Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Estetikli siyaset
Bugün yine ülkemizdeki adalet- siyaset-ekonomi ilişkilerindeki gariplikleri ve çelişkileri yazacaktım ama birden bu çelişkilerin altında yatan temel sorunla ilgili bir haber gözüme ilişti:
Son güzellik yarışmasında birinci seçilen mankenin estetik ameliyatlı olduğu ortaya çıkmış; tacının elinden alınıp alınmayacağı tartışılıyormuş.
Estetik ameliyatla düzeltilmiş organlara, ya da böyle organları olan kişilere, halk arasında, kısaca, “estetikli” deniyor; “estetikli burun” ya da “estetikli artist” gibi.
Aslında insanların güzellik merakı ve güzelliğin toplumsal işlevleri konusunda felsefi bir köşe yazısı döktürülebilirdi ama ben konuyu politikacılar bağlamında ele alarak “estetikli siyaset” üzerinde durmak istiyorum.
***
Çok Partili Düzen’in ilk “estetikli siyaset” olayı 1950’de görülmüş ve yarattığı büyük hüsran, 1950-1960 arasında, Demokratik Rejimi kurma hedefinin çöpe atılışı ile yaşanmıştır:
Demokrat Parti, Din/Tarım Toplumunu temsil eden “Toprak Ağalığı” görünümünü bir “estetik ameliyat” ile “Demokrat” görüntüye dönüştürmüş ve iktidara gelmiştir.
Bu “estetikli” partinin gerçekten Demokrat olduğuna inanan Komünistler de ona başlangıçta destek vermişler...
Bu “estetikli” görüntünün arkasındaki gerçek yüzü ancak 1951 tevkifatı ile kendilerini hapiste bulunca fark etmişlerdi.
DP’ye iktidar olanağı veren CHP de, bunu derhal, 1951’de mallarına el konularak ödemişti.
İkinci önemli “estetikli siyaset” olayı 12 Mart 1971 Faşist Askeri Darbesinin, Atatürkçü görüntüsüdür.
Atatürkçü yüz, hem asker hem de sivil politikacıların estetik ameliyatlarda en çok hedefledikleri görünümdür.
Nitekim, 12 Mart’taki “estetikli askerler” amaçlarına yeterince ulaşamayınca, bu kez darbeyi, 12 Eylül 1980’de, yine sahte Atatürkçü “estetikli askerler” devralmıştı.
Üçüncü “estetikli siyaset” olayını da halen yaşamaktayız:
Erdoğan/AKP iktidarı “Demokrat” görünümle iktidara gelmiş ve Demokrasiyi rafa kaldırmıştır.
Demokrat Parti olayındaki gibi, bu olayda da, Demokrat görünüme aldanarak (veya aldanmadan, başka kötü niyetlerle) bu iktidara destek verenlerin de bir bölümü şu anda hapistedir.
***
“Estetikli siyaset”in en büyük kötülüğü, ameliyat ile sahip olunan sahte görüntünün, o görünümün gerçek sahiplerine zarar vermesidir:
“Ameliyatlı Sahte Demokrat” görüntü, Laik Hukuk Devleti’ne dayanan gerçek Demokrasiye...
“Ameliyatlı Sahte Atatürkçü” görüntü ise Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde yatan akılcı ve bilimsel gerçek Atatürkçülüğe zarar vermektedir.
Bunun sonunda da seçmenler Gerçek Çoğulcu Demokrasiye ve Gerçek Devrimci Atatürkçülüğe olan güvenlerini yitirmekte...
Hem Demokrasiyi hem de Atatürkçülüğü istismar eden oportünist, demagog politikacıların ekmeğine yağ sürülmektedir!
Önümüzdeki yerel seçimler bağlamında, Türkiye Cumhuriyeti, Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhuriyet gazetesi üzerindeki son tartışmalara bakın, hepsinin kökeninde bu “estetikli siyasetin” yattığını göreceksiniz!
DİREN GERÇEK ATATÜRKÇÜLÜK...
DİREN GERÇEK DEMOKRASİ!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- 2 kişiyi öldüren Servet Bozkurt yakalandı!
- AKP'li Tayyar'dan Uras'a: 'Sanki hükümet sözcüsü'