Nadir Bey’in (Nadi) emektar odacısı Hasan Efendi’nin, toplumumuzda pek yaygın olan bir inanışı vardı. Ona göre, geçmişte, daha iyi olan her şey, zamanla bozulmuştu. Kendisine yetki verseler iki günde her şeyi şıpınişi düzeltiverirdi. Her zamanki gibi pahalılıktan yakındığımız bir gün, malum reçetesini açıklayıverdi:
- Fırıncılar bir gün ekmeğe 1 kuruş zam yapmaya kalkmışlar, Kumandan Paşa, beni atıma bindirmesinler şimdi der demez, hemen vazgeçmişler.
Buna verilecek bir cevap bulamadığımdan kestirip attım:
- Nerdee şimdi o eski atlar!..
Bütün sorunların, yasak, gözdağı, zorlama ve ceza ile çözülebileceği düşüncesi iyi niyetli, aslan yürekli yakışıklı halk çocuğu çobanın, peri padişahının kızıyla evlenip, her yeri güllük gülistan kıldığı masallar âleminde çok yaygındır.
En köktenci önermesi “sallandıracaksın birkaç kişiyi bak bir daha oluyor mu!” olan bu âlemde, en liberal çözümler olarak, narh ve benzeri uygulamalar çare sanılır.
Patates, soğan, domates, biber, patlıcan fiyatlarının şahlandığı şu son günlerde,
“halkın gıdasıyla oynayanlara karşı mücadele eden iktidar aslanları!” ve onların zorlama önlemleri bir kez daha gündeme oturdu.

***

Bozuk düzeni ve onun deveyi hamuduyla götüren destekçi ile yandaşlarını göremeyen ama zavallı bakkal, manav ve kasabın sınır tanımaz tamahını ucuzluk ve refah önündeki en büyük engeller olarak algılayan zihniyetin üzerine taht kuranlar, bir kez daha aldılar sazı ellerine ve fiyat artışlarına karşı, başta İstanbul’da 50, Ankara’da 20 tane olmak üzere her yerde tanzim satış noktaları oluşturmaya başladılar.
Artık gazetelerin birinci sayfaları, televizyonların haber programları tanzim satış kuyruğundaki vatandaşları yansıtır oldular.
Durumu fırsat bilen muhalefet partileri baş döndürücü hızla yükselen fiyatlar ve uzayan kuyrukları dillerine doladılar, iktidara veryansın ediyorlar.
Ekranlara yansıyanları dikkatle izlemeye çalışıyorum. Edindiğim izlenim o ki, kimi biraz sadist, kimi oldukça mazoşist olsa da, herkesin keyfi yerinde.
Daha darbenin büyüğünün henüz yolda olduğunu farkında görünmeyen tanzim satış kuyruğundakiler, görece ucuz bir kilo soğan, bir kilo patates, 250 gram biber, yarım kilo domates almanın hazzı içinde. Muhalefet, şimdi iktidarda olanların muhalefet dönemlerinde pek belagatle sürdürdükleri, artık kendi kullandığı uzayıp giden kuyruklar edebiyatının şehvetiyle kendilerinden geçmiş, karşısındakini köşeye sıkıştırmış olmanın keyfini yaşıyor.

***

Beni asıl şaşırtan, iktidar cephesi, doğrusunu isterseniz ben onları da pek sıkıntılı görmüyorum.
Onlar da domatesin, biberin, patlıcanın, hıyarın şahlanışını fırsata çevirmeye çalışıyorlar.
Onlara göre, bütün bunlar, çökmüş değil, çökertilmiş tarımın içinde debelendiği çıkmazın sonucu değil de, görülmemiş başarıların mimarı, bütün dünyanın kıskandığı, içeride ve dışarıda Türkiye düşmanlarının yıkmaya çalıştıkları iktidarı güç durumda bırakmaya çalışanların tezgâhlarının sonuçlarıdır.
Başına ne geliyorsa, ister Apo ister FETÖ, ister trafik, ister döviz olsun, terörden gelen Türkiye şimdi de, “gıda terörü” ile karşı karşıyadır.
Ve de Allah’tan ki, şu anda bütün dünyaya tek başına karşı koyan mahir bir iktidar işbaşındadır da, duruma müdahale ederek, fiyatları düşürmektedir.
Ekranlardaki kuyruk görüntüleri de, yetkililerin anında müdahalesiyle ayar çekilen fiyatları yansıtmaktadır sürekli. Diyeceğim o ki, algı operasyonunda son derece becerikli olan iktidar son durumu da oya çevrilecek bir fırsat olarak değerlendirmek üzeredir.
- O kadar da olur mu insaf, demeyin!
Bu yandaş medya ile tanzim satış tezgâhındaki kibirli hıyarları bile kahkalarla güldürecek, böyle bir sonuç pek de âlâ mümkündür.