Korkunç general mi büyük dahi lider mi? Emek Yurdakul’un yazısı...

“Pek çok başkandan ilham almış, pek çoğuna ilham olmuş bir başkan(!)” diye betimlemek Başkan Fernando’yu, kitabı Bush’tan bir alıntıyla açan yazarın ironisine uygun düşer gibi. J. Douglas’ın korkunç kitaplarına 2015’te eklediği Korkunç General’i (Çeviren: Hasan Türksel / Can Çocuk) Elly Nees boyutlandırıyor, Hasan Türksel çeviriyor. Umarım olabildiğince çok çocuğun yolu bu başkanla kesişir; sadece kitapta!

Yayınlanma: 19.02.2022 - 00:02
Abone Ol google-news

Desenler: ELLY NEES

Rosa, kardeşi Fico’dan iki yaş büyük, ona göre biraz daha akıllı olduğunu düşünüyor. Yine de babası onun başkan olmasına karşı. “Bir başkan mutlaka erkek olmalıydı: iri yapılı, büyük ve güçlü bir adam.” Tıpkı kendisi gibi.

Zaten kadınlar sert bakış atamazlardı. Ayrıca tek bir iyi kanun bile yapamaz, topluluk önünde etkileyici konuşamaz, bilek güreşini kazanamazlardı. Hesap işlerinde kötü olmaları yetmezmiş gibi bir tank alacak olsalar pembe bir tane alırlardı ve casusluk işlerinden anlamazlardı.

Rosa’ya göre bunların hiçbiri doğru değildi. Başkan olursa yapacağı yasaları hazırlamıştı bile: “İltifat yasası, sokak lambası yasası, müzik yasası… Yasaları düşünceli, nazik ve mutluluk vericiydi, öte yandan son yasası asıl meseleye dokunuyordu: “Seçim yasası: Kimin başkan olacağına, ne tür yasalar çıkması gerektiğine halk karar verecek.”

Bu yasa babasının başkan olduğu Costa Banana’da yürürlükte değildi. Başkanlık tabi ki babasından oğlu Fico’ya geçecekti; okula göndermenin çocuk istismarı sayıldığını öne sürerek okula gitmeyi yasaklayacak Fico’ya, daha şimdiden başkanmış gibi kahvaltıya istediği saatte gelen Fico’ya…

BİR SABAH…

Bir sabah kahvaltıda başkanlık konusu, oğlanların cesur, korkusuz olduğu, kızlarınsa olmadığı noktasına bağlanmışken drone’uyla oynayan Fico, casusluk için yerleştirilmiş bir mikrofon buldu.

Ve pek tabi başkan Fernando, casusu bulmak için Fico’dan şüpheliler listesi istedi. Çünkü casusluk kızlara göre değildi. Kızlar buz pateni yapabilir, ata binebilirdi…

Bütün bu saçmalıklar Rosa’nın sabrını tüketti. Casusu önce o bulmaya karar verdi.

Rosa ve Fico şüpheli listelerini oluştururken mikrofonu fark edilen casuslar da planlarını ilerletme ve açığa çıkmama çabasındadırlar. Olaylar iki cepheden paralel ilerlerken başkanın çevresini ve saray ahalisini detaylı sunmuş okura J. Douglas ve E. Nees. Ah evet “saray ahalisi”, doğru okudunuz.

Başkan sarayda yaşıyor ve dünyanın çok zenginlerinden biri. Neden olmasın ki? Ama şimdi konumuz bu değil, sarayda bir casus var.

Babasının gözü kapalı güvendiği adamlar hakkında soru dahi sorması mümkün olmadığından Rosa araştırmasını gizlilikle yürütüyor. Listelediği kişilerden güvenilir bulduğu tek isme, öğretmeni Gabriel’e şifreli bir mesaj yazıp yanıtını gizlilikle alıyor.

Gözlerini her zamankinden fazla dört açan Rosa, sarayda, tepelerinde dolanıp duran sineklerde de bir tuhaflık sezince… casusluk macerası başlıyor. Casusları, araç gereçlerini, merkez üslerini, planlarını öğrenmek ve onlara engel olmak için hızlı davranmalıdır.

Başkanı “taht”ından indirme planı çoktan başlamıştı ve kimlerin dâhil olduğunu tam olarak Rosa da bilemiyordu. Saraydaki herkes şüpheliydi. Rosa, Fico, Gabriel ve anneleri hariç.

Ve bu sırada başkan, karısı Florabella’nın yaklaşan doğum günü için armağan hazırlığındaydı. Fico ve Rosa, paskalya yumurtaları gibi evlerin sıralandığı bir makete bakıyorlardı.

Başkan Pablo Fernando, Ay’a inşa ettireceği şehri karısına armağan edecekti ama Fico bunu yetersiz bulunca, Ay’ı vermeyi daha uygun buldu. Rosa, Ay’ın herkese ait olduğunu anlatmaya çalıştı. Hatta Amerikalıların çoktan gidip bayrak diktikleri halde onlara da ait olmadığını ama… Ne fark eder, Ay’a sahip olduğunu ilk kez Başkan söylemişti, o kadar!

Babasının dikkatini çekmek hareketli kameralardan ve kardeşinden kaçmaya çalışmak, öğretmeni Gabriel’le ne yapacaklarını planlamak… Hızlıca bir kaçmaca kovalamacanın içine düşüyoruz Rosa’yla.

Ve pek çok hikâyede düşülen çözülme bölümünü hızla toparlama hatasına düşmeden, detaylı ve keyifli bir açığa çıkış okuyoruz. Bir de muz silahlar, önce anneyi sonra babayı kurtarma hatta savaşı önleme gibi ufak tefek olaylar…

NE İSTİYORSAN SÖYLE ROSA

Tüm olaylar ve kurtarılmalardan sonra Başkan, kutusuna fotoğrafını bastırdığı mısır gevreğine süt ekleyip bir selfie çekerken kızına, “Küçük kızların çoğu maalesef pek akıllı değil ama sen bir istisnasın Rosa. Bu elbette kızım olmandan kaynaklanıyor. Ne istiyorsan söyle hemen yerine getireyim,” deyince “Seçim yapılmasını istiyorum,” diyor Rosa.

İnsanların kendileri için doğru olanı seçebilecek kadar akıllı olmadıklarını ve onlara ne yapacaklarını söyleyecek Dahi lidere ihtiyaçları olduğunu düşünen Başkan’ı zayıf noktasından yakalayıp pohpohlayarak bile Rosa şunu elde ediyor: “Birkaç ay sonra seçim yapacağız ve bu seçimi ben kazanacağım,” diye yazdı başkan Fernando.

Başkan’ın halihazırdaki yasalarına gelirsek, ilk sırayı bütün çocukların onun adını taşıması alıyordu. Herkesin Başkan’ın sosyal medya gönderilerini beğenmesi ve Başkan’dan “Büyük Dahi Lider” ya da “Büyük Güçlü Adam” diye bahsetmesiyle sürüyordu.

Zaten Büyük Dahi Lider isimli kitabı da on milyondan fazla satmıştı. Ayrıca kitapta anlatıldığı gibi ilk kitabını bir yaşında yazmış ve iki yaşında diş hekimi diplomasını almıştı Başkan.

Ve gazeteler, kitabı hakkında övgülerle dolarken, bazılarının Başkan hakkında diktatör demesi gibi bir gazeteci de Başkan’ın yazı yazmayı beceremediğini yazınca, ıssız bir adaya gönderilmişti.

Başkan asla giyotin cezası vermiyordu çünkü o bir diktatör değildi, başkandı. Hem gün gelip insanların ondan şikâyetçi olduğunu düşünsenize… Aynı korkunç şeyleri yaşamak istemiyordu. Ya halk ayaklanırsa!

Bir başkan olarak da yaptığı tek hata yardımcılarını uzun süre görevde tutması diyebiliriz. Sürekli değiştirseydi kimse yetkisini ona karşı ayaklanmak için kullanamazdı. Ama bu kitap 2015’te çıktı!

Korkunç General / Jozua Douglas / Resimleyen: Elly Nees / Çeviren: Hasan Türksel / Can Çocuk / 256 s / 10+ / 2021.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler