Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sivil Darbe
“Sivil darbe” kavramını Ataol Behramoğlu, 2003 yılında, AKP iktidarı için kullanmıştı...
Anayasa hukukçuları “Anayasa darbesi” de der...
Genellikle iktidarda olan partinin anayasaya aykırı uygulamalar yapması anlamında kullanılıyor...
Türkiye’de, sağ partilerin “demokrasi” ya da “milli irade” adı altındaki “çoğunluk diktatörlüğü” uygulamalarını yansıtır.
***
Son “sivil darbe” tartışmaları, Başbakan Erdoğan’ın, (Cumhurbaşkanlığı seçimlerine Başbakan olarak katılması bir yana) seçim sonucu kesin olarak Yüksek Seçim Kurulu tarafından Meclis başkanlığına mazbata ile bildirildikten sonra, milletvekilliği, başbakanlık ve parti genel başkanlığı görevlerinden ayrılmamasından ve yetkilerini kullanmaya devam etmesinden kaynaklanıyor.
Bu durum anayasanın ve yasanın kesin hükümlerine açıkça aykırı.
Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu, 14 Ağustos tarihinde, Birgün gazetesinde ayrıntılı bir makale yayımladı.
Kaboğlu makalesini şöyle bitiriyordu:
“Bu durum, halk tarafından seçilen CB tarafından anayasanın askıya alındığı anlamına gelir ve seçilme anı ile göreve başlama anı arasındaki dönem, anayasa hukuku dilinde ‘Anayasa darbesi’ olarak nitelendirilir.”
***
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve öteki yargı mensupları ne yapar bilemiyorum, ama siyasal partilerin tepkileri ortaya çıktı:
MHP lideri Devlet Bahçeli, Milliyet’in haberine göre, Erdoğan’ın “Başbakanlık görevinden ayrılmayarak fiilen devleti işgal ettiğini” belirtmiş, “silahsız darbe ve anayasa suçu işlediğini” söylemiş.
CHP sözcüsü Haluk Koç, Cumhuriyet’in haberine göre “Şu anda Recep Tayyip Erdoğan’ın attığı her adım hukuken boştadır. Bunun çok ciddi bir şekilde mevcut anayasanın ihlali bakımından suç olduğunu hatırlatmak istiyorum” demiş.
***
Eski Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Bülent Serim de, odatv’de yayımlanan yazısında, Erdoğan’ın seçildikten sonraki durumunu şöyle özetliyordu:
“Başbakan olarak görev yapamayacak, Bakanlar Kurulu’nu toplayamayacak, yetki kullanamayacak, bu görev ile ilgili hiçbir belgeye imza atamayacak; kısacası Başbakan olarak hiçbir tasarrufta bulunamayacaktır.
Parti ile ilgili yaptığı tüm işlemler kapatma nedeni olabilecek; Başbakanlıkla ilgili işlemler ise yok hükmünde sayılacaktır; çünkü bu durumda ağır yetki gaspı söz konusu olacaktır.”
***
Daha önce de belirtmiştim:
“Erdoğan’ın işi zor, Türkiye’nin işi daha da zor!”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!
- Ünlü markanın adı bir kez daha listede!