Bu bir hesaplaşma aslında...
Laik demokratik sosyal devletle, Cumhuriyetle, demokrasiyle, özgürlüklerle hesaplaşma! AKP iktidarının, 10 yaşındaki çocukların başını örterek (adına ister türban, ister sıkmabaş deyin) Türkiye’yi devletin tüm kurumlarında İslamlaştırma çabasının bir gerçeği olarak karşımıza çıkıyor türban...
Sanırım siz de izlediniz dün sabah 10 yaşındaki kız çocuklarının başlarını kapatarak okullarına gidip derslere girdiğini.
Türkiye’nin dört bir yanında aynı görüntüler ekranlara taşındı, konuşuldu ve tartışıldı...
12 yıllık AKP iktidarı Türkiye’yi nereye götürüyor?
Havuz medyasına sorarsanız, çağdaş bir Türkiye yaratılıyor!
Adı bile konulmuş:
“Yeni Türkiye!”
Bu bir Suudi Arabistan modelidir, çağdaşlıkla ilişkisi kesinlikle yoktur, üstelik çocuk haklarının ihlalidir...
Demokrasiyle, özgürlüklerle uzaktan yakından ilgisi yoktur!
Özgürlük yutturmacasına kanmak, bunu savunmak asla doğru değildir.
Meclis’te CHP dışında hiçbir siyasi parti yeni düzenlemeye karşı nedense tavır almıyor, alamıyor.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın dediği şu:
“Uygulama beşinci sınıftan itibaren olacak, isteyen kız öğrenciler başını örterek derslere girebilecek!”
Gerekçesi zaten hazır:
“Zaten bu uygulama imam hatip okullarında vardı...”
İlkokulu yeni bitirmiş ya da bitirmemiş bir çocuğun sıkmabaşla derslere girmesi ne denli doğru?
Hükümetin konuya yaklaşımı pedagojik değil üstelik...
10 yaşındaki kız çocuklarının sıkmabaşla okula gelmesi o denli önemli mi?
Öğretmenler zaten başı örtülü olarak derslere giriyor, memurlar kamuda çalışıyor...
Yarın da kadın polisler, subaylar sıkmabaşın üstüne kep giyerler.
Örtünme, insan hakları ambalajıyla sunuluyor...
Bu bir aldatmaca!
Eğitim iklimini bir karanlığa, ortaçağa götürme amacını taşıyor...
Medrese dönemi gelirse kimse şaşırmasın!

***

Türkiye 12 yıl içinde kabuk değiştirdi, insanlar düşüncelerinden ötürü zindanlara atıldı, din, dil, ırk, mezhep, inanç ayrımcılığı ivme kazandı.
Farklı görüşlerde olanlara “darbeci, terörist” suçlaması yapıldı, evrensel hukuk yok sayıldı, adalette eşitlik, dürüstlük sözde kaldı...
Türkiye’de ne adalet var ne de hukuk!
Bu ülkede yaşayan insanların adalete güveni var mı?
Yok!
Türban, başörtüsü, sıkmabaş!
Adı ne olursa olsun, bunların hiçbirisinin özgürlükle, demokrasiyle başta söylediğim gibi uzaktan yakından ilişkisi yoktur.
Aydınlanma Devrimi, laik eğitim sistemi ortadan kaldırılıyor...
Yaşananların ne anlama geldiğini görmezden gelmek, aymazlıktır!
10 yaşında bir kız çocuğunun başını nasıl kapatırsın?
O çocuğu 18 yaşında cihatçılara kaptırırsın!
Yanı başımızda köktendinci terör örgütleri var...
Kimi Türkiye, kimi İngiltere, Almanya, Hollanda’dan gelmiş.
Hatta Çin’den gelenler var... Kimi öğretmen, kimi mühendis, doktor...
Kimisinin işi gücü yok, çocuk yaşta!
Unutmayın, 18 yaşına kadar herkes çocuktur!
18 yaşından sonra o kız çocukları başlarını örteceklerse örtsünler...
Zaten üniversiteli genç kızlar başları kapalı olarak derslere giriyor, milletvekili olup Meclis’te yemin ediyor, hastanelerde, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışıyor.
Alevi örgüt ve kurumları ayağa kalktı bu yeni uygulamaya karşı, çocuk haklarını çiğneyen iktidara karşı demokratik tepkilerini gösterdi.
Yeni düzenlemenin kardeşliğe darbe olduğunu vurgulayıp, zorunlu din derslerinin kaldırılmasını istedi...

***

Türkiye’de tüm okullar “imam hatip”e indirgeniyor; AİHM’nin “zorunlu din dersleri”nin kaldırılmasına ilişkin kararının, faşizan bir tutumla uygulanmadığı herkes tarafından biliniyor...
10 yaşındaki kızlara sıkmabaş; üzerine bol acılı demokrasi ve özgürlük sosu; eylem yapan öğretmenlere biber gazı!..
Oh ne güzel demokrasi!