Türkiye’nin cadıları
15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’le birlikte başlayan “işten çıkarmalar, açığa almalar ve görevden uzaklaştırmalar” furyası hak ihlalleriyle ilgili bir dizi iddiayı da beraberinde getirdi. Cumhuriyet, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB), bağlı şirketler, Milli Eğitim Bakanlığı ve TRT’de yaşanan ‘cadı avından’ insan hikâyelerini derledi...
1 OHAL İLAN EDİLİNCE TAZMİNAT FIRSATÇILIĞI
İBB’ye bağlı şirketlerden Spor A.Ş’de buz pateni öğretmeni 20 Temmuz’da tazminat ve diğer hakları verilmek üzere işten çıkarıldı. 23 Temmuz’da OHAL’in ilan edilmesinin ve resmi gazetete kararname yayımlanmasının ardından buz pateni öğretmenine işten çıkarma işleminin değiştiği söylendi. Öğretmen 25 Temmuz’da tekrar işten çıkarıldı ama bu kez tazminatsız olarak. Adının açıklanmamasını istemeyen eğitmenin ailesi, konuyu işsizlik maaşı almaya gittiklerinde öğrendiklerini belirterek tazminat vermemek için OHAL’in kullanıldığına dikkat çekti. Aile dava açmaya hazırlanıyor. CHP’li meclis üyesi Hüseyin Sağ, “OHAL şartlarında gözünüze önceden kestirdiğiniz ‘FETO’cu değil ama bizden de değil’ dediğiniz emekçileri tazminat ödemeden işten çıkarmak için bir yol olarak kullanılıyorsa bu insanlıkla bağdaşmayacak bir davranış” dedi.
2 EĞİTİM SEN’Lİ KARA: O LİSTEYE NASIL GİRDİM?
İzmir Eğitim Sen 1 No’lu Şube üyesi, rehber öğretmen Şeyda Kara, cemaat bağlantılı soruşturma kapsamında görevinden uzaklaştırıldı. Kara, hayatının hiçbir döneminde cemaatle ilişkisi olmadığını belirterek, “Henüz ifadem alınmadı, gerekli yerlere itirazlarda bulundum” dedi. Kara, tebligatta, sosyal medya üzerinden Gülen cemaatinin propagandası yapmak, finansal destek sağlamak gibi nedenlerle uzaklaştırıldığını anlatarak şöyle konuştu: “Hayatımın hiçbir döneminde cemaatle bağlantım olmadı. O listeye adım nasıl girdi hiç bilmiyorum. Sosyal medyada propagandasını yapmak gibi şeylerle suçlandım, ama aksine, aksi yönde paylaşımlarım oldu.”
3 ‘FİKİRLERİM YÜZÜNDEN’
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kursları (İSMEK) bünyesinde başlayan işten çıkarmalar kapsamında İSMEK’te 5 yıldır görev yapan Müzik Öğretmeni Tülay Coşkun’un da, işine son verildi. Cemaatle asla bir bağlantısının olmadığını söyleyen Coşkun, “Benim tek amacım müzik yapabilmek” diye konuştu. Tülay Coşkun işten çıkarılma gerekçesini bilmediğini, telefonuna gelen mesajla Fethullah Gülen’le ilişkilendirildiğini belirtti. Çoşkun’a gelen mesajdaki bir ibare dikkat çekici. “İllegal yapıyla mücadele amacıyla” ifadesiyle başlayan mesaj şöyle devam ediyor: “... Bu kapsamda kurumumuza ulaşan bilgiler ışığında iş akdiniz, 22.07.2016 tarihi itibarıyla 4857 sayılı İş Kanunu 25/II’ye göre sonlandırılmıştır.” İtham edildiği suçlamaları asla kabul etmeyeceğini vurgulayan Coşkun, “Her insan gibi benimde fikirlerim var ve bunu hiçbir zaman söylemekten kaçınmadım. Öyle sanıyorum ki sosyal medya paylaşımlarımdan dolayı, bu kılıf hazırlanarak işime son verdiler. Siyaset benim işim değil, dolayısıyla bu işi üstlenen tüm yetkililerin bir an önce yaşanan bu haksızlıklara kulak vermesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
4 ‘SİYASİ GÖRÜŞ FARKIYMIŞ’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatından esinlenilen TRT’nin “Sevda Kuşun Kanadında” dizisinde yardımcı yönetmenlik yapan Özlem Geyik, siyasi görüş farklılığından dolayı işten çıkarıldı. Özlem Geyik, dizinin sezon finali yaptığı gün işten çıkarılma işlemlerinin gerçekleştiğini kaydederek “Dizinin yönetmeni 3-4 gün önce beni aradı. Utanarak, ‘Siyasi görüşlerinden dolayı seni istemiyorlar’ dedi. Mecbur bırakılmıştı” dedi. Geyik, darbe girişiminin olduğu gece sosyal medya hesaplarından paylaşımda bulunduğu belirterek “Oyuncuların çoğu zaten sokaklardaydı darbe girişimi ile ilgili. Sıkıntı yaşanmıyordu. Ekipten ihbar gelmiş olabilir diye düşünüyorum” dedi. TRT’deki yetkililerin benim siyasi görüşleriyle ilgili konuştuğunu arkadaşları aracılığıyla duyduğunu ifade eden Geyik, toplantılar yapıldığını, yönetmene işten çıkarılmasıyla ilgili baskı uygulandığını savundu. Tuncelili olduğu ve siyasi görüşleri nedeniyle bunları yaşadığını kaydeden Geyik, sendika aracılığıyla hakkını arayacağını söyledi. Darbe girişiminin ardından TRT’de 300 kişi açığa alınmıştı.
5 GEZİ’DE DOKTORDU
İETT Genel Müdürlüğü’nde kurum doktoru olan Hüseyin Gazi Yaman, 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından açığa alındı. Gezi Direnişi’nde de doktorluk yapan Yaman, “En onur kırıcı olan şey yıllardır mücadele ettiğimiz, karşı durduğumuz darbecilikle, FETÖ’cülükle suçlanmak oldu. Beni suçlamak için en son akla gelecek şeydir darbecilik ya da cemaatçilik. Bize hiçbir açıklama yapılmadı sadece görevden alındığımızı ifade eden kısa bir yazı tebliğ edildi” dedi. İstanbul Tabip Odası da Yaman’ın açığa alınmasını kınadı, oda adına açıklama yapan yönetim kurulu üyesi Melahat Cengiz “Darbe fırsatçılığı yapılarak OHAL bahanesiyle tasfiye edilmelerine sessiz kalmayacağımız” dedi. Tabip Odası, İBB Başkanı Kadir Topbaş’a bir mektup yazdı. Mektupta “Demokratik mücadele yürüten insanları itibarsızlaştırmaya çalışmayın. Yaman’ın uzaklaştırılmasını durdurun” denildi.
Tiyatrocu babadan ‘cadı’ oğluna not: Güzel günler göreceğiz çocuğum
En Çok Okunan Haberler
- Uğur Dündar'ın 'babalık' davasında karar çıktı
- Kadınlara cehennem hazırlayanlar
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- Adnan Menderes yıktırmıştı...