Uzaktan eğitim uyarısı: Her çocuk erişemez

Uzaktan eğitime çok ani geçişin öğrencilerde şaşkınlığa, moral bozukluğuna, derse odaklanamamaya neden olabileceği belirtiliyor. Çözüm için ise öğretmen ve öğrencilerin bir şekilde bağlantılarının sağlanması öneriliyor.

Yayınlanma: 14.03.2020 - 02:00

Güncelleme: 14.03.2020 - 10:09

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un ilköğretim, ortaöğretim ve lise öğrencilerinin, koronavirüs nedeniyle eğitime 23 Mart’tam itibaren “uzaktan” devam edeceğini açıklaması, pek çok sorunu gündeme getirdi. Eğitim sendikaları başkanları, eğitim sürecinin uzaktan yürütülmesinde en büyük sorunlardan birinin evlerinde imkânı olmayan öğrencilerin durumu olduğuna dikkat çekti.

Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2019-2020 öğretim dönemini uzaktan eğitim ile tamamlamak yerine salgın riskinin azalmasının beklendiği haziran ayı için telafi planı yapması gerektiğini söyledi. Örgün eğitimin en önemli özelliğinin çocuklarla karşılıklı yapılan yüz yüze eğitim olduğunu belirten Yıldırım şunları söyledi:

“Hiçbir uzaktan eğitim sisteminin yüz yüze eğitimin yerini tutması mümkün değildir. Asıl olan yaparak yaşayarak ve karşılıklı soru-cevap ile elde edilen kazanımlardır.

‘TEYAKKUZA GEÇELİM’

Ayrıca çocuklarımızın evlerinde eşit imkânlar (bilgisayar - tablet - internet) olmadığından uzaktan eğitimin gerçekleşme imkânı bulunmamaktadır. MEB’in yaptığı açıklama kesinlikle çocuklarımızın bu dönemki ders bilgilerinin eksik kalacağı anlamına gelmekte. Kesinlikle uzaktan eğitimden vazgeçilerek haziranda telafi haftaları eğitim-öğretime eklenmeli. Çocuklarımız için en eşit ve adil olan yöntem bu olacaktır. Salgına karşı ulusal olarak teyakkuza geçelim ve hepimiz bu konuda devletin önleme çabalarına destek olalım ancak görülen o ki; MEB’in anlık olarak aldığı bu kararın dolaylı - artçı etkileri ile ilgili hazırlık yapmadığını görmüş olduk.”