IŞİD Davası'nda tüm sanıklar tahliye edildi

Terör örgütü IŞİD'in Türkiye'deki yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 7'si tutuklu 96 sanık hakkında açılan davanın 4'üncü duruşması yapıldı. Mahkeme IŞİD'in Türkiye lideri olduğu idda edilen Halis Bayuncuk dahil tüm sanıkların tahliyesine karar verdi.

IŞİD Davası'nda tüm sanıklar tahliye edildi
Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 24.03.2016 - 15:09


Terör örgütü IŞİD'in Türkiye'deki yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 7'si tutuklu 96 sanık hakkında açılan davanın 4'üncü duruşması yapıldı. Duruşmada aralarında 'Ebu Hanzala' kod adıyla bilinen Halis Bayancuk'un da bulunduğu 7 tutuklu sanığın tamamı tahliye edildi.

Terör örgütü IŞİD'in Türkiye'deki yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 7'si tutuklu 96 sanık hakkında açılan davanın bugün 4'üncü duruşması yapıldı. Sabah 10.00'da başlayan duruşmada ilk olarak ifadesi alınmayan sanıklar, ifade verdi.

TUTUKLU TÜM SANIKLARA TAHLİYE
 
İfadelerin ardından duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, ara kararını açıklayarak tutuklu sanıkların tahliyelerine karar verdi. Oy birliği ile verilen kararda, tutuklu sanıklar Halis Bayancuk, Cemil Aslan, Enes Yelgün, Erdal Yaşar, Mehmet Karlı ve Suriyeli Muhammed Mustafa Halli ile Asaad Khelifalkhadr'in savunmalarının alınmış olması, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve tutuklulukta geçen süre gerekçe gösterildi. Heyet, sanıklar hakkında yurtdışı yasağı ve haftada 3 gün imza atmak şartıyla adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi.

DAVA DOSYALARI AYRILDI
 
Mahkeme heyeti ayrıca daha önce birleştirdiği dosyaların da ayrılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti, bu dava dosyası ile birleşen Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 30 sanıklı dava dosyasıyla ilgili yeni bir değerlendirme yapıldığını belirterek, iki ayrı suç örgütüyle dava açıldığını ancak bunların birbirleriyle irtibatının bulunmadığı gerekçesiyle 30 sanıklı dosyanın bu dava dosyasından ayrılmasına hükmederek yargılamanın yeni esas üzerinden devam etmesine karar verdi. Duruşma Haziran ayına ertelendi.

İDDİANAMEDEN.
 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 315 sayfalık iddianamede, "DAEŞ terör örgütü içerisinde faaliyet gösterdiği değerlendirilen grubun, sözde mescitlerde dersler verdikleri şahısları çatışma bölgelerine gönderdiği, terör örgütünün adlarını kullanarak baskı, cebir, şiddet ve tehdit uyguladığı, örgüte eleman ve lojistik destek sağladığı, grup lideri şüpheli İlyas Aydın'ın sözde şeriat mahkemesinde, insanların öldürülmesi için karar verdiği" belirtildi.

İddianamede sanık İlyas Aydın'ın "Silahlı örgüt kurmak ve yönetmek" suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi. Halis Bayancuk'un da bulunduğu diğer tüm şüphelilerin ise "Örgüte üye olmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapsi istendi. Öte yandan sahte pasaportla yakalanan tutuklu sanık Asaad Khelifalkhadr'ın da ayrıca "Resmi belgede sahtecilik" suçundan ise ayrıca 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi talep ediliyor.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 13. Ağır Ceza mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Halis Bayancuk, Cemil Aslan, Enes Yelgün, Erdal Yaşar, Mehmet Karlı ve Suriyeli Muhammed Mustafa Halli ve Asaad Khelifalkhadr ile 21 tutuksuz sanık hazır bulundu.

"IŞİD'İ DESTEKLEMİYORUM"

Önceki celse ifadeleri alınmayan Suriyeli Muhammed Mustafa Halli ve Asaad Khelifalkhadr, tercüman aracılığıyla ifade verdi. Fransız pasaportlu iki kadını İstanbul'dan Gaziantep'e buradan da IŞİD'e katılmak üzere Suriye'ye gönderdikleri iddia edilen Suriyeliler, ifadelerinde suçlamaları kabul etmedi. Türkiye'ye kaçak yollarla geldiğini ve burada turizm işiyle uğraştığını anlatan Asaad Khelifalkhadr, "Turizm işiyle uğraştığım için dışarıdan gelen kişilerin istemesi üzerine onları bazen gezdiriyoruz. Kimseyi IŞİD'e göndermedim. IŞİD'i desteklemiyorum. Fikirlerini de benimsemiyorum" dedi.

BAYUNCUK'TAN TERCÜMANA TEPKİ

Bu arada lafa giren Halis Bayuncuk tercümanın eksik çevirdiğini söyleyerek, Asaad'ın ifadesinde IŞİD'ten mağdur olduğunu bu yüzden Türkiye'ye geldiğini söylediğini belirtti. Tercüman da böyle bir ifadeyi duymadığını söyledi. Tercüman kadınla, Bayancuk arasında ikili diyalog gelişince mahkeme başkanı Ahmet Civelek, Bayuncuk'u uyardı. Mahkeme Başkanı, tercümanın yeminli olduğunu hatırlattı ve sanığa yeniden sordu. Sanık bu kez Suriye'de Beşar Esad'la IŞİD'le arasında çatışma çıkması üzerine artık bizim için yaşanacak bir yer değildi. Bu yüzden Türkiye'ye eşimle birlikte geldim. IŞİD'e adam kazandırdığım söz konusu olamaz" diye konuştu.

Diğer Suriyeli tutuklu sanık Muhammed Mustafa Halli de Suriye'deki iç çatışmadan kaçarak kaçak yollarla önce Gaziantep'e oradan da İstanbul'a geldiğini ve burada çay ocağı işlettiğini belirtti. 2 eşinin olduğunu birinin Libya'da birinin de Suriye 'de kaldığını anlatan Halli, IŞİD'e katılmak üzere kimseyi Suriye'ye göndermediğini söyledi.

"ORAYA DA BİRİLERİ BIRAKMIŞ"

Daha sonra tutuksuz sanıkların ifadelerine geçildi. Sanıklardan İrfan Gül, mahkeme başkanının sorması üzerine evinde bulunan ve oy kullanılmaması yönünde bildirilerin kendisine ait olmadığını, evinin önünde bulduğunu ve üzerinde ayetler olduğu için nasıl imha edeceğini bilemediğini söyledi. El Kaide operasyonunda tutuklanan ve bu davada tutuksuz sanık olan Gökhan Bulut da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS)'yle katıldığı duruşmada tutuklanmasına gerekçe olan bomba ve silahların sorulması üzerine, bombaların kiraladığı arabada bulunduğunu ve kendisine ait olmadığını ileri sürdü. Bulut, "Bombalar arabanın bagajında değil, motor kısmında bulundu. Oraya da birileri bırakmış. Bombalar bana ait değil. Zaten o davada silahtan ceza aldım. Örgüt üyeliğinden beraat ettim" diye konuştu.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler