Demirtaş'tan Bahçeli'ye: Kan görünce yanaklarına can geliyor

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Demirtaş, Devlet Bahçeli'nin "Nusaybinde taş üstünde taş, gövde üstünde baş kalmasın" sözlerine tepki göstererek "Çakma milliyetçi, Çin malı parti, İçin rahat olsun, katliam zaten yapılıyor" dedi.

Demirtaş'tan Bahçeli'ye: Kan görünce yanaklarına can geliyor
Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 05.04.2016 - 13:34

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, TBMM grup toplantısında konuştu. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin bugünkü grup toplantısında kullandığı “Taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakılmasın” sözlerine tepki göstererek "Kan görünce, kendisinin yanaklarına can geldiğini defalarca acı bir şekilde tecrübe ettik. Senin için rahat olsun. Bizim içimiz rahat değil. Bu vücutta baş gitse bile başsız bedenimiz yine sizin önünüzde diz çökmez" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP'nin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkında verdiği gensoru önergesinin MHP'nin çekimser kalmasıyla reddedildiğini kaydetti. Demirtaş, "Bu bakanla ilgili gensoru da rezaleti gördünüz. Çakma milliyetçi, Çin malı bir parti var onların desteğiyle gensoru reddedildi. 7 Haziran'dan beri bu çakma parti AKP'den daha AKP'li olmuşlar. He hafta Salı günleri iki AKP toplantısı oluyor. Birini Davutoğlu birini Bahçeli yapıyor. Davutoğlu konuşurken Bahçeli yanında durup kafasını sallasa yeterli. İkisi de grup toplantısı yapmış oluyor" dedi.

Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında konuştu. Demirtaş, Davutoğlu ve Erdoğan'ın Şam'ı devirmek için bölgedeki muhalif gruplara destek verdiklerini savunarak, "Aradan 3 ay, 6 ay geçti ama Şam yönetimi devrilmediğini gördüler. Davutoğlu-Erdoğan ikilisi 'Bir şey yapmalıyız' dediler. O günden bu yana Türkiye bunun faturasını ödüyor. Oradaki radikal grupların desteklenmesiydi bir şeyler yapılması. Bugün IŞİD, EL Kaide, El Nusra gibi örgütler işte AKP'nin destek kararıyla orada güçlendi. Bunları neden anlatıyorum? Bugün Dikili, Çeşme, Pazarcık'a mülteciler yerleştirecek. Nereden nereye geldiğimizi hatırlamak için bunu ifade ediyorum. AKP oradaki radikal grupları kelle kesen, tecavüz eden barbarlık ordusunu destekleme kararı alıncaya dek toplu göçler yoktu. İnsanlar kendi topraklarında yaşamayı göze alarak terk etmeyi düşünmüyorlardı. Bunlar bu grupları desteklemeye başladılar o zaman TIR'larla silah gönderip elemanlarını eğitim toplantılarına almaya başlayınca Suriye fatihi gazıyla oraya göndermeye başlayınca göçler başladı. Bunlar girdikleri heryerde insana islama dair ne varsa yok etmeye başladılar. Milyonlarca insan Türkiye'yi milyonlarcası Ürdün'e doğru göçe başladı. Bu göçleri tetikleyen şey Davutoğlu ve Erdoğan'ın yeni emperyal yeni Osmanlıcılık hatalı politikalarından kaynaklıdır. Bunlar terörü beslediler. Bunlar gizli şeyler değil. Yüzlerce TIR ağır silahlar Suriye'de bu kesimlere teslim edildi. Bir taşla birçok kuş vurmayı hesapladılar. Musul'da en barbarıyla terörle müzakere yaptınız. IŞİD barbarları tecavüzcüleriyle oturup müzakere yürüttünüz" diye konuştu.

"BU İNSANLARI EVİNDEN EDEN SİZSİNİZ"

AK Parti'nin Suriye politikasını eleştiren Demirtaş, şöyle konuştu; "Bir yandan Şam rejimi devrilecek bir yandan Suriye'deki nüfus çökertilecek. AKP'nin Suriye politikasının sonucu görüyorsunuz. Avrupa'nın suçu AKP'den büyüktür. AB'nin günahı AKP'den büyüktür. AB ve bugün AB'li liderlerin tamamı IŞİD'in büyümesinden sorumludur. Özellikle Almanya bundan sorumludur. Tayyip Erdoğan, Davutoğlu sorumludur. Mülteci dramı dediğimiz gelinen noktadaki vahamete bir bakın. Bunları yapanlar bir de bunun kirli pazarlığını yapıyorlar. Kelle başı pazarlık yapacak kadar ucuzlar bunlar. Bu insanları evinden eden sizsiniz. Bunlar üzerinden para alışverişi yapıp ne kadar kazanırız diyen sizsiniz. Maraş Pazarcık'a 3 bin Alevi bölgesine 27 bin Suriyeli sunni gönderecek olan sizsiniz. Dikili'ye Çeşme'ye kamplar kurulacak. Bu insanlar zaten mağdur. Mülteci statüleri yok. Hukuken bunlar sığınmacılar. Batıdan gelenleri mülteci olarak kabul ediyor."

"MEZHEP DEĞİŞİMİ SAĞLAYACAK ŞEKİLDE KULLANACAKLAR"

Mülteciler için yapılacak olan şeyin Suriye'de barışı sağlamak olduğunu söyleyen Demirtaş şöyle devam etti; "Orada bir barış bir ateşkes ortaya çıkacak. İnsanlar taş üstünde taş kalmamış da olsa senin Dikili'ni bırakıp kendi köyüne gidecektir. Ülkesine geri dönmek ister. Öncelikle bunu yapmak lazım. Mültecilerle ilgili alınan hiçbir tedbir samimi değil. Mülteciler vatandaş olmak istiyorsa vatandaşlık vereceksiniz. Onları kamplarda insanlık dışı muameleye dayatmak yerine sizin gibi benim gibi çalışma hakkı tanıyacaksınız. Bunu yapmıyorlar dikkat edin. Mezhep değişimi sağlayacak şekilde kullanacaklar. Maraş Pazarcık'ı bu yüzden söylüyorum. Sen mülteci kamplarını denetime açmıyorsun. Vahim iddialar var. IŞİD, El Nusra orada eğitim alıyorlar diye iddialar var. Suriye de katliam yapıp oraya geri dönükleri, cinsel istismar, fuhuş, tecavüz iddiaları var. Oraların IŞİD kampına dönüştüğüne dair ciddi kaygılar var. 27 bin kişilik kampı 3 bin kişilik Alevi köyleri ortasına illa açacağım diyorsun altında başka kaygılar aramak haksız mı. Ülkemiz için barış komşularımız için de aynı şeyleri yapmak zorundayız."

"AKP'NİN SAVAŞ KIŞKIRTICILIĞINA RAĞMEN DİYALOGLA ÇÖZMEYE ÇALIŞIN"

Azerbaycan ve Ermenistan'ın bir an önce müzakere masasına oturarak anlaşmaya varması gerektiğini vurgulayan Demirtaş şöyle devam etti; "Hükümet aynı ateşin Kafkaslar'a sıçraması için yangına körükle gidiyor. Karabağ özerk bir bölgeydi oradaki insanlar nasıl istiyorsa buna saygı duyulmalı. Bu sorunu Ermenistan ve Azerbaycan savaşla değil masada diyalogla çözmeliler. Bir anda Kafkaslar'da yeni savaşın ülkeden ülkeye bir katliamın önünü açabilir. Lütfen bu savaşı durdurun. Masaya oturun. Dağlık Karabağ dahil olmak üzere AKP'nin savaş kışkırtıcılığına rağmen diyalogla çözmeye çalışın. Davutoğlu ve Erdoğan ikilisi gaz vere vere Azeriler vursun kırsın ezsin geçsin diye yeni Kafkas savaşı başlatmanın heyecanı içindeler bizimkiler. Çünkü kendini güvende hissetmeyen toplum mecburen sarayın etrafında kümelenecek diye düşüyorlar. Savaş politikasından böyle medet ummak böylesine kanlı bir iktidara yakışırdı."

"ÇAKMA MİLLİYETÇİ ÇİN MALI BİR PARTİNİN DESTEĞİYLE GENSORU REDDEDİLDİ"

HDP'nin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkında verdiği gensoru önergesinin MHP'nin çekimser kalmasıyla reddedildiğini kaydeden Demirtaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında söylediği 'Nusaybin'de taş üstünde taş baş üstünde baş bırakmayın' sözlerini eleştirdi. Demirtaş, şöyle devam etti; "Bu bakanla ilgili gensoru da rezaleti gördünüz. Çakma milliyetçi, Çin malı bir parti var onların desteğiyle gensoru reddedildi. 7 Haziran'dan beri bu çakma parti AKP'den daha AKP'li olmuşlar. He hafta Salı günleri iki AKP toplantısı oluyor. Birini Davutoğlu birini Bahçeli yapıyor. Davutoğlu konuşurken Bahçeli yanında durup kafasını sallasa yeterli. İkisi de grup toplantısı yapmış oluyor. Çin malı çakma milliyetçi biraz önce katliam çağrısı yaptı. Zaten orada beyefendinin çağrısına uyumlu şeyler yapılıyor. Kan görmek istiyorsan bolca var. Tam senlik günlük yaşanıyor. Kan görünce kendisinin yanaklarına can geldiğini tecrübe ettik. İçin rahat olsun oralar yıkılıyor kan dökülüyor. Bizim içimiz rahat değil barış, can, insandan yana olanın içi rahat değil. Irkçılık ve faşizmle beslenip tekçi ırk anlayışla her yeri istilacı işgalci ruhla fethedeceğini sananlar yanılırlar. Bu vücutta baş gitse bile başsız bedenimiz yine sizin önünüzde diz çökmez merak etmeyin. Tarih tekerrür etmeyecek. Maraş, Çorum Sivas'ta yaptıklarınızı bir kez daha yapamayacaksınız. Memleket kan gölüne dönmüş yapabildikleri öneri taş üstünde bırakılmayacak. Adalet arayışımızdan vazgeçmeyelim biz."

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler