Damatname...

05 Mayıs 2019 Pazar

Onun gönlü bir tuhaftır.
Gönlünü siyaset pazarına sürmesi bundan.
İstanbullu tuhaflığa hiç oy verir mi?
Bugün 35. gün doluyor, o ise hâlâ oy verdiğini sanıyor; saydırıyor da saydırıyor!
Denizde kum onda tuhaflık.
En tuhafı da, çocuklarından çok damadına hayranlığı! Amerika’larda okuttuğu, vakıflar, dernekler kurup gemilere vesaireye mükerreren sahip olmuş gül gibi dört evladı dururken, devletin kasasını Damat’a teslim etmesi tuhaftan da acaip bir şeydir.
Parantez açmanın ise tam yeridir: (Alçak FETÖ’nün “Sıfırladın mı oğlum!” iftirasının etkisinde kalıp, bu kez sanki ülkenin maliyesini, Hazine’sini “sıfırlama işini” topyekûn damada vermiş gibi bir manzara içindeyiz. Allah muhafaza.) Rahmetli anneciğine olan sevgisini ilan etmesi çok hoştur. Ama nedense babasını andığına hiç tanık olamıyoruz!
Bu acaba, cennet üzerinde babaların hiçbir tasarrufu olmamasından mıdır?

***

Gönlünde Atatürk’e yer olmadığı dünyaca malumdur. Tarihte hasmına hayran olan kimse yok ki! Bu boşluğu padişahlarla doldurmaya çalışıyor..
Batı’nın “Muhteşem Süleyman” dediği Kanuni’den de bizim renkkörü aydınların “Kızıl Sultan” dediği 2. Abdülhamid’den de çok etkilendiği bilinir.
Bunu Kanuni’nin 46; Abdülhamid’in ise 33 yıl saltanat sürmesine bağlayanlar çoktur.
İşin aslı iki padişahın da damatlarıdır.
Kanuni’yi kanunlarla geçemeyeceğini bildiğinden KHK’lere ağırlık veriyor.

***

Kızı Mihrimah ile evlenmek isteyince Paşa hakkında “cüzzamlı” iddiası ortaya atıldı. O tarihte, cüzzamlılarda bit (kehle) olmayacağına inanılıyordu.
Kanuni’nin emri ile evine baskın düzenlenen Paşa’nın üstü başı arandı. Ve saçında gömleğinde bit bulununca cüzzamlı olmadığına hükmedildi.
Mihrimah Sultan’a evlenmesine izin çıktı. Paşa, sonunda sadrazamlığa yükseldi.
Kimi tarihçiler Kanuni için “Rüstem Paşa’nın Kayınpederi” de derler. Öylesine zengin öylesine cerbezelidir.

***

Aynı risk bugün de Reyiz için söz konusudur.
Damadının çok bilmişliği, döviz ile kurduğu hastalıklı ilişkisi “burası çok önemli” vurguları yüzünden “dünya kayınpederler tarihi”ne geçecektir.

***

Rüstem Paşa padişahın kızıyla evlenince hızla bahtı açıldı ve sadrazamlığa yükseldi.
Bu durumu tarihçiler şöyle kâğıda döktü:
Olucak bir kişinin bahtı kavi talihiyar.
Kehlesi (biti) dahi mahallinde onın işe yarar.”

***

Bu hadise 1539 yılı ve devamında gerçekleşti.
Damatlarda şimdi bit aranmıyor. Ama talihleri tıpkı 480 yıl önceki gibi aynen tekerrür ediyor.

***

Damatlık aşağı yukarı her erkeğin alın yazısıdır.
Damat Berat’ın alın yazısı ise “adı” nedeniyle daha doğuştan çifte kavrulmuş lokumdur.
Berat Arapça “imtiyaz, nişan, rütbe” demektir. Yani, daha ismi konulduğunda imtiyaz, rütbe ve makam kaderine yazılmıştır.
Reyiz’in 2.Abdülhamid’i de “rol modeli” aldığı biliniyor. Sultan Abdülhamid kızını değil de, kız kardeşini Ferit Bey’e vermiş. Onu bir anda Damat Ferit haline getirmiştir.
Damat Ferit’i bizim okurlar iyi bilmez, ama çok iyi tanırlar...
Bazı damatların kaderi biraz böyledir: Ya göklere çıkarılırlar, ya yerin dibine batırılırlar. Ama bizim gazete Berat Bey, 2015’te ilk Enerji Bakanı olduğunda, “Damat Ferit’ten sonra kabineye giren ilk damat oldu” diye yorumsuz yazdı.
Yoruma gerek yoktu.
Damat Ferit’i İlhan Selçuk’tan Uğur Mumcu’ya öteden beri Cumhuriyet yazarları bir vesile ile anlatır dururlar.
Ama örneğin, Murat Bardakçı ise aksi görüştedir: “O, hain olamayacak kadar aptaldır”.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 Kasım ve Kehf Suresi 10 Kasım 2024
Ey ruhumun ruhu... 3 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları