Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Havaalanı - Haya alanı...
Suudilerden ilham almış olamazlar.
Ama yeni havaalanının ismini, Cemal Kaşıkçı’nın cesedi gibi, aylardır sıkı sıkı gizlediler!
Yarın mecburen açıklayacaklar.
Ve adı kesinlikle “Atatürk Havaalanı” olmayacak.
Zaten tüm mücadele, tüm siyaset, bu adı önce günlük hayattan sonra da zihinlerden silmek.
Bunun için de 29 Ekim’den uygun bir tarih olamaz!.
“Yeni bir devlet” kurulduğuna göre “Recep Tayyip Erdoğan Havaalanı” sürpriz sayılmaz!
“Ehveni şer” bir ihtimal ise “Abdülhamid Han Havaalanı”dır.
Fakat Mustafa Kemal’e göre “Ehveni şer, şerlerin en kötüsüdür!” (Sivas Kongresi).
Ki o isimdeki bir havaalanı, dünya turistlerinin gözünde İstanbul’umuzu Katar’a, Kuveyt’e, Bahreyn’e komşu yapacaktır.
Belki bu da hayırlara vesile olur. Yönetim tarzımız bakımından onlarla artık ayrımız gayrımız kalmadı.
Abdülhamid win.. win..
Tayyareler vınnn.. vınn..
***
Belli ki, Cumhuriyet Bayramı’na yeni anlamlar katmak istiyorlar..
Teknik bir maksat da, Atatürk Havaalanı’nı ıskartaya çıkarma sürecini hızlandırmak.
Müteahhitlere böyle söz verilmiş.
Oysa yıkılacak bu havaalanı, Demirören’ler Hürriyet’inin haberine göre, “Dünyanın en iyi 3 havaalanından biri”!
Ama yine de yıkımdan kurtulamıyor.
Çünkü arazisi iştah kabartıyor.
Yerine sözde park - bahçe yapılacakmış.
Oysa tarla yapılsa, hıyar ve kabak ekilse daha büyük bir hizmet görür.
Yalnızlık hisseden bilumum yöneticiler gelip burada dolaşıp sosyalleşirler.
***
Atatürk Havaalanı ile Atatürk Kültür Merkezi’ni yok etme amaçları ise örtüşüyor.
Cumhuriyet’in kurucusunun adını önce günlük hayattan, sonra da
zihinlerden silmek.
Bu işin antrenmanını on altı yıldır, her alanda ama özellikle de statlarda yapıyorlar:
Bursa Atatürk Stadı’nı yerle bir ederek Timsah Arena’ya çevirdiler.
Antalya Atatürk Stadı yıkılıp Antalya Arena oldu.
Afyon Atatürk Stadı yok edildi, Afyon Arena...
Antakya Atatürk Stadı dümdüz edildi, Antakya Arena’ya dönüştü.
Arena malum, eski Roma’da gladyatörlerin dövüş alanı demek.
Sakarya Atatürk Stadı bile “Arenalaştırıldı”.
Sanki Sakarya Meydan Savaşı’nın Başkomutanı Romalı Perihan’dı!
Hızlarını alamadılar:
Konya - Kayseri - Rize Atatürk statlarından da Atatürk’ü silmek için de maşa olarak “sponsorları” kullandılar.
Rize Çaykur oldu, Konya Torku...
***
İlkokul çocuklarımızın “Türk’üm, doğruyum, çalışkanım!” diyebilmek için mahkeme kararı beklediği bir dönemde Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz.
Umudumuz Devlet Bahçeli.
Hem başkentteki törenlere sahip çıkıyor, hem de “Andımız”a!
Halin icabına göre Erdoğan’ın önünde ceket ilikliyor.
Ama gerektiğinde aslan olup meydanlarda kükremeyi de biliyor.
İcabında Bozkurtlarını sanal âleme de salıyor.
Çünkü en etkili muhalefet bu âlemde:
“Türk’üm dese bir dert, doğruyum dese komik, çalışkanım dese yalan. Büyükleri sayarım dese daha dün ikisine ayyaş demiş. Küçükleri korumak dese, yurtlarda kız erkek ayırmadan tecavüz ediyorlar. Yurdumu sevmek dese satmadıkları yer kalmamış. Milletimi sevmek dese, şehit babasını mahkûm ettirmiş. Şehit abisini ordudan attırmış. Olmaz abi olmaz bu ‘and’ onlara batar. Batıyor işte. Zorlamayın.”
***
“Andımız” için Danıştay’dan tashih-i karar (karar düzeltme) bekliyoruz.
Danıştay’ın sahip olduğu “hak”tan ne yazık ki Cumhurbaşkanımız yoksun.
Ama o yine de kendi yöntem ve söylemleriyle kendi yanlış kararlarını kendisi düzeltiyor.
Mesela dün vekil yapmadığı bir eski AKP milletvekilinin öğretmen hanımını vali yaptı. Uşak’a!. Görev mahalli çok manidar.
Arada, “Rabbim bizi affetsin!”.. “Milletim beni bağışlasın!”.. “Yanıldım” falan diyor..
Haşa, Tanrı ile kul, hele “Reis” arasına giremeyiz elbet.
Ama Reis, her seçim kazandıkça kendini “bağışlanmış” sayıyor.
Yanılmanın faturasını ödemek de millete kalıyor.
A. Davutoğlu, K. Topbaş, M. Gökçek gibi kendi şahsi kadrosunu ya da yaverini yağ-verenlerini falan geçelim.
Muazzam yanılgılarından Feto’yu, Beşar Esad’ı ve Barzani’yi ne yapacağız nereye koyacağız.
O yanılıyor. Yerinde duruyor. Yamulan ülke ekonomisi ve sosyolojisi oluyor.
Çünkü yanılmak, yamulmaktır.
Belki henüz farkına varamadı. Ama ana muhalefet de yamuluyor.
Liderleri, dokuz kez yanıldığı halde bir el daha yamulmaya hazırlanıyor.
Belki de haklı, kendisi yanıldı. Ama partisi hâlâ yamyassı olmadı.
Önümüzdeki yerel seçim 31 Mart’ta.
Bu seçimin tarihe “İkinci 31 Mart vakası” olarak geçmesi için Reis tüm tedbirleri şimdiden almaya başladı bile.
Dün 21 ile 21 vali atadı. İl İdaresi Yasası’na göre “valiler cumhurbaşkanını temsil ediyor”.
Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı olduğuna göre, bu valiler de ister istemez, seçimlerde AKP il başkanı gibi davranacaklar. Seçim güvenliğini bunların emrindeki kolluk kuvvetleri sağlayacaktır.
Sonrası siz sağ.. Reis selamet!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Kadınlara cehennem hazırlayanlar
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!