‘Yavru Kuş’ İzmir’deydi

Kadın Yönetmenler Haftası’na katılmak için gittiğimiz İzmir’de Çiğdem Vitrinel, Gülten Taranç ve Banu Bozdemir ile yönetmenlik deneyimlerini konuştuk.

Yayınlanma: 05.03.2019 - 22:51
Abone Ol google-news

İzmir’de Konak Belediyesi ile Fransız Kültür Merkezi’nin desteğiyle yapılan 2’nci Kadın Yönetmenler Haftası, Türkan Saylan Kültür Merkezi ve Fransız Kültür Merkezi’nde devam ediyor. Women with Movie Cameras (Kameralı Kadınlar Platformu) üyesi olan yönetmen Gülten Taranç ve senarist Şebnem Vitrinel’in direktörlüğünü üstlendiği 2’nci Kadın Yönetmenler Haftası 7 Mart’a kadar devam edecek.

Dördü belgesel olmak üzere 12 uzun metraj ve farklı başlıklar altında 18 kısa metrajın yer aldığı programda ayrıca pek çok panel ve söyleşi de bulunuyor.
Etkinliğin 4’üncü günü, Fransız Kültür Merkezi’nde 4 kadın yönetmenin çektikleri ilk filmleri “Yavru Kuş” adıyla izleyicilerle buluştu. Çiğdem Vitrinel’in 90’lı yıllarda çektiği “Her Şey İçin Teşekkürler” ve “Aynaların Huzurunda”, Sefa Öztürk’ün ilk animasyon denemesi olan “Arka Bahçe”, Gülten Taranç’ın öğrenciliğinin ilk yıllarında çektiği “Pembe Mariachi”si ile Banu Bozdemir’in “Bakış” filmini ve ilk yönetmenlik deneyimlerini konuştuk.

Çiğdem Vitrinel, üniversitede Sinema Televizyon bölümünde okumak istediği dönemde ve okurken çektiği filmleri uzun zaman sonra seyretmekten keyif aldığını söylüyor. Doğru düzgün kurgunun dahi yapılmadığını, her şeyin o anda çekilip kurgulandığını belirten yönetmen “Daha sonra yaptığım hiçbir filmi, bu filmleri çektiğim duyguyla çekmedim; keşke aynı yoğunlukla çekmeye devam etseymişim. Çok amatör ama bir taraftan da çok samimi işlermiş” diyor. “Arka Bahçe”nin yönetmeni Sefa Öztürk ise sürekli gördüğü bir rüyayı çekmeye karar verdiği filmini hiç animasyon deneyimi yokken yaptığını söylüyor. Öztürk yıllar önce yaptığı filmi izlemenin neler hissettirdiğini ise şu sözlerle ifade ediyor: “Geçirdiğimiz evreleri hem film yapmak anlamında, hem kişisel tarihimize dönüp bakmak da oluyor aslında. Kendi kısa filmimi izlemek bana böyle hissettirdi, yıllar oldu çünkü izlemeyeli. Algınızın, düşünce biçiminizin nereden nereye geldiğini görüyorsunuz çünkü, düşününce iyi ki yapmışım ve iyi ki şimdi izliyorum.”

‘İyi ki çekmişim’
İkinci Kadın Yönetmenler Haftası’nın direktörlüğünü de üstlenen Gülten Taranç, ilk filmi “Pembe Mariachi”yi bir dönem yaşadığı Meksika’dan döndükten sonra çekmiş. O yıllarda staj yaptığı zorlu set koşullarını gördükten sonra bu işi yapamayacağını düşündüğünü söyleyen Taranç, “Ama sonra hiç olmadı, her şey kanıma ‘Pembe Mariachi’ ile bulaştı” diyor. Meksika’da yaşayan kadınlarla Türkiye’de yaşayan kadınların yaşam koşullarını, özgürlük alanlarını karşılaştırmaya başlaması üzerine doğan filmi iyi ki çektiğini belirten yönetmen “‘Pembe Mariachi’ olmasa muhtemelen ben de şu anda burada olmazdım diyor.

“Yavru Kuş”ta gösterilen bir diğer film ise uzun yıllar gazetecilik ve film eleştirmenliği yapmış olan Banu Bozdemir’e ait. Bozdemir çektiği ilk ve tek filmi “Bakış”ı gazetecilik yaptığını dönemde çektiğini söylüyor. Bozdemir, “Çuvaldızı kendinize batırmak deyimini yaşamak istedim aslında; eleştiriyoruz, onlarla ilgili bir takım beyanlarda bulunuyoruz ama ben de film çekip yönetmen arkadaşlarla özdeşleşmek istedim” diyor. Bir arkadaşının yaşadığı bir olaydan etkilenmesi üzerine çektiği film; eskiden tango yapan genç bir kadının yaşlandıktan sonra mesleğini icra edememesi ama o günlere özlem duymasını anlatıyor.

İkinci Kadın Yönetmenler Haftası bugün Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapılacak. Etkinlikler, Fransız Kültür Merkezi’nde yönetmen Jale İncekol’un katılımıyla gerçekleşecek “Müzikli Bir Hikâye – Umutlu Bir Hikâye” filminin, yönetmen Ahu Öztürk’ün “Toz Bezi” filminin gösterimiyle devam ediyor. Etkinlik kapsamında yarın yönetmen Aysim Türkmen’in katılımıyla “Selahattin’in İstanbul’u” ve yönetmenliğini Ceylan Özçelik’in üstlendiği “Kaygı” filmleri gösterilecek.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler