Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bırakın Osmanlıca Palavralarını: Şunlara Yanıt Verin...

09 Aralık 2014 Salı

Elinin altında tuttuğu milletin hazinesinden, bir çırpıda, hiç acımaksızın millete ve yoksul halka, 2 milyardan fazla parayı Kaçak/Saray’ına ve dünyanın en pahalı uçaklarından birine harcamayı kendine hak gören “Sahip”, ısrarla buyurdu: “Bu eskimez Türkçe olan Osmanlıca ile gerçekleri öğreneceğiz...”
Hangi “gerçekleri”? Padişahların kardeş çocuklarını, kardeşlerini bir çırpıda nasıl öldürdüklerini mi? Bunları biliyoruz...

Osmanlı’nın, zerre kadar bilim, bilimsel düşünce, felsefe, teknoloji, aydınlanma, rönesans ile ilgilenmediğini mi öğreneceğiz. Bunları da biliyoruz...
Yoksa, üçüncü köprüye adını verdiğiniz ve hayran olduğunuz Yavuz Sultan Selim’in Anadolu’da on binlerce Aleviyi nasıl katlettiğinizi mi öğreneceksiniz... Hayır bunları da biliyoruz. Üstelik takipçiliğini üstlendiğiniz YSS adına büyük bir özür borçlusunuz öncelikle... Aleviler, Sünni Başbakanla bir araya geldiklerinde bunu niye istemezler?! Ha bi cesaret!

Osmanlı’da yüzde 1, Avrupa’da yüzde 50 üzeri
Neyi öğreneceksiniz? Osmanlı’nın matbaayı 300 yıl boyunca Müslüman ve Türkçe konuşan milletine yasak ettiği gerçeğini mi yeniden keşfedeceksiniz... 1800’lerdeOsmanlı’da okuma yazma bilenlerin sayısının ortalama yüzde 1 civarında olduğunu mu? (Yüzde 1 de ben ekliyorum, hatta yüzde 2 daha!)

1800’lerin ortalarında yetişkinler arasında okur-yazar oranını Osmanlı arşivlerinde bulamazsınız. Biz yazalım:
“Almanya, Hollanda, İsviçre ve İskandinavya’da % 70’in”,
“İngiltere, Fransa, Avusturya ve Belçika’da ise % 50’nin üzerinde”...
“Japonya’da erkekler arasında yüzde 45, kadınlarda yüzde 17!”
Yukarıdaki kıyaslamalar bile Osmanlı’nın nasıl battığını bize gösteriyor... Yoksa siz Osmanlı’nın aslında batmadığını mı keşfedeceksiniz? Tıpkı ABD’yi ve dünyanın yuvarlak olduğunu Müslümanların keşfettiğini “bulduğunuz” gibi... Bunlar hangi Osmanlı gizli arşivlerinde var? Biz de bakalım... Osmanlıca bilenlerimiz çok...

Hangi “gerçeği keşfedecek” o “ayakta âlimleriniz”?
Evet,Müslümanınbir “yitikilmi” var.1300’lerden itibaren... 700 yıldır! Arap dünyasında, Endülüs’te parlayan bu yıldızların, Osmanlı arşivlerinde izine bile rastlayamazsınız... Osmanlı bunlardan büyük olasılıkla haberdar bile değildi. Zaten 700 yıldır İslam dünyasında da yoklar...
Osmanlı bundan battı, İslam dünyasının sürünme-si, birbirini yemesi, parçalanması, köktendinciliğe gömülmesinin nedeni de bundandır. Amerikan ve Batı emperyalizminin boyunduruğuna girmesi de... Yani beyefendi, “yitik ilmin” Osmanlıcada izi yok. Vallahi billahi yok. İsterseniz Fuat Sezgin’e sorun.b. Kitapları rafımda, arıyorum, Osmanlı bulamıyorum! 

Şu başarısızlıkların hesabını verin
Bırakın geçmişi! Milleti geçmişin olmayan palavralarıyla aldatmayı, uyutmayı... Bugün milletin içinde bulunduğu şu bilimsizlik-bilgisizlik durumu-nu izah edin bize,13 yıldır iktidardasınız, bunun hesabını verin hele:

Dünyanın en büyük eğitim başarı ölçümlemesine göre (PISA), Türkiye 64 ülke arasında: Matematikte: 2003: 35.; 2006: 43.; 2009: 43.; 2012: 43.
Fen’de: 2003: 33.; 2006: 44.; 2009: 43.; 2012: 43.
Okuma becerisinde: 2003: 35.; 2006: 37.; 2009: 41.; 2012: 41.
13 yıldır iktidardasınız... Şunun hesabını verin: Türkiye neden cari açık veriyor? Neden burada üretebileceklerini dışarıdan satın alıyor? Neden bilim ve teknoloji üretemiyor ve bunları ekonomide büyük ölçekli yarara dönüştüremiyor?
Şu tablo iktidarınızın ekonomideki hiçbir şey yapamadığının ilanıdır, ayrıca bir yüzkarasıdır: Toplam imalat sanayii ihracatı içindeki yüksek teknoloji ihracatının payı ne kadardır?

Osmanlıca ve din, diktanın altyapısı mı?
Beyefendi, sakın, aman sarayım konuşulmasın... aman ekonominin batmakta olduğu dillendirilmesin... aman uçağım gözden ırak dursun... aman iktidarın nasıl yolsuzluk batağına battığı görülmesin ve Meclis’te sorgulanan yakın bakanlarınız gözden uzak kalsın...
diye, şimdi de Osmanlıcayı ortaya atmış olmayasınız???
Sakın bu nedenle milletin bebelerinin başına türbanı da sokuyor olmayasanız... Din derslerini bebelere zorunlu olarak dayatmanız da bundan olmasın...
Dikta yönetiminizi, ancak ülkede cehaletle, din bağnazlığıyle, geçmişin zevzeklikleri ile sürdürebileceğinizi düşünüyorsunuz... Vallahi “yahu durun,
o kadar değil...” desem de, herkes böyle diyor!
Milletin ağzı torba değil, büzemiyorum... Ben bir de şunu merak ediyorum: Bu kadar
cehalet, kasıt, yanıltma, milletin kroşelerle serseme dönüştürme eylemleri, nasıl olur da üstelik büyük bir kadro olarak bu devletin, ülkenin, milletin başına çöker...
Bu iktidarda ve partide, bu sözlere yanıt verecek hiçbir Allah’ın kulu mu yok veya hepsi seçimlerde istikbal peşinde mi?!

(*) Kaynak: Cuma günü çıkacak Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji, “Türkiye yüksek teknoloji ihracatında nedentökezledi,BayramAliEşiyok’unincelemesi).



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları