Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
CHP’ye Mektuplar(IV) İhsanoğlu- Bekaroğlu Yarışı
“CHP’ye eleştiriler haklıdır; bunlardan yararlanılmalıdır” diyen Mehmet Loğ devam ediyor:
“Bu Kurultay da derde deva olmayacak. CHP’nin sorununun salt genel başkan sorunu olmadığını kabul etmeme rağmen yine de CHP genel başkanlığı konusundaki tercihimi Bektaşi fıkrasından yola çıkarak yapıyordum ki, Muharrem İnce’nin bir konuşması bana ‘al birini vur ötekine’ dedirtti….
Eksen kayınca…
Bektaşi’ye iki şişe şarapla gelen biri ‘Erenler şu şarapları tat, hangisi daha iyi’ diye sormuş. Şarapların birinden bir yudum alan Bektaşi ‘öbürü iyi’ deyince vatandaş ‘Ama daha bunun tadına bakmadın ki’ demiş, Bektaşi ‘Bundan kötüsü olmaz ki’ yanıtını vermiş. Bu fıkra bile Kılıçdaroğlu’na karşı İnce’yi desteklemek için yeterliydi. Ancak İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı üzerinden haklı olarak Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Muharrem İnce’nin ‘Ben genel başkana Cumhurbaşkanı adayı olarak Mehmet Bekaroğlu’nu önermiştim, Bekaroğlu hem Saadet tabanından hem AKP’den oy alırdı’ dediğini okuyunca CHP’nin gerçekten ekseni kaymış demekten kendimi alamadım.
Mevcut genel başkanla genel başkan adayı arasındaki görüş ayrılığının derinliğine bakar mısınız!
Biri sağdan, muhafazakârlardan ve AKP’den oy alırız hesabıyla muhafazakâr, İslamcı ve Osmanlıcı birini aday gösteriyor; diğeri Saadet ve AKP’den oy alırız diye eski Refah Partili, Fazilet Partili ve Saadet Partili birini öneriyor...
Demek ki, Kılıçdaroğlu-İnce farkı ‘İhsanoğlu- Bekaroğlu’ farkı kadar.
Türkiye’nin CHP’ye ihtiyacı var…
CHP’de ise umut olmak için genel başkan değiştirmenin ötesinde daha köklü ve yapısal bir değişikliğe ihtiyaç var.
CHP rotayı sola kırmalı ve sol bir program ortaya koymalıdır. Sağcılardan, yağcılardan yakasını kurtarmalıdır. Gidişat değişmezse; CHP seçmeni 2015 genel seçiminde sandığa gitmemeye ve partisine oy vermemeye kararlıdır. (Seçmen)10 Ağustos’ta uyarısını net ortaya koydu. Ders almayanlar sonucuna katlanır ve sandığa gömülürler.”
Orhan Veli’den beri
Naci Adıgüzel okurum CHP’deki eksen kaymasının yeni olmadığını; CHP ekseninin ’50’lerde kaydığını, 15 Mayıs 1950 tarihli bir Orhan Veli alıntısıyla vurguluyor: “
Seçimler bitti. Demokrat Parti, Halk Partisi’ni korkunç bir bozguna uğrattı. Oysa ki Halk Partisi, halkı kazanacağını umarak fikirleriyle prensiplerinden son zamanlarda ne fedakârlıklar etmişti. Bütün yayınlarına göz yumulan din dergileri, okullara konan din dersleri, yeniden açılan ilahiyat fakülteleri, imam hatip kursları, türbeler, şahsi sermayeye sağlanan imtiyazlar, her türlü irticaa tanınan haklar... Hiçbiri kâr etmedi.”
Bu tarihi O. Veli alıntısının ardından okurumuz; “32 yıldır aynı hatayı yapıyorlar sanıyordum” diyor: “Yani sürekli sağa kayarak, sağın suçlamalarının altında ezilerek, sağın söylediği gibi dinsiz, milliyetsiz olmadıklarını, en az onlar kadar dindar olduklarını, en az sağcılar kadar milliyetçi olduklarını, en az sağcılar kadar piyasa ekonomisinden, AB’den ve ABD’den yana olduklarını kanıtlamaya çalışarak iktidara gelmeye çalıştıklarını. Meğer bunu 64 yıldır yapıyorlarmış!..
Merkezi sağa ittirdiler
Bunca yılın hezimetiyle kendilerine gelip ‘yahu o kadar sağcılaştık, sağcılaştık ama yine de olmadı. Demek sağa benzemeye çalışmakla olmuyormuş’ diyecekleri yerde, tam tersini yaparak, bu kez 30 Mart belediye seçimlerinde adeta bu ülkenin 90 yıllık ilerici birikimiyle, solla, CHP tabanıyla alay eder gibi katıksız sağcıları en önemli yerlerden aday gösterdiler. Üstelik bu ülkenin gördüğü en geniş kapsamlı ayaklanmasının üzerinden 1 yıl geçmeden. Yine hezimet. O da yetmedi. 10 Ağustos’ta MHP’nin ve Büyük Birlik Partisi’nin desteklediği katıksız bir sağcıyı Cumhurbaşkanı adayı diye çıkardılar halkın karşısına… Şimdi, normal zekâya sahip olan biri şunu görürdü. Sen 1 metre sağa kaydığında senin sağındaki parti de kendi sağına 1 metre kayıyor ve o mesafe hep aynı kalıyor. Böylece senin sağındaki parti, senin yardımınla, merkezi aşırı sağa çekmiş oluyor. Şu anda Türkiye’de merkez aşırı sağda belirlenmiş durumda.
Bir insan aynı hatayı 64 yıl boyunca tekrarlarsa o insana ne denir?”
“CHP dünyanın en büyük, en müthiş, en muhteşem illüzyonunun; aslında olmayan bir şeyin adıdır” ifadesiyle son bulan satırlar, çok okurun hissettiği derin düş kırıklığını yansıtıyor ve gözlerden kalkan sır perdesini ele veriyor.
Yüreklerdeki parti değil
İzmir’den Hayal Han ise “illüzyonu” şöyle anlatıyor: “
2014 yerel seçimlerinde CHP belediye başkan aday adaylarından biriydim İzmir-Aliağa’da. 9 aylık seçim çalışmasında CHP’nin iç yapısını daha yakından tanıma olanağı buldum. Sonuç ne derseniz? Kocaman bir hayal kırıklığı, gönül kırıklığı, kimselere laf ettirmediğim CHP’nin hiç de bizim yüreğimizdeki CHP olmadığı kanaati. Bu yapı, Türkiye’nin özlemini çektiği ‘sol’ iktidarı hayata geçirebilecek nitelikte, kararlılıkta ve yeterlilikte değil ne yazık ki… Kılıçdaroğlu genel başkan seçildiğinde çok derin anlamlar yüklemiştik. Ecevit’in 77’lerde yarattığı ‘sol’ rüzgârı yeniden Kılıçdaroğlu ile yakalayabiliriz umudu taşıdık. Oysa her davranışı ile büyük hayal kırıklığı yarattı bizlerde. Kesinlikle ‘Doğu’da olmayan, Batı’daki seçmenini de takmayan bir CHP’ var…”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Mahruki yine yandı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!