Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kriz yönetiminde sınıfta kalan
Kriz yönetimini iyi bilen insanlar, siyasette de iş yaşamında da başarılı olurlar.
***
Bir kriz yönetiminin genel ilkelerini şöyle sıralayabiliriz:
1) Paniğe kapılmayacaksınız, kişiliğinizden, sahip olduğunuz imajdan asla ödün vermeyeceksiniz.
2) Birbiriyle çelişen eylem ve söylemlerde bulunmayacaksınız.
3) Gerçeklere uygun davranacaksınız, yalan söylemeyeceksiniz, gerçekleri gizlemeye, saptırmaya, çarpıtmaya çalışmayacaksınız.
4) Bir hatanız varsa kabul edeceksiniz, gerekirse özür dileyeceksiniz, sonuçları telâfi edeceksiniz, bir daha yapmayacağınıza ilişkin güvenceler vereceksiniz.
5) Saldırılara, varsa iftiralara karşı özellikle sosyal medyada ön alacaksınız; argümanlarınızı gerçeklere dayandıracaksınız.
6) Rakiplerinizin veya düşmanlarınızın niçin size saldırdıklarını, yapıyorlarsa niçin iftira attıklarını nedenleriyle birlikte açıklayacaksınız.
7) Kendinizi rakiplerinizin veya düşmanlarınızın yerine koyarak onları anlamaya ve hamlelerini kestirmeye çalışacaksınız.
8) Kamuoyuyla medya ve sosyal medya aracılığıyla sürekli temasta bulunacak, her an herkes tarafından ulaşılabilir olacaksınız.
***
Binali Yıldırım daha adaylık aşamasında art arda üç hata birden yaptı:
1) Aday olunca Meclis Başkanlığı’ndan istifa etmesi gerekirken istifa etmesinin gerekli olmadığını söyledi; gerçeklere ve hukuka aykırı davrandı.
2) Bu davranışını “seçim siyasal faaliyet değildir” diyerek, gerçeklere uygun olmayan bir biçimde gerekçelendirmeye çalıştı.
3) Sonunda istifa etti; çok kısa zamanda kendi eylem ve söylemleriyle çelişti.
Propaganda başladığında ise Cumhurbaşkanı, kendisinden daha çok sahne aldı.
Seçim sonunda da yine tutarsız eylem ve söylemlerle başarısız bir kriz yönetimi sergiledi:
1) Üç bin oy ilerde olduğu iddia edildiğinde, seçim zaferi ilan etti.
2) Rakibi on beş bin oyla seçimi kazandığında ise bunun yetersiz olduğu öne sürüldü.
3) Seçim sonuçlarıyla ilgili olarak yapılan tartışmalarda ortadan yok oldu.
Sonuç olarak Binali Yıldırım’ın kriz yönetimi açısından sınıfta kaldığını söyleyebiliriz.
***
Ekrem İmamoğlu ise mükemmel bir kriz yönetimi sergiledi:
1) Hiç paniklemedi, kimliğinden, kişiliğinden, barışçı, kucaklayıcı ilkelerinden hiç ödün vermedi; hırçınlaşmadı, seviyesini düşürmedi.
2) Kamuoyuyla sürekli iletişim içinde kaldı, Anadolu Ajansı’nın ve bütün medyanın taraflı ve abartılı yayınlarına karşı gerçek durumu aktarmak için seçim gecesi 9 kere basın toplantısı düzenledi, halkı aydınlattı; basın toplantılarını hâlâ da sürdürüyor.
3) Hiçbir eylemi ve söylemi birbiriyle çelişmedi, gerçeklerden hiç sapmadı, tutarlılığını ve güvenilirliğini dolayısıyla inandırıcılığını korudu.
***
Yine de haksızlık etmeyelim:
Binali Yıldırım’ın sırtında Erdoğan/AKP iktidarının 25 yıllık yükü vardı. Zaten İstanbul’da yenilen de Erdoğan idi.
Ekrem İmamoğlu ise umudu temsil ediyordu, Demokrasiye inanan herkesin desteğiyle, barış ve sevgi adına kazandı.
***
DEMOKRASİYİ BELEDİ- YELERDEN BAŞLAYARAK YENİDEN KURACAĞIZ!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Özel görüşmenin ayrıntılarını açıkladı!
- Kılıçdaroğlu mahkemeye davet etti!