küçük kopyası Johnson, halk hakkındaki gerçek görüşlerini sık sık ağızlarından kaçıran bir aristokrat-kapitalist grubuyla birlikte, Brexit için halk adına mücadele ettiğini iddia ediyor.

Bu tiplerden biri, Jacop Rees-Mogg, çoğunlukla yabancı kökenlilerin oturduğu Grenfell Apartman Bloku yangınında ölenleri, “Ben olsam hemen çıkar giderdim sağduyu bunu gerektirir” sözleriyle, sağduyudan yoksun olmakla suçladı. Oluşan büyük infial karşısında, Rees-Mogg’u savunmaya çalışan bir Muhafazakâr Parti temsilcisi de “ama ülkeyi akıllı insanların yönetmesini istemiyor muyuz” deyiverdi

Bu sırada ABD Başkanı’nın, Rusya ile ilişkileri, Ukrayna Devlet Başkanı’na yaptığı şantaj sorgulanıyor. Bir azil süreci başladı. İngiltere hükümeti, kendi istihbarat kurumlarının “Rusya’nın Brexit halkoylamasına karışmış olma olasılığı üzerine” hazırladığı raporu, gelenekleri hiçe sayarak yayımlamamakta ısrar ediyor.

Egemen sınıflardan olduğu için kendini halktan daha akıllı, daha üstün sananlardan biri de, son yıllarda sık sık kaza yaparak, bir yılda 350 can kaybına yol aşan Boing 737 uçaklarını üreten firmanın CEO’su. Adam 737’nin, uçuş kumanda yazılımında kimi sorunlar olabileceğine ilişkin uyarılara kulaklarını tıkamış. Her şey ortaya çıktı, ama adam görevinden istifa etmiyor.

Sağ ve merkez partileri iflas etti. Irkçı/dinci faşist canavarlar, böylece açılan boşluğa doluşuyorlar. Sol kendini toparlamadıkça, halk demagogların peşinden gitmekten, faşist canavarları beslemekten vazgeçerek bir özneye dönüşmedikçe, kötü sonsuzun ilginç zamanlarında yaşamaya devam edeceğiz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump! Nasıl yani? (2) 14 Kasım 2024
Trump! Nasıl yani? 11 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları