Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Şeyh Sait ve Dersim

30 Kasım 2014 Pazar

Alevi kökenli eski CHP Erzincan Milletvekili, Nurettin Karsu, dün yayımlamaya başladığım mektubunun ilk bölümünde Alevilerin genel durumunu ve nasıl dışlandıklarını anlatıyordu...
Okurlardan çok yorum alan bu mektuba devam ediyorum:

***

“... Cumhuriyet’in ilk yıllarında aç-yoksulçaresiz kalan bir kısım Dersimlinin etraftan hayvan kaçırmaları, gaspları yoksul hallerine bakılarak, bir ölçüde hoş görülmüştü. Yüzyıllarca sahip çıkılmamış ve kaderi ile baş başa bırakılmış aç insanların yapacağını yapmışlardı.
Atatürk’ün hastalığı ile el değiştiren Cumhuriyet Yönetimi, özellikle 1937-1939 Başbakanı Celal Bayar döneminde devletin tüm gücünü acımasızca kullanarak, bu mal-davar gasplarını silahlı isyan saymış ve Dersim’in üzerine yürümüştür.
Yanlış değerlendirme Selçuklu’da ve Osmanlı’da olduğu gibi devam ediyordu; yoksulluğun, zulmün direnme konumuna getirip ayaklandırdığı Türkmen’i/Kızılbaş’ı anlayan ve derdini bilen gene yoktu. Felaket kapıya dayanmış, Dersim yok olma tehlikesi ile karşı karşıya gelmişti.
Cumhuriyetle hiçbir sorunu olmayan, onu bayram yaparak karşılayan, doğuştan şeriata karşı olan Dersim, şeriat isteyen Şeyh Sait isyanıyla özdeş sayılıyordu.
Cumhuriyet istemem, Şeriat elden gidiyor. Cumhuriyet’i yıkacağım’ diyen, silahlanmış Şeyh Sait isyanını, açlık kavgası veren Dersim’le aynı kaba koymuştu Cumhuriyet Yönetimi. Tarihi yanılgı devam ediyordu, bu Türkmenlerin kimliğini Cumhuriyet de bilememişti.
Şeyh Sait sıkışıp, yardım için Dersim aşiretlerine başvurunca; ‘İnançsal açıdan kestiğimizi yemediniz. Bağlı olduğumuz ve içtenlikle özümsediğimiz Cumhuriyeti yıkmak, Şeriatı getirmek istiyorsunuz. Size nasıl yardım edebiliriz!..’ cevabını veren Dersim isyancı olabilir mi?
Dersim hep ‘öteki’ sayılıp, gelenekçi baskı altında kalmıştı. Jandarmanın Dersimli kızı taciz olayı, öfkenin doruğa çıkmasına neden olmuştu.
Dersim, Cumhuriyet’in ve Atatürk’ün gelişinin ve Osmanlı’dan kurtuluşunun bayramını yaparken, Ata’nın hastalığı sonucu Osmanlı kafalı ve önyargılı yöneticilerin iktidara gelmesiyle Dersim’i isyan programına alıyor: G
üya, 1000-2000 eski tüfekli, beyaz donlu Kızılbaş/Türkmen dağa çıkmış isyana kalkmıştı(!).
Yoksul, beyaz kaput bez donlu aç Dersimlinin zulme direnmesinin adı isyandı.
Cahil, dünyayı Dersim’den ibaret sanan Haydaran aşiret reisi Hıdır Ağa’nın eşi, ‘Hele bu sağır İsmet’e bak, iki karakol jandarma ile iki yüz silahlıya sahip koca Hıdır Ağa’ya karşı geliyor. Nasıl olur?’ derken hükümetin gücünü Pülümür ve Sansa deresindeki iki karakol jandarmadan ibaret sanması, asırlarca çevreden soyutlanmış Dersim aşiretlerinin devlet gücünden habersiz olduklarını gösteren bir kanıt değil mi?..”

***

Arkası salıya...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Siyasal herestetizm 22 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları