YANINIZDAYIZ (02.06.2015)
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın canlı yayında ‘Bedelini ağır ödeyecek’ diyerek tehdit ettiği Can Dündar’a ve Cumhuriyet Gazetesi’ne Türkiye’den ve yurt dışından çığ gibi destek yağdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ı MİT TIR’ları haberinin ardından tehdit etmesine tepki yağıyor. Her kesimden çok sayıda isim gazetemize ve Can Dündar’a yönelik baskıyı kınayarak “yanınızdayız” mesajı verdi.
Orhan Pamuk: Değerli gazeteci Can Dündar’a ve modern tarihimizin artık ayrılmaz bir parçası olan Cumhuriyet Gazetesi’ne devletin en yüksek yerinden yapılan baskıları yanlış buluyor ve kınıyorum. Basın özgürlüğünün arkasında halkın bilgilenme hakkı yatar ve bu ilke, düşüncelere katılalım, katılmayalım her demokrasinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Türkiye’yi yalnızca hükümeti destekleyen gazetecilerin rahatça konuşabildiği bir ülke olarak resmetmek isteyenleri haklı çıkarmayalım! Demokrasi ve düşünce özgürlüğü, seçim heyecanı ve öfkesine feda edilmemeli! Çünkü daha hoşgörülü ve gülümser olmak da mümkün.
Sezen Aksu: Latince bir söz vardır. ‘Veritas vos liberabi’, ‘Gerçek seni özgür kılar’. Ben derim ki; Hakikat herkesi özgür kılar, ondan rahatsız olanları da!
Selçuk Yöntem: Gazeteciliğin görevi gerçekleri yansıtmaktır. Bu çaba tarih boyunca değişmemiştir. Can Dündar bu çaba ile görevini Yerine getirmiştir. Kutluyorum.
Sevinç Erbulak: Çok sevgili Can Dündar’ın yazısının ışığında bende bu yolsuzlukları yapanın peşini bırakmayacağım.
Füsun Erbulak: Artık sadece Cumhuriyet alıyorum. Çıldırmış vaziyetteyim. Çok üzgün ve öfkeyim. Can Dündar’ı çok takdir ediyor ve seviyorum. Bu kadar da olmaz diyorum. Olacak iş değil ayıp bile değil. Eğer onların kafasında günah varsa, günah bile değil.
Bıçak kemiğe dayandı
Işıl Kasapoğlu: Özgürlüğü yok etme özgürlüğünün yaşanması korkunç şu sıralarda. Hele hele haberleşme özgürlüğünün, haber vermenin, haber almanın. Tüm sosyal , yazılı, görsel medya da yok edilse , iletişimin, aktarmanın yolunu kesmek çok zor. Türkiye hapisaneleri de dahil tüm mahkumlar ya da mahkum yerine konanlar duvarlara vurarak haberleşiyorlar. Cumhuriyet yazarlarının, Can Dündar’ın önünde binlerce seçenek var daha bizlere ulaşabilmek için. Ateş zaten tüm ülkede yanıyor, dumanla da haberleşebiliriz. Yeterki anlatmak istediğimiz birşeylerimiz olsun.
Emre Kınay: Can Dündar elbette yalnız değildir. Halkından bu kadar gizli bir iş çeviren bir yapının meşrutiyeti çok tartışmalıdır. Ben ne dersem o bir faşizim cümlesidir ve bunu söyleyen kişinin faşist olduğu tartışmasızdır. Tehdit, hakaret, küfür yıldırma artık geçerli değildir. Bıcak kemiğe dayandı. Paraleller, hırsızlar ve yarattığınız yandaş zenginlerle beraber yürüdüğünüz yollarda şarkıları beraber söylediniz. O yüzden ne Can Dündar ne bu ülke sahipsiz değildir. 20 sorunun cevabını ısrarla bekliyoruz.
Rutkay Aziz: Bütün bu baskı ve yıldırmalara, linç ettirmeye ve tüm sorumsuzluklara karşı ‘sorumlu biziz’ demeyi tarihi bir görev sayıyor, gazetemizle tam bir dayanışma içinde olduğumuzu da bildirmek istiyorum.
Metin Akpınar: Cumhuriyet gazetesi emekçilerinin dayanışmasını sevgiyle saygıyla karşılıyorum. Siyasi otoritenin, sebebi ne olursa olsun fikir özgürlüğüne vurmak istediği darbeyi de yergi ve kaygıyla karşılıyorum.
Suavi: Düşünce özgürlüğünün temel kuralı, ‘mağdur’la özdeşleşmeden de hak savunabilmektir. Bu direncin bir tuğlası olmak benim için de onurdur.
Hülya Koçyiğit: Tabii ki dayanışma içinde olmalıyız. Basının özgür olduğunu hepimiz biliyoruz. Özgürlüklere çok saygı duyuyorum. Basın özgürlüğü de sonsuzdur. Ama bir çekincem var, devlet sırları söz konusu olduğunda, orada biraz daha duyarlı olmak gerekiyor.
Dayanışma zamanı
Komet: Ben de yanınızdayım, tamamen destekliyorum.
Murat Germen: Şeffaflığa, yatay hiyerarşiye, eşitliğe, özgür ifadeye, katılımcı demokrasiye, haber alma hakkına karşı yapılmış her türlü dikte edici, yaptırımcı, engelleyici müdahaleye uygarlık ve insanlık adına karşı olmak dolayısı ile dayanışmanın tam zamanıdır.
Haldun Dostoğlu: Her yerde, hep dayanışma. Can Dündar ve tüm Cumhuriyet’in yanındayız.
Gündüz Vassaf: “Sorumlu benim” derken, bizlerle birlikte karanlıkta bırakılan, inkâra maruz kaldığı anlaşılan başta iktidar partisi milletvekilleri olmak üzere, tüm siyasi parti liderlerini, milletvekillerini, ülke ve bölgenin akıbetini ilgilendiren bu konuda sorumluluk alarak sessiz kalmamaya davet ediyorum.
Fatoş Güney: Ben de sorumluyum. Bizler de toplum olarak sorumluyuz. Hepimizsorumluyuz.
Kerimcan Güleryüz: Sorumlu benim.
İnci Aral: Gelişmiş ve özgür toplumlarda ifade özgürlüğünden söz edilebiliyor. Bugün böyle bir toplum olmadığımız çok açık. Bundan yana olmamak, desteklememek uygar bir insanın tavrı olamaz. Ben de Can Bey’in ve herkesin ifade özgürlüğünü destekliyorum. Buna şaşırmıyorum, çünkü bu ilk değil ve biz uzun zamandır böyle yaşıyoruz.
Bülent Ortaçgil: Ben sizinle beraberim. Artık sözlerin bittiği ve başka birşeylerin başladığı bir noktadayız gibi geliyor. Tabii ki bu saçmalık bitmeli.
Suna Kan: Gazeteciler bir haberi aldı mı daha önce haber verme kaygısıyla davranırlar, Can Bey de bu hakkını kullanmış... TV’lerden konuyu takip ediyorum. Gazetenizi ve Can Bey’i destekliyorum.
Mehmet Güleryüz: Tabii, gerçeklerin ortaya çıkması için her çaba, mukaddestir ve bu çabaların örtülme gayretleri de kınanır ve bir çare de değildir. Onlar yönünden bir çare olduğuna inanıyorum. Bir şekilde tüm gerçekler su üstüne çıkacak. Yeter ki, bu yürekte kişiler bunun üzerine gidebilsin...
İşte benim gazetem
Genco Erkal: Bugün her zamankinden daha çok göğsümü gere gere ‘işte bu benim gazetem’ diyebilirim. En yüksek makam.
Suna Kan: Gazeteciler bir haberi aldı mı daha önce haber verme kaygısıyla davranırlar, Can Bey bu hakkını kullanmış... Gazetenizi ve Can Bey’i destekliyorum.
Mehmet Güleryüz: Tabii, gerçeklerin ortaya çıkması için her çaba, mukaddestir ve bu çabaların örtülme gayretleri de kınanır ve bir çare de değildir. Onlar yönünden bir çare olduğuna inanıyorum. Bir şekilde tüm gerçekler su üstüne çıkacak. Yeter ki, bu yürekte kişiler bunun üzerine gidebilsin...
Hepimizi ilgilendiriyor
Pelin Batu: Hepimiz Cumhuriyet’iz demek istiyorum. Burada sorumlu bir vatandaş olarak, başbakan Davutoğlu’nun dediği gibi kimseyi ilgilendirmez değil; hepimizi ilgilendiren bir durum var. Dolayısıyla hepimiz sorumluyuz. Bu çirkin saldırı ve tehditkâr tavra karşı her kesimden insanın birlik içinde hareket etmesi çok umut verici.
Ayşe Kulin: Maalesef konuk yazar olduğum için ön saflarda yer alamadım. Keşke dün benim de resmim orada basılsaydı. Çünkü ben de, haber alma özgürlüğünün kısıtlanmasına karşıyım ve Can Dündar’ın tam arkasındayım.
Rabia Çapa: Gazeteciler haber vermekle yükümlüdürler. Bu yüzden hiç bir yönetim onlara engel olmamalıdır. Onları özgür olmalılar.
Beren Saat: Demokrasi Treni’nden istedikleri zaman ineceklerini söyleyenler, demokrasi kelimesinin bütün Türkçe Sözlüklerden çıkarıldığını zannetmesinler; hala O’na inanan, O’nu savunan, O’nun sorumluluğunu taşıyan bizler varız.
İdil Biret / Şefik Büyükyüksel: Cumhuriyet gazetesinde bugün yer alan “Bir gazetenin, bir gazetecinin görevi okurunu bilgilendirmek, halkı tehlikeden, tehditlerden haberdar etmektir.” sözlerini bütün kalbimizle destekliyoruz. Esasen de bu günlere gelinmesinde, Atatürk ve arkadaşlarınınbizlere emanet ettiği Cumhuriyet devrimlerini koruyaman, başta “Yetmez ama evet” diyenler olmak üzere, sorumlu hepimiziz.
Cüneyt Özdemir: Can Dündar’ı eleştirenlerin yazdığı kitaplar, çektiği belgeseller, yaptığı haberlerin toplamı bir Can Dündar etmiyor! Canlarına okuyor.
Nedim Şener: Sorumlu benim.
Hasan Cemal: Sorumlu benim! Ben de katılıyorum Cumhuriyet yazarlarına.
Canlı yayında destek
CNN Türk Ekonomi Müdürü Emin Çapa, MİT TIR’larında silah taşınmasın haberi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Genel Yayın Yönetmenimiz Can Dündar’a yönelik sözlerine tepki gösterdi. Canlı yayında haberi izleyicilere okuyan Çapa, “şahsi görüşümü de söyleyeyim” diyerek başladığı konuşması içerisinde Can Dündar’ın yaptığının kesinlikle bir gazetecilik olduğunu vurguladı.
Biz de sorumluyuz
Erdoğan’ın ‘haberi yapan bedelini ağır ödeyecek’ tehdidinin ardından biz aşağıda imzası bulunan çalışan ve yazarlar haberin tüm sorumluluğunu Can Dündar’ la birlikte üstleniyoruz. Ve ‘Sorumlu benim’ diyoruz.
* Hilmi Türkay
* Figen Atalay
* Gülengül Altınsay
* Caner Öztürk
* Aslan Yıldız
* Vedat Arık
* Zekeriya Aslan
* Osman Bahadır
* Fatma Bora
* Şenol Buran
* Bülent Coşkun
* Ceren Çıplak
* Baniye Demirci
* Serpil Ünay
* Bağış Erten
* Duygu Günkurt
* İlker Güneş Doğan
* Sami Gürel
* İlke Gürsoy
* Erdem İşcan
* Şükran İşcan
* Ali Karabulut
* Hilal Köse
* Nilüfer Malkoç
* Reyhan Oksay
* Ayşegül Özbek
* Ersin Öztekin
* Arzu Süzmen
* Nilüfer Şenal
* Onur Tunalı
* Cumali Tuncay
* Yasemin Utlu
* Önder Yılmaz
78’liler Kuşağı Dündar’ın yanında
78’liler Girişimi gazetemize gönderdiği gönderdikleri mesajda ‘Can Dündar yalnız değildir’ dediler.
78’liler Girişimi mesajında şunları belirtti: Araştırmacı gazeteci somut gerçeklerle yalanlanarak ölü gazeteciler mumyalar müzesine kaldırılabilir; türlü baskı ve tehdit yollarıyla değil...
Kuşağımızın medyadaki vicdanlı ve özgürlükçü sesi Can Dündar yalnız değildir; 78 Kuşağı, onbinlerce üye ve potansiyeliyle, aşağıda adı geçen kurumlarıyla Can Dündar’ın yanında! Can Dündar hep 78’lilerin yanında oldu, 78’lilerde hep Can’larının yanında olacak!
Celalettin Can (78’lilerin Sözcüsü), 78’liler Girişimi, 78’liler Tükenmez Dergisi, 78’liler Dernekleri Federasyonu, 78’liler dayanışma ve Araştırma Derneği, Ege 78’liler Derneği, İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve Van 78’liler dernekleri ile Artvin, Aybastı / Ordu, Hakkari, Muş, Batman, Mardin, Urfa, Gaziantep, Osmaniye, Hatay/Antakya, Mersin, Konya, Avanos/Nevşehir, Kırşehir, Bursa, Kırklareli, Çorlu, Çanakkale, Nazilli, Denizli 78’liler girişimleri.
En Çok Okunan Haberler
- ‘Çok yanlış yaptı Bakan Hanım… Öyle şey olur mu ya…’
- Soylu’nun istemesi gereken helallik
- 1993'te kaybetmişti, görünce gözyaşlarını tutamadı
- İki eşi de evinde asılı bulundu: 'Bütün düzeni aynı'
- Putin, Suriye sessizliğini bozdu!
- İstenen ceza belli oldu!
- ‘Olayın çözülmesine büyük katkı sağlayacak’
- Asgari ücret toplantısı sona erdi!
- KYK yurdunda intihar!
- 4 yıl futboldan men edildiler