Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Umuda Yolculuk 7: Erbakan, Ecevit’i aldatıyor!

15 Temmuz 2018 Pazar

Bugün yine içerdekileri anmak için hem bir Pazar makalesi yazıyorum hem de 24 Haziran seçimlerinden sonra, CHP içinde başlayan liderlik mücadelesine ışık tutmak amacıyla başladığım “CHP, Umuda Yolculuk” dizisinin yedinci yazısını kaleme alıyorum:
Bu iki amacı birden gerçekleştirmek için Erbakan’ın Ecevit’i nasıl aldattığını anlatacağım.

***

12 Mart 1971 Askeri Müdahalesinden sonra yapılan 14 Ekim 1973 genel seçimlerinde, Ecevit’in Ortanın Solu hareketi ile Genel Başkanlık koltuğuna oturduğu Cumhuriyet Halk Partisi, oyların yüzde 33.30’unu alarak 185 sandalye kazanmış ve birinci parti olmuştu.
Demokrat Parti’nin devamı olarak kurulmuş olan Adalet Partisi ise, Ferruh Bozbeyli’nin kurduğu Demokratik Parti’nin, AP Genel Başkanı Süleyman Demirel’e kızan Celal Bayar’ın desteğiyle aldığı yüzde 11.89 oy ve 45 sandalye sonunda, yüzde 29.82 oya ve 149 milletvekiline düşerek ikinci sıraya inmişti.
Milli Selamet Partisi oyların yüzde 11.80’ini almış ve 48 sandalye kazanmıştı.
Seçimlerde herhangi bir baraj olmadığı için, Ecevit’in Genel Başkan olması üzerine CHP’den ayrılarak demokratik orta sağda konumlanan Prof. Turhan Feyzioğlu ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyetçi Güven Partisi yüzde
5.26 oy ile 13 sandalye kazanmıştı.
Alparslan Türkeş’in Milliyetçi Hareket Partisi yüzde 3.38 ile 3 sandalye, Bağımsızlar yüzde 2.75 ile 6 sandalye, Mustafa Timisi’nin Türkiye Birlik Partisi ise yüzde 1.10 ile 1 sandalye kazanmışlardı.

***

AP Genel Başkanı Süleyman Demirel, 149 sandalye ile milletin kendisine ana muhalefet görevi verdiğini söyleyerek koalisyona yanaşmayacağını belirtmişti.
Bunun üzerine Ecevit ile Erbakan, uzun müzakerelerden sonra Prof. Mümtaz Soysal’ın “Tarihsel uzlaşma” dediği bir anlaşma ile, Sosyal Demokratlarla Dinci çizgide siyaset yapanlar arasındaki ilk ortak hükümeti kurdular.
Koalisyon hükümeti, 1971 yılında tamamen yasaklanan haşhaş ekimini ABD’ye rağmen kısmen başlatmış, İmam Hatip okullarını orta kısımlarıyla birlikte tekrar açmış, vekil imamların asıl kadroya geçişlerini sağlamıştı.
Ve bu hükümet Kıbrıs Barış Harekâtı ile tarihe geçmişti.

***

Hükümet programı, Türk Ceza Kanunu’nun Komünizmi yasaklayan 141 ve 142. maddelerinden ve şeriatı yasaklayan 163. maddeden mahkûm olanların affedilmelerini öngörüyordu.
Ancak MSP milletvekilleri 14 Mayıs 1974 tarihindeki oylamada 141 ve
142. maddelerden hüküm giyenlerin affedilmelerine karşı çıktılar ve sadece
163. maddeden hüküm giyen şeriatçılar affedildi.
141 ve 142. maddelerden, yani Komünizmden hüküm giyenler, ancak CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurmasıyla, Af Kanunu’ndan yararlanabildiler.

***

Demokratik Solun veya Sosyal Demokrasinin “Herkes İçin Demokrasi” adına giriştiği ilk serüven böyle bir ihanetle sonuçlanmıştı:
TÜRKİYE’DE DEMOKRASİYİ SADECE KENDİSİ İÇİN DEĞİL, HERKES İÇİN İSTEYEN TEK PARTİ, NE YAZIK Kİ HÂLÂ, SADECE CHP OLARAK GÖRÜNÜYOR! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları