Alo... Gönül Belediyesi

03 Şubat 2019 Pazar

Şehzadebaşı’nda büyüyenler, Kasımpaşa’yı da oralardaki sloganları da bilirler:
- Bul karayı al parayı... Hasan almaz basan alır.
- Şansın varsa gelir Hint’ten, Yemen’den... Yoksa ne gelir elden...
- Yok ağam, pis yedili kalmadı. Keşkül, muhallebi, sütlaç var.
Kasımpaşa’dakiler de elbet Şehzadebaşı’nı bilir ki:
AKP, bu seçim için “Köprü altı cam cam, Başkan oluyor amcam!” kıvamında slogan üretmiş:
- Tevazu, samimiyet, gayret!
- Önce millet-önce memleket!
Sonrası?
Onu da, AKP Sözcüsü Mahir Bey açıklıyor: “Gönül Belediyeciliği!
Kavramların on yedi yıldır içi önce boşaltılıyor.
Gönül Belediyeciliği”nin içini doldurmak da elbette Cumhurbaşkanımız ve Başbelediye Başkanımız Erdoğan’a düşüyor:
Tüm canlılara kucak açan şehirler!

***

Tüm canlılar? Yani, insaniyet... Nam-ı diğer eşref-i mahlûkat. İlaveten de bilcümle mahlûkat-mevcudat...
Reis’in açıklaması, akla ister istemez, Melih Gökçek’in “itibar projesi” AnkaPark Hayvanat Bahçesi’ni getiriyor.
Yatan Yatırım Projesi” geçen aylarda yıllığı 26.4 milyon TL’den GBM şirketine 29 yıllığına devredilebildi.
99 yıllığına verilse belki “Gönül Belediyeciliği”nden kâra geçerdik. Ama nafile. Ağlayanın projesi, gülene fayda etmiyor.

***

Proje demek ne yazık bazen arsızlık yolsuzluk. Başkent de buna çoğu kez sahne oldu. Anayollarındaki direkler söküldü, parantez “(” biçiminde eğri direkler dikildi.
Bu değişiklik “Modern görüntü sağlamak için!” diye açıklandı.
Aslında iktidar belediyeciliğinin daha doğrusu yönetim anlayışının bir simgesi idi bu eğrilik.
Çünkü “direk” adı üstünde, dimdik olur. Ama kimseye açıklama yapılmadan Ankara’nın dört bir yanı bu yamuk direklerle çevrelendi.
Seçime gidilirken o “direğimsiler” dipten çürüyor. Evet “çürüyor”!
Resimdeki direkler Atatürk Bulvarı üzerindeki yüzlerce direkten bazılarının “dibi”!..
Kimi cadde ve sokaklardaki direklere ise hiç dokunulmadı. Çünkü bu direklerin direk gibi kalması şarttı ki, GSM şirketlerine “baz istasyonu” olarak kiralansın.
Cep şirketleri” de getirip kaldırımların ortasına kalın demirden kendi güçlü direklerini diktiler. Bunlar elbette çürümüyor. Ama yaydıkları radyasyon ile belki de çevredeki “canlıları” içten çürütüyor.
Resimdeki direkler Rahşan Ecevit ile Deniz Baykal’ın artık oturmadığı evinin önündeki “özelleştirilen” ama “aydınlatmayan” aydınlatma direkleri.
Avrupa Yaya Hakları Bildirgesi”ne imza atmışız. “Yaya hakkı insan hakkıdır!” diyor.
Bu görüntü “Gönül Belediyeciliği”nin neresinde. Ve sorması ayıp ve suç değilse, Reis’in gönlü bu işe razı mı?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 Kasım ve Kehf Suresi 10 Kasım 2024
Ey ruhumun ruhu... 3 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları