24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde çıkan sonuç hangi partiyi mutlu etti?
Hiç kuşkusuz MHP’yi, dolayısıyla da Devlet Bahçeli’yi.
Kamuoyu araştırmalarında yüzde 10 barajına takılacağına kesin gözle bakılan “üç hilalli” MHP yüzde 10 engelini aştı.
MHP’den kopanların kurduğu İYİ Parti ise barajı az bir farkla aştı.
HDP’ye gelince!
HDP de CHP’den gelen oylarla yüzde 10’u aştı.
CHP’li Muharrem İnce, seçim gecesi “Bana yürü derlerse yürümeye hazırım” diye konuşurken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletin partimize sandıkta verdiği mesajı aldık” dedi.
Seçimin MHP’yi Meclis’te “anahtar parti” durumuna getirmesi Devlet Bahçeli’nin elini güçlendirdi.
Seçimlerden sonra ikinci bir sınav daha var, o da şu:
“Meclis Başkanlığı seçimi...”
Başbakan Binali Yıldırım’ın adı konuşuluyor siyasi kulislerde.
Elbet, Cumhur İttifakı var ortada. Seçimden sonra ortaya çıkan tablo MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu konuda ne söyleyeceği. Çünkü MHP anahtar parti. Kapının kilidi Bahçeli’nin elinde. MHP lideri “evet” derse Binali Yıldırım Meclis Başkanı olabilir.

***

Meclis aritmetiğine bakılırsa AKP her adımı istediği gibi atamayacak, mutlaka Bahçeli’ye soracak.
AKP’nin Meclis çoğunluğu sağlayamaması MHP lideri Bahçeli’nin elini güçlendirdi. Onun için AKP, MHP’ye bağımlı.
AKP tek başına özgürce hareket edemeyecek. Atacağı her adımı, Bahçeli’ye soracak.
MHP, AKP’ye zor ortak mı?
Selda Güneysu’nun yazısını okuyunca bu yukarıdaki soru geldi aklıma...
Güneysu’nun analizi şöyle:
“Referandum ile milletvekili sayısı 600’e yükselen Meclis’te AKP’nin 301 milletvekili hedefini tutturamayarak 295 milletvekili ile parlamentoya girmesi, 24 Haziran’da yüzde 11.1 oy alan MHP’yi kilit parti konumuna yükseltti. MHP, bu sonuçla, ‘güçlü Meclis’ ile ‘yöneteni yönetme’ taktiği izleyecek.
16 Nisan referandumunda ‘evet’ oylarının çıkmasının salt AKP’nin değil, MHP’nin de etkisiyle olduğunu düşünen MHP yönetimi, AKP’nin aldığı oy oranlarına dikkat çekiyor. AKP’nin milletvekili seçimlerinde yüzde 42.6 oy aldığı ve bu sonucun Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerisinde kaldığının altı çiziliyor. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 52.6 oranında oy aldığına işaret edilirken, anket şirketlerinin ve ülkücülere yapılan ‘Erdoğan’a değil, hilale oy vereceğiz’ propagandasının, bir sonuç doğurmadığı belirtiliyor.”

***

MHP’de, “MHP’ye oy verenlerin çoğunluğunun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da oy verdiği” konuşuluyor.
Öte yandan son seçimler Türkiye’de yaklaşık yüzde 20 oranında milliyetçi seçmen olduğunu ortaya koydu. “Bu oyların dağılımı seçimin kaderini belirleyen kırılma noktası oldu” görüşünü kazandırdı.
MHP’den ayrılarak İYİ Parti’yi kuran ve beraberinde partiye MHP’den ülkücü kökenli çok sayıda ismi getiren Meral Akşener’in “ülkücü tabanın büyük çoğunluğunu alacağı ve MHP’yi baraj altı bırakacağı” konuşuluyordu.
Ancak sandıklardan çıkan sonuç, bu tahminleri ters köşe yaptı. İYİ Parti’nin MHP seçmenini tahminlerdeki gibi çok fazla etkileyemediği görüldü.
MHP, 1 Kasım 2015’te aldığı yüzde 11.9’luk oy oranını büyük ölçüde korurken milletvekili sayısını da 49’a yükseltti. MHP kaynakları, “İYİ Parti’ye kendilerinden sadece 7 Haziran’da kazandıkları, ancak 1 Kasım 2015 seçimlerinde kaybettikleri yüzde 4.4’lük oyun gittiğini” belirtirken MHP’ye partinin diğer seçimlerde AKP’ye kaptırdığı ve “Ak kurtlar” olarak nitelendirdiği oylar da kaydı.
Özellikle Orta Anadolu’da AKP’ye kayan milliyetçi oyların MHP’ye geri geldiği görüldü.