CHP'nin önergesi AKP ve MHP'nin oylarıyla reddedildi

TBMM Genel Kurulu, CHP'nin talebi üzerine 'terör' gündemiyle olağanüstü toplandı. CHP'nin terör olayları için komisyon kurulması önerisi reddedildi

CHP'nin önergesi AKP ve MHP'nin oylarıyla reddedildi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.07.2015 - 15:10

TBMM Genel Kurulu, CHP'nin talebi üzerine toplandı. TBMM, "Toplumsal barışı tehdit eden artan terör olaylarının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önerge"yi görüştü. CHP'nin terör olayları için komisyon kurulması önerisi reddedildi.


Şafak Pavey'den Meclis açılışında tarihi konuşma - VİDEO

Şafak Pavey oturumu açış konuşmasından şunları söyledi: "Gündeme geçmeden önce izninizle duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Değerli milletvekilleri, bugün ülkemizin içinde bulunduğu olağanüstü acı koşullar içinde olağanüstü toplanmış bulunuyoruz. Öncelikle, insanlık dışı terör tuzaklarıyla kaybettiğimiz gençlerimizi, askerlerimizi, polislerimizi, canlarımızı saygıyla, yasla ve rahmetle anmak istiyorum, yakınlarına sabır diliyorum. Ben, her terörün ardından görünmez yaralıları da merak ederim; kaçını daha kaybettiğimizi, kaçının ömür boyu engelli kaldığını, onları bekleyen zahmetli geleceği düşünürüm. Burada yaratacağımız her asabiyet, her tansiyon yükselişi sokağa katmerli şiddet teşviki olarak dönebiliyor. Oysa insanlarımız öfkelerimizden, nefretlerimizden çok daha kıymetliler çünkü bu vatan hırslarımızdan çok daha değerli. Bizler, varlıklarımıza bir şey katmak için değil, varlıklarımızla bir şey katmak için yüce Meclisteyiz. Oldukça hassas günlerdeyiz. Siyasi şiddet, toplumsal huzursuzluk bizi her zamankinden çok daha acil sağduyu ve mantığa çağırıyor. Felaketin neye benzediğini unutanlara, su satmak için yangın çıkarmak fikri cazip gelebilir fakat yangın bir felakettir ve felaketten kâr umanları da kül eder. Alternatif hafızalar ülkesi olmaktan vazgeçip sadece ortak hafızamızı takip etsek düzlüğe çıkabileceğimizi düşünüyor, inanıyor ve güveniyorum. Toplumumuza borçlu olduğumuz davranışlarımızı ahlaki sorumluluklara göre düzenleyeceğimizden kuşkum yok ve bunu kendi adıma da taahhüt ediyorum" dedi.

Arınç'tan Pavey'e: Çok hasis davrandınız - VİDEO

 

CHP ADINA ÖZÇELİK KONUŞTU

CHP adına ise oturumda İstanbul Milletvekili Murat Özçelik söz aldı. İşte Özçelik’in konuşmasından satır başları:

Bugün burada toplumsal barışımıza kast edenleri kınamak ve yapılan eylemleri incelemek üzere bizim teklifimizle ortaya konan partimizin görüşlerini ortaya koyuyoruz.

1 hafta içinde 46 vatandaşımız hayatını kaybetti, acımız çok büyük. Suruç'ta 31 gencimiz hayata veda etti ve ardından maalesef polislerimiz, askerlerimiz şehit edildi. Bunlardan dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Bu eylemleri gerçekleştirenleri lanetle kınıyoruz, baş sağlığı diliyoruz, sabır diliyoruz...

Bir şeyden dolayı çok umutlandık. Elimde tuttuğum bu kalın kitapçık CHP'nin bugüne kadar hükümete sunduğu bir gensoru, beş genel görüşme ve 153 soru önergesini içeren koskaca bir kitapçıktır.

Bu konularla ilgili iktidar kanadından cevap alamazken, bugün Bülent Arınç tarafından yapılan eleştirilerin bazılarının kabul edilmesi inancımızı ve umudumuzu artırmıştır, teşekkür etmek istiyorum.

Olayları ben analitik izlemek istiyorum. Olan olaylar biraz silsile ile bakarsak Suriye'deki iç savaşla Türkiye yaşananlarla irtibat kurmamız mümkün olacak. Hangi sorunlarla karşı karşıyayız bilelim ki dayanaklılığımız ona göre sağlam olsun.

IŞİD’e karşı Türkiye başlangıçta, tedbir, tavır almadı. Suriye’deki iç savaş Türkiye içine taşındı. IŞİD bu zaman zarfında kendisine sınır koymaksızın maalesef adam devşirme faaliyetine girişti, eğitime girişti ve Türk vatandaşları yaklaşık 10 bin kendi vatandaşımız bir şekilde ya gitti savaştı ya da o lojistik faaliyetler içinde oldu.

O kadar ki şu an bana arkadaşlarım iletti. IŞİD şu anda Gaziantep’in karşı tarafında bulunan Türkmen köylerinde 8-15 yaş arasındaki çocuklara kendi eğitimlerini vermek için talimatını vermiş vaziyette.

Bir ulusal güvenlik sorunuyla karşı karşıyayız.

Ne yazık ki, Türkiye’de biz iki lanetin çabalarıyla karşı karşıya bulunuyoruz. Çözüm sürecinin başarısızlığından kaynaklanmıştır Biz şimdi ki geçici hükümetle birlikte hükümetin bugüne kadar “Yapmayacağım” dediği şeylerde bir u dönüşü gördük

Her ne kadar Türkiye hükümetin aldığı kararlarla politikada değişiklik yapıyor gibi görünse de maalesef bu tedbirlerle güvenlik sorununun çözümlenmesi mümkün değildir.

Milletin iradesiyle oluşan meclis her sorunu çözebilir buna inancımız sonsuzdur, çok önemli bu sorunları el ele vererek çözebiliriz.

Sayın Bülent Arınç bazı şeyler söyledi. Araştırma komisyonunu kurmalıyız. Çok ciddi olarak şu olaya bakmamız lazım. Çok ciddi zaaflar var. Almamız gereken tedbirlerin daha büyük olması gerektiğine inanıyorum.

Bugüne kadar şeffaf yürütülmeyen çözüm sürecinin meclis altında ele alınması büyük önem taşıyor. PKK’nın yapması gerekenler nasıl lanetlenmek gerekiyorsa, kime karşı savaşmamız gerekiyorsa bunu bilmeliyiz. Güçlü bir katılımla partilerden demokrasimiz açısından çok önemli bir fırsat olarak görüyoruz.

MHP ADINA ÜMİT ÖZDAĞ KONUŞTU

Milliyetçi Hareket Partisi adına Ümit Özdağ söz aldı ve şunları söyledi:

Şehit binbaşına sahip çıkan Muş ve Batmanlı kardeşlerime de şükranlarımı sunuyorum. Ortadoğu iç savaşının ekseni Suriye Irak olmakla birlikte Libya ve Mısır’da da devam ediyor Önce bir Lübnanlaşma sonra da bir Balkanlaşma sağlanacak.

Artık Türkiye’nin Ortadoğu’da yaşananlardan dolayı kendini korumak için son şansını kullanmaktadır. Ortadoğu'daki savaşın içini çözmeden terörle mücadele mümkün değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan iş çığırından çıktı demiştir. İşleri çığırından çıkaran PKK ile müzakere ve dış politikadır. Bu kısa cümle 2007’den beri MHP’nin tespitlerinin ne kadar doğru olduğunu ortaya koymuştur eve iş çığırından çıkmıştır.

2007’den beri MHP Davutoğlu’nun söylediği Türkiye’yi eleştirmiştir.

Bunu önemli görüyoruz, Davutoğlu ve Erdoğan gerçeği görmüştür. Arınç’ın yanlış yaptıklarına dair açıklamalarda bulundu bundan çok mutlu olduk. 1990’lı yıllarda PKK ile mücadelede sembol isimler, sizlerin kardeşleri, amcaları idi ve yargılanmışlardır hepsi beraat etti. Manevi darbe indirmişlerdir.

AKP iktidara gelir gelmez hukuki düzenlemeleri maalesef kaldırdınız, müzakere sürecinin tehlikeye girmemesi adına güvenlik güçlerine alan boşalttırdınız. PKK otoritesini inşa etti. AKP PKK’nın vatandaşların rutin yaşamını bile yönlendirmesine izin verdi.

PKK’yı rahatsız eden valiler görevden alındı, teşekkür eden valiler atandı. Erdoğan Güneydoğu Anadolu’dan tabur gelmiyor dedi doğru ama köy korucularını teker teker katlettiler.

Siz köy korucularının ailelerin çatışmasızlığını anlatın bakalım ne anlatıyorsunuz.

Çıkar yol Doğu’yu PKK’nın elinden almaktadır. Yere düşen devleti ayağa kaldırmaktır. Askerlerimiz PKK’yı vurmaya devam ederken, Erdoğan süreç bitti derken, Davutoğlu ise devam ediyor diyor.

Müzakere gibi bir çözüme devam edersiniz muhatabınız PKK olacaktır. Çıkar yol terörle mücadele stratejisinin benimsenmesidir.

2011’e kadar AKP’nin Suriye politikası Suriye ile iyi ilişkiler politikasıydı, MHP bunu destekliyordu. 2012’de bunu terk ettiniz, Esad rejimini devirme politikasına başladınız.

Suriye gibi ülkelerde rejim yıkılırsa devlet de yıkılıyor. Cihadçı gruplar Türkiye’yi merkez haline getirdiler.

Bunun Türkiye’nin güvenliği için büyük bir tahdit olduğunu sizler de biliyorsunuz. Bu arada PKK’nın ele geçirdiği yerlerde bir temizlik de yaptığını görüyoruz.

MHP Türkmen kardeşlerinin arkalarındadır. MHP’nin PKK ile siyasi kuruluşa karşı aldığı tavır, HDP’ye oy veren seçmeni yok sayma gibi yorumlanmaktadır.

Kürtler ve Zazalar bizim öz kardeşimizdir. Müzakereler sürecinde PKK yandaşı örgütlerin büyük bir meşruluk kazandıklarını görüyoruz.

Son engelleri MHP’dir. MHP ‘yi HDP ile projeye itmeye zorluyorlar. Biz MHP olarak PKK’nın yaptığı 386 tolu katliamı unutmadık ve unutmayacağız.

Çocukların katledilmesini meşrulaştıran zihniyeti affetmeyeceğiz. PKK’lıları kucaklayan vekilleri unutmayacağız. İstiklal marşımızı söylemeyen vekillerimizle de uzlaşmadık ve uzlaşmayacağız.

Yurttaşlarımızdan saygısızlıktan değil şehitlerimize saygımızdandır. MHP tek başına da kalsa da vatana sahip çıkacaktır.

HDP’nin sahte barış çağrılarına inanmadık, keşke samimi olsalardı. HDP’ye olan tavrımız demokrasiye bağlılığımızın sonucudur.

AKP'Lİ AHMET AYDIN:

Kürsüye AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın HDP’li Osman Baydemir’in konuşmasını eleştirdi. Aydın şunları söyledi:

Siz ideolojileri hapsederseniz hayal görür ve konuşursunuz. Ben 13 yıllık iktidar sürecinde AK Parti’nin gerçeklerini aktarmaya çalışıyorum. Burada sayın cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza, hükümetimize, AK Parti hükümetimize söylediklerinizin kaçta kaçını PKK’ya söyleyebiliyorsunuz Allah aşkına? Biz iktidar olmak için sınırları zorlamadık. Milli iradeye saygı göstereceğimizi ifade ettik. Ama siz barajı geçmek için, statükocularla, paralelle, çetelerle tüm çözüm süreci karşıtlarıyla bir araya geldiniz.

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Kimin ne yaptığını, kimin nerede durduğunu millet çok iyi biliyor. Burada özellikle HDP, 10 bin IŞİD’liden bahsetti Türk vatandaşı. Sordum soruşturdum, 1000 ile 1300 arasında Türk vatandaşı var. Arzumuz hiçbir vatandaşımızın hiçbir terör örgütüne girmemesi.

Ben konuşmama şu soruyu sorarak başlamak istiyorum. Bunca kaynağa rağmen neden refah ve demokrasi oluşmuyor? Neden 9 ülke yönetilemez durumda. Bunun açıklaması, ortadoğunun çocuklarının az gelişmişliği midir? Yoksa 100 yıldır bölgeye yapılan müdahaleler midir? Kardeş topluluklar olarak bu kaotik düzenin bekçisi mi olacağız, yoksa bölge halklarının kendi düzenini inşa ettiği bir düzenin savunucusu mu olacağız? AK Parti’nin yaptığı ilk iş devlete yüklenen anlamı ve ret, inkar politik tutumu değiştirdi. Bunlar şu an için basit görünebilir. Çünkü bu alandaki değişim, meseledeki değişim için tüm yolları açar.

1925 – 61 yılları arasında 16 rapor hazırlanmış. 87 – 2000 yılları arasında 54’ü aşkın rapor hazırlanmış. 83’ten sonra AK Parti’ye kadar 14 ayrı hükümet geçmiş. AK Parti’nin aslında yaptığı şey tekçi mühendislik projelerinin dışına çıkmaktır. Özetlemek gerekirse, kürt sorunu ve diğer iç meselelerimizin çözümünün hepimize ait olanının, hepimize ait kılınmasından geçtiğinin farkındayız. Çözüm süreci ise silahın hak araması olmaktan çıkarılmasıdır. Silahı terk ederek, siyasete yönelmektir.

Devletin dönüşümünü konuşabilmemiz için silahın aradan çıkması lazım. Ancak PKK terör örgütü saldırılarını sürdürdü. Sadece 7 Haziran’dan bu yana 657 terör eylemi gerçekleştirilmiş. Hepimizin neyin ne olduğunun bilinmesinin farkındayım ben. Operasyonlar ile erken seçim arasında bağlantı kurmaya çalışıyorlar. AK Parti seçimin faturasını Kürtlere çıkararak, savaş üzerinden yeniden iktidara gelme hesapları yapıyor diye söylemlerle kamuoyu oluşturma gayreti içindeler. Evet tek başına iktidarı istedik. Çözüm sürecinin devamı için bunun gerek olduğunu söyledik. Yine cumhurbaşkanımızı neden hedefe koyuyorsunuz? Çözüm sürecini başlatan lider oldu da onun için.

Cumhurbaşkanımızın söylemini okuyorum “kardeşlerim bunu çok iyi bilmemiz lazım. Sadece havadan bombalamak suretiyle bu sorunu çözemezsiniz. Şu anda Kobani de düştü, düşüyor. Buradaki inceliği görmeniz gerekiyor. Koalisyon konusunda zihni hazırlığı dahi olmayanların, AK Parti’yle asla diyenlerin, blok siyasetinden bahsedenlerin bize söyleyecek tek sözü olmaz. HDP yöneticileri neler diyor? PKK terör örgütü saldırılar hakkında bu yöneticilerin lanetlediklerini kınadıklarını duydunuz mu? Biz şunu diyorum, DAEŞ olsun, PKK olsun, kaynağı kim olursa olsun, kime karşı işlenirse işlensin, bütün terör örgütlerini kınıyoruz, lanetliyoruz.

Örgütün ateşkesin ve çözüm sürecinin bittiği ilan eden onca açıklamalarını, eylemleri hiç gündeme getirmeden, hükümetin ateşkesi bitirdiği şeklindeki algı operasyonları birilerinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kimi isimler, polislere yönelik katliamı doğru bulmadıkları yönünde açıklama yaptılar. Ama doğrudan PKK’ya laf söylemediler. Bir fail var, o da PKK terör örgütüdür. Defalarca söyledik, bugün bir kez daha haykırıyorum burada. Hükümetimiz ile DAEŞ arasında ilişki kuran yalancı müfterilerdir. Bunlar haksız mesnetsiz yalan itiraflardır.

Bölgedeki bütün devletler, halklar ve örgütler DEAŞ koduyla yeniden formatlanmaya zorlanmakta, herhangi birinin yenilmeyeceği bir denklem için en organize örnek sunulmaktadır. Türkiye 10 ekim 2013’ten bu yana 1600 kişiyi sınır dışı etmiş, 15 binden fazla kişiye giriş yasağı koymuş.

Bir köşe yazarı çıkıp sayın cumhurbaşkanımızı hedef gösterdi. Erdoğan karşıtlığı gözlerini kör ettiği gibi maalesef vicdanları da yok etmiş. Buna rağmen tek bir delili ortaya koymadan Türkiye’yi suçlamak küresel güçlerin figüranı olmaktır. Biz hem ülkemizde hem bölgemizde terör istemiyoruz, düzen istiyoruz, çözüm istiyoruz.

Biz çözüm sürecinde neler yapmışız? Bugüne kadar 160 maddede pozitif adım atarak önemli gelişmelere neden oldu.

PKK’nın Dağlıca saldırısıyla başladı 12 asker şehit oldu. Güngören’de 18 kişi hayatını kaybetti. Aktütün saldırısında 15 asker şehit oldu. Silvan Reşadiye Diyarbakır bölgelerinde PKK’nın saldırıları oldu. örgüt defalarca hükümeti tehdit etti. Siyasi iradeye düşmanca tavır takınıldı. PKK çekilmeyi durdurduğunu açıkladı. KCK, ateşkesi tek taraflı sona erdirdiğini açıkladı. HDP Kobani nedeniyle halkı sokağa çağırdı. 6-7 Eylül’de 52 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yüksekova’da çarşıdaki askerlerimiz arkadan vuruldu. 7 Haziran’dan bu tarihe de olan terör eylemi sayısı 657.

Burada kim terörden yana, kim barıştan yana? Kim siyaset diyor, kim silah diyor? İşte devlet bütün bunlara izin vermez. Devlet teröre izin vermez. Devlet durduk yere operasyon yapmıyor. Barışa kimin suikast düzenlediğini HDP görsün diyorum.

Ya silah ve terör diyeceksiniz, ya demokrasi ve siyaset diyeceksiniz. Safınızı belli edeceksiniz. Silahla siyaset bir arada yürümez. HDP bir yol ayrımında, bir tercih yapmak durumundadır. Hani silahlar susun fikirler konuşsun diyorduk. Ne oldu? Silahların susması lazım eğer siyaset yapılacaksa. Bu ülkenin işadamlarını gazetecilerini yargıçlarını katleden DHKPC’nin terör faaliyetlerini neden buharlaştırıyorsunuz? DHKPC bize desteğini iletti diyen siyasi parti liderleri var. siyasi partiler var. Terör örgütlerini incelediğimizde tüm terör örgütlerinin içinde bir DEAŞ anlayışı olduğunu göreceksiniz. PKK’nın Baas rejimini ayakta tutmak için binlerce kişiyi katleden DEAŞ’tan farkı nedir?

Ulusal güvenliğimizi kim tehdit ederse, kim şiddet uygularsa onun karşısında da sonuna kadar mücadele edilecektir.

LEVENT GÖK: IŞİD’İN TERÖRÜNE DE PKK’NIN TERÖRÜNE DE KARŞIYIZ

CHP’li Levent Gök konuşmasında şunları söyledi:

CHP olarak vermiş olduğumuz araştırma önergesinin, önerge sahibi olarak söz aldım. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Konuşmama başlamadan önce bugüne kadar terörden hayatını kaybeden tüm masum insanları, şehitlerimizi askerlerimizi polislerimizi ayrım gözetmeksizin ve terör nereden gelirse gelsin, terörü kim yaparsa yapsın hepsini kınayarak rahmetle anıyorum.

Bütün Türkiye bugün bizi izliyor. TBMM terör karşısında nasıl duracak diye herkes bizi dikkatle izliyor. Konuşmaları izliyorum, tam da terörizmin amacına hizmet eden, halkımızda yaratacağı kaos ortamını yok edici konuşmalar yapılması yerine, tam da bunun aksi konuşmaların yapılmasından büyük üzüntü duyduğumu belirtmek isterim. Kendimizi toparlayalım, konuşmalarımıza dikkat edelim. Teröristler bizi kıs kıs gülerek izliyorlar.

CHP olarak biz onun için olağanüstü toplantıya çağırdık meclisimizi. Bu meclis yeni bir siyasi iradenin toplandığı meclis. Bugün tartıştığımız sonuç AKP iktidarının, iktidardan gitmesiyle onların yaratığı sonuç. 2002-2007-2011’de iktidara gelmiş ve 7 Haziran seçimlerinde iktidarı kaybetmiş AKP iktidarının sonucunu, bu parlamento tartışmayacak da neyi tartışacaksınız?

Ortaya çıkan sonuç, eski iktidarların sonucudur. Topu birbirimize atarak işin içinden çıkılmaz. Bugün IŞİD diyorsak, çözüm süreci diye adlandırılan sürecin bittiğini söylüyorsanız bunun sorumlusu siyasi iktidardır. 4 yıl önce yanlış Ortadoğu politikasından dolayı Suriye’deki çatışmanın iç çatışma tarafından dolayı, silahların Türkiye’ye döneceğini 4 yıldır soruyoruz.

153 soru önergesi vermişiz hiçbirinden sonuç alamamışız. IŞİD tehlikesine karşı uyarmışız biz iktidarı. Siyasi iktidarı şimdi hava operasyonları yaptığından bahsediyor. E Peki siz o kadar kişiyi gözaltına alabiliyorsanız, neden daha önce almadınız da bunları önlemediniz? İktidar diyor ki, biz hava operasyonu yapıyoruz. Biz de şimdi TV’den IŞİD’in açtığı hendekleri izliyoruz.

IŞİD denen tehlike Türkiye’nin içinde bunu anlatmaya çalıştık. Ben Nisan ayında 25 kişilik ailesinin tamamını IŞİD’e kaptıran vatandaşı TBMM’ye getirdim. Lütfen sesimi duyun dedi. Sincan’dan cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın hemen dibinde IŞİD tehlikesi olduğunu biliyor musunuz? Sincan’dan IŞİD’e dolmuş seferleri yaptığını biliyor musunuz? Anlattık görmediniz. IŞİD’i işitmediniz.

Böyle bir tablo vahim bir tablodur. İstanbul’un göbeğinde, Konya’da, Ankara’nın Sincan’ın da her yerde var. Tehlike büyüktür ve vahimdir. Komisyon kurmayacağız da ne yapacağız?

İktidarın bir diğer konusu da çözüm süreciyle adlandırdığı süreçte adlandırdığı nokta. Bu süreci başlattığınızda dedik, yanlış yapıyorsunuz. CHP Kürt sorununun çözümünden yanadır. Bunun çözmenin adresi TBMM’dir, size biz krediyi veriyoruz dediğimiz zaman, siz bizim kredimizi elimizin tersiyle ittiniz. Biz bu sorunun TBMM’de çözülmesinden yanayız. CHP olarak terörün her türlüsüne karşıyız. Kıvırtmadan, isim vererek IŞİD’in terörüne de PKK’nın terörüne de karşıyız.

Ama ülkemizdeki kürt sorunun çözümünün adresi de demokrasi, insan hakları bağlamında TBMM’dir. Bundan da kaçmıyoruz. Terör moral değerlerimizi çökertmeye çalışıyor. Bütün siyasi partilerin ortak dayanışmasını talep ediyoruz, var mısınız buna? Kuracağımız komisyon 7 Haziran’dan sonra belirlenmiş olan

Meclis’i niye topladınız diyorsunuz. Terör karşısında toplanmayacağız da, masum insanların ölümüne engel olmak için toplanmayacağız da ne zaman toplanacağız? Biz sorumluluğumuzu biliyoruz. Bütün partileri ortak bir dayanışmaya davet ediyoruz. Çünkü biz CHP’yiz, niçin bunu yapıyoruz, çünkü biz Mustafa Kemal Atatürk’ün partisiyiz. Bizim birinci ilkemiz, yurtta barış dünyada barıştır. Onun için yapıyoruz.

ŞAFAK PAVEY, İDRİS BALUKEN'E SÖZ VERDİ

Meclis araştırma önergesi üzerindeki konuşmalar tamamlanmıştır. Tutanaklar incelenmiştir, söz talep eden HDP grup başkanvekili İdris Baluken'e ve Başbakan yardımcısı Bülent Arınç'a cevap için söz vereceğim. Bunun yeni bir sataşmaya yol açmamasını özellikle rica ediyorum.

İDRİS BALUKEN:

Bugünkü görüşmelerden büyük bir hicap duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Dışardan devreden çıkan aklın Meclis’te de devreden çıktığını ifade etmek istiyorum. Beklenti burada rasyonel bir takım tartışmaların yapılması ve ülkede oluk oluk akan kanın durması

Biz HDP olarak bu tartışmaların devam edecek genel kurul oturumlarında değerlendirilmesi gerektiğini ve Türkiye’nin savaş girdabından çıkmasıyla ilgili Meclis’in sürece müdahil olmasını ifade etmiştir. Siyasi partiler birbirine laf yetiştirmenin peşine düştüğü için, bütün halkımızı hayal kırıklığına uğratarak genel kurulu bitireceğiz.

Bunları ifade ederken cevap verme hakkım da ortadan kalkmış oluyor. CHP’nin vermiş olduğu araştırma önergesine bir destek verip meclis bünyesinde oluşturulan komisyonla, Suruç Adıyaman Ceylanpınar başta olmak üzere bütün olayların araştırılması ve gerekli tedbirlerin Meclis’te araştırılmasını başarmak zorundayız. Halkımızın bizden beklentisi var. Her bir vekili, CHP’li hem de AK Partili, bu önergeye destek vermeye çağırıyorum.

TEK GÜNDEM ARAŞTIRMA ÖNGERGESİ

Genel Kurul'un tek gündemi Araştırma Önergesi olacak. Olağanüstü toplantı olması nedeniyle başka bir konu ele alınmayacak. Ayrıca, CHP'nin Araştırma Önergesi'nin, daha önce benzer içerikte verilen HDP'nin Araştırma Önergesi ile birleştirilmesi de mümkün olmayacak.

Genel Kurul'un önerge görüşmesini kapalı oturumda yapması, ayrıca geçen dönem Çözüm Süreci konusunda Araştırma Komisyonu Raporu bulunması, TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesindeki alt komisyonun terör olayları ve sonuçlarıyla ilgili çalışma yapması nedeniyle yeni bir komisyon kurulmaması bekleniyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler