Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bağımsızlık (29.07.2019)
Tam bağımsızlık, yüzde yüz bağımsız olmak demekse, insanlık tarihinde tam bağımsız bir devlet, ülke, imparatorluk, beylik, kent-devlet hiçbir zaman var olmamıştır. Bu anlamda tam bağımsız olmak, insanın ve toplumun doğasına aykırıdır.
İnsanlar ve toplumlar gibi, devletler, ülkeler, imparatorluklar, beylikler, kent-devletler de her zaman belli bir ölçüde, siyasi, sosyal, ekonomik ve stratejik açıdan birbirlerine bağımlı olmuşlardır. Devletler, ülkeler, imparatorluklar, beylikler ve kent-devletler bir işbirliğine girdiklerinde, bağımlı olmak kaçınılmazdır. Kimse dünyada yalıtılmış bir biçimde tek başına yaşamadığı ve yaşayamayacağı için, bu bağımlılıklar yaşamın doğal akışı içinde olağan durumlar olarak görülmelidir.
Ancak söz konusu bağımlılığın belli dereceleri vardır. Bu bağımlılık bazı durumlarda kısmen bir bağımlılık, bazı durumlarda da tam bağımlılık olarak karşımıza çıkmaktadır. Tam bağımlılık durumu sömürge olmak anlamına gelmektedir.
Türkiye’de bağımsızlığın azami derecede, bağımlılığın ise asgari derecede olduğu dönem, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olduğu dönemdir. Atatürk, hem Kurtuluş Savaşı sürecinde hem de Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki dönemde, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ile yakın işbirliği içinde olmuştur ve SSCB’den destek almıştır. Ancak SSCB o dönemde anti-emperyalist bir devlet olduğu ve Atatürk de anti-emperyalizmin dünyadaki öncü liderlerinden birisi olduğu için, bu işbirliği, Türkiye’nin bir sömürge olmasıyla sonuçlanmamıştır.
Türkiye’nin 1949’da Avrupa Konseyi’ne, 1952’de NATO’ya üye olmasıyla birlikte, Batı Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri ile işbirliği hız kazanmıştır. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra emperyalizmin öncülüğünü ABD üstlendiği için, Türkiye’nin ABD ile gerçekleştirdiği işbirliklerinin, Türkiye’nin lehine sonuçlandığını savunmak olanaklı değildir.
Türkiye, Atatürk’ün öncülük ettiği çağdaş uygarlık hedefinden sapmasaydı, dinci ve feodal yapıların esiri olmasaydı, ABD emperyalizmine karşı direnç gösterebilirdi ve eşit bir ortak olarak bu uluslararası örgütlenmelerin içinde yer alabilirdi. Ancak Türkiye, 1950’li yıllardan itibaren çağdaş uygarlık hedefinden sapınca ve popülizmin yörüngesine girince, bir taraftan emperyalizm, bir taraftan kapitalizm, Türkiye’nin üzerinden silindir gibi geçmiştir.
Günümüzde dış politika alanında yaşanan sıkıntıları bu gerçeklerden bağımsız olarak anlamamız olanaklı değildir. Kuru jeopolitik ve stratejik çıkarımlarla, milliyetçi söylemlerle, Türkiye’nin uluslar-arası alanda içine girdiği kısırdöngüden çıkması olanaklı değildir.
Türkiye öncelikle cehaletten kurtulmalıdır. Türkiye’nin bunu yapabilmesi için de eğitim alanında radikal reformlara ihtiyacı vardır. Bu da, eğitimi dinselleştiren AKP iktidarının yapabileceği bir şey değildir.
Yapılması gereken bir başka şey de, Türkiye’de sosyal ve ekonomik adaletin sağlanmasıdır. Bunun için de ekonomi alanında radikal reformların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu da, sosyal ve ekonomik adaletsizliğin kaynağı olan serbest piyasa ekonomisini savunan AKP iktidarının yapabileceği bir şey değildir.
Yapılması gereken bir başka şey de, yasama, yürütme, yargı arasındaki güçler ayrılığının, hukuk devletinin, yargı bağımsızlığının, düşünce, ifade, basın, yayın ve örgütlenme özgürlüğünün yeniden inşa edilmesidir. Bu da, padişahlık sistemini uygulamaya koyan AKP iktidarının yapabileceği bir şey değildir.
Sonuçta, AKP ve onun ortağı MHP veya onlara benzer siyasi partiler iktidarda oldukları sürece, emperyalizme karşı mücadele vermek olanaklı değildir. AKP’nin ve MHP’nin, PKK-PYD, FETÖ, Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Ege karasuları, Suriye, Irak, İran ve S-400 füzeleri konusunda söyledikleri, havada uçuşan arkası boş sözlerden ibarettir. Türkiye’yi çağdaş uygarlık, demokrasi, adalet ve laiklik hedefinden kopartan bir yapılanmanın, emperyalizme karşı mücadele vermesi olanaklı değildir. Çünkü bu tür yapılanmalar, emperyalizme hizmet eden yapılanmalardır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
En Çok Okunan Haberler
-
ATM'den para çekmede yeni dönem!
-
AKOM'dan İstanbul için kar yağışı uyarısı!
-
İstifa eden dekandan ilk açıklama
-
Flash TV ve Pozitifbank'a el konuldu
-
Zafer Algöz, 'Şinasi Yurtsever' paylaşımını sildi
-
İş insanı Beyhan Benardete'nin son mektubu ortaya çıktı
-
Terör örgütünden 'mümkün değil' tepkisi
-
Dışı çıtır içi yumuşacık: Pratik patates köftesi tarifi
-
PYD'ye muhalif Kürtlerden sert eleştiriler
-
Tanyeli'nin yakınları hastaneye çağırıldı!