Özdemir İnce

Dalkavuk esnafı tarifesi

07 Temmuz 2019 Pazar

“Dayak divanesi bunlar, / ne zaman, nerede ve kimden öğrenmişler / bu lonca ve gedik mesleğini? / Pek şanlı gezerler bıçkınlık konusunda / tarifeleri bile var esnaf kapısında: / Başına kabak vurma, bir seferine: 20 para / Yüzünü tokatlama, tokat başına: 30 para / Kuyruğu dışarıda kalmak üzere bir fındık / sıçanını ağzının içine kapama: 400 para / Ölümsüzdür, etek öperler, otururlar tırabzan altında / Efendi dayandığı görülmemiştir dalkavuk esnafına.” (1)

***

Okuduğunuz şiire benzemeyen şiir (miir) benim, ilk basımı 1984 yılında yapılan Sİ- YASETNAME (Can Yayınları) adlı kitabımda yer alıyor. Şiirin kaynağı Reşat Ekrem Koçu’nun 5 ciltlik İstanbul Ansiklopedisi (s. 4212). Reşat Ekrem Koçu, Osmanlı dönemi dalkavuklarını anlatırken loncanın resmi fiyat listesini veriyor. Dalkavuk esnafının işverenle ilişkisi öteki esnaftan, örneğin hamam tellaklığından farklı değil. İşverenin kölesi değiller. Günümüzün dalkavuklar loncasını temsil eden havuz medyası ya da yandaş basında çalışanlar köle oldukları için belli bir fiyat listesi yok. Kimi 5 paraya kimi 3 kuruşa fare yutmakta.

***

Hıristiyan dünyasında soytarı denen muhterem esnafa Osmanlı’da dalkavuk denir. AKP’nin, referans dünyası Kuran, hadis ve menkıbeden ibaret olan kurucu kadrosunun nitelik, yetenek ve ehliyet dağarları yeterli değildi; aralarında devlet tecrübesi olan hemen hemen yoktu; bürokrasiyi bilmiyorlardı; entelektüel tabanları ve görgüleri yoktu. Bu nedenle, kendilerinden biraz daha akıllı, donanımlı, devlet yapılarına sızmış Fetullah sosyetesine sığındılar. Tencere yuvarlandı kapağını buldu. Bu buluşma olmasaydı AKP 2007 seçimlerinde iktidardan giderdi. 2007 seçimlerini FETÖ çetesi kazandırdı. 2010 Anayasa Reformu halkoylamasını, 2011 ve 2015 genel seçimlerini; 15 Temmuz 2016’dan önce yapılan bütün yerel seçimleri aynı çete kazandırdı. Bu süre içinde kendileri de ne sihirdir ne keramet, el çabukluğu marifet yöntemini biraz öğrendiler. Bu yorucu süre içinde, halkın bir bölümü “bul karayı al parayı” yöntemini gördü.
23 Haziran 2019 günü, AKP beyin kanaması ve kalp krizi geçirdi, bir memleket hastanesinin yoğun bakım servisine kaldırıldı. Zekaret (koma) yatağından artık kalkamaz.

***

AKP, kimden öğrenmişse öğrenmiş, gazeteleri, televizyonları ele geçirenlerin dünyaya egemen olacaklarına fena halde inanmıştı. Newyork gibi gökdelenleri olanların ekonomisinin güçleneceğini sanıyorlardı. Bu nedenle ilkin, ilerde “havuz medyası”nın finansörü olacak müteahhit mafyasını yarattı. Çetenin halkın anasını bellemesine izin verdi. Çimento fabrikasının ürettiği madde, türlü çeşitli işlerde kullanılıyordu ama bina, atasözüne göre, sadece zinada kullanılabilirdi. Anlaşılan, aralarında bu çıkmazı görebilecek bir tek ekonomist yoktu.. Zaten, Reis, ticaret mektebinde tahsil ve terbiye gördüğü içün iktisat âlimlerine ihtiyaçları yoktu. Damat paşa yenidir.

***

Aralarından biri çıkıp da Milliyet ve Sabah gazetelerini ele geçirmenin; 3-4 bin satan gecekondu gazetelerini zenginleştirmenin bir işe yaramayacağını söylemedi. Sonunda Hürriyet’i de ele geçirdiler. Bir işe yaramadı. Birkaç onurlu gazetenin direnci kâğıttan kaplanı yere serdi. Televizyonlar da aynı serüveni yaşadı.
Bilgileri, görgüleri ve kültürleri yetersiz olduğu için aynı kratta yazıcılardan, çapsız dalkavuklardan medet umdular.

***

Artık şenlik bitti. Karizma, kerizleri (?) güdemeyecek artık. Karizmanın sırrı döküldükçe kerizma azalacak ve AKP’nin müşterisi yüzde onlara kadar inecek, gerçek horantasıyla baş başa kalacak. Avanta para suyunu çekecek! Veyl! O zaman Ortak Akıl kurbanlarına; veyl o zaman dalkavuk esnafına!

***

Not: Cuma günkü yazımda “Beynelminel” yazmışım. Doğrusu: “Beynelmilel” olacak. Hemşerim Mustafa Sağlamer uyardı.
(1) Özdemir İnce, Toplu Şiirler 2, Kırmızı Yayınları, 2009; s.291.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları