TBMM Genel Kurulu’nda, dün 4 eski bakanla ilgili muhalefetin Yüce Divan’a sevk önergeleri oylandı. MHP’nin her bir bakan hakkında verdiği 47 önergesi ile CHP, MHP ve HDP’nin önergeleri birleştirilerek gizli oylandı. İlk olarak Çağlayan’ın önergesinin oylaması gerçekleştirildi. Oylamaya 517 milletvekili katılırken, 242 kabul, 264 ret, 7 çekimser, 1 boş ve 3 de geçersiz oy çıktı.

Yüce Divan'a gitmemek için kendilerini böyle savundular - VİDEO


AKP’den mazeretli olan Faruk Septioğlu, Beşir Atalay, orhan Atalay, Sait Açba, Cem Zorlu, Vedat Demiröz, Zafer Çağlayan ve Muzaffer Baştopçu ile oy kullanamayan TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve birleşimi yöneten Ayşenur Bahçekapılı olmak üzere 10, aralarında Anadolu Partisi Genel Başkanı Emine Ülker Tarhan’ın da bulunduğu muhalefet ve bağımsızlardan da 8 milletvekili oylamaya katılmadı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş da oylamalara katıldı.

TBMM'nin Zafer Çağlayan ile ilgili kararı - VİDEO
Muammer Güler'in yüce divan önergesine ret - VİDEO
Egemen Bağış'ın Yüce Divan önergesi reddedildi - VİDEO
Erdoğan Bayraktar'ın Yüce Divan önergesi de reddedildi - VİDEO

Ret oyları hesaplandığında AKP’den en az 38 milletvekili Çağlayan’ın Yüce Divan’a gitmemesi yönünde oy kullanmadı. Muhalefet cephesinin 223 milletvekili bulunuyor. Bu milletvekillerinden 8’i oylamaya katılmadı. Oylamaya katılan 215 muhalefet ve bağımsız milletvekilinin kabul oyu vereceği hesaplandığında kabul sayısı 27 fazla çıkıyor. Bu durumda AKP’den en az 27 milletvekilinin Yüce Divan yönünde oy kullandığı sonucu ortaya çıkıyor.

Muammer Güler

Çağlayan’ın ‘ret’ ile sonuçlanan oylamasının ardından eski İçişleri Bakanı Muammer Güler için sandığa gidildi. Oylamanın ardından sayım işlemine geçildi. Sayımın sonucunda Güler’in Yüce Divan’a gönderilmemesi kararı çıktı. Güler’in oylamasıyla ilgili sandıktan 258 ret oyuna karşı 241 kabul oyu çıktı. Bu arada 6 oy çekimser, 4 oy boş ve 4 oy da geçersiz sayıldı.

Egemen Bağış

Eski bakanlar Güler ve Çağlayan’ın Yüce Divan oylamalarının ardından sıra eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’a geldi. Oylama sonucunda 245 kabul oyuna karşılık 255 ret oyu çıktı. Diğer yandan sandıktan 7 çekimser 4 geçersiz ve 6 boş oy çıktı.

Erdoğan Bayraktar

Son olarak eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında yapılan Yüce Divan oylamasından da ret kararı çıktı. Bayraktar’ın Yüce Divan’a gönderilmemesi yönünde 288 oy kullanıldı. Kabul oyuysa 219'da kaldı. Diğer yandan sandıktan çekimser 3, geçersiz 2 ve boş 3 oy çıktı.

Oy kovasından 50 lira çıktı

Yüce Divan oylamasından kareler (Foto Galeri)

Necati Savaş'ın objektifinden tarihi günden kareler

Meclis'teki tarihi oylamada Hz. Muhammed'li protesto - Foto Galeri 

CHP'den Meclis'te Hz.Muhammed pankartı - VİDEO

Asıl sevgiye ihtiyacı olana sen ne yaptın?

Fire, Muammer Güler’de arttı

Güler’le ilgili oylamaya Tülay Babuşçu’nun da katılmamasıyla AKP’deki katılım sayısı 301’e düştü. Muhalefet ve bağımsızlardaki katılım sayısı ise 212’ye geriledi. Sonuca göre AKP’den Güler için muhalefetin “Yüce Divan’a gönderilsin” önergesine 43 milletvekili “hayır” demedi. Muhalefet cephesinin “kabul” oyu ise 29 arttı. Bu durumda en az 29 AKP’li milletvekilinin Yüce Divan’a sevk yönünde oy kullandığı sonucu ortaya çıkıyor.

Oylama sonrasında Ayşenur Bahçekapılı’nın “Önerge kabul edilmemiştir, komisyon raporu kabul edilmiştir” açıklaması yapması tartışma yarattı. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Yüce Divan’a sevk önergelerinin kabulü için gerekli olan 276 oyun çıkmadığını, ancak bu sonucun Meclis Soruşturma Komisyonu Raporu’nun da kabul edildiği anlamına gelmediğini savundular. Bahçekapılı ise, “Benim önümde okunan metin, geçmişteki örneklerden hareket edilerek yazılmış bir metin. Bunları zihin dünyamızdan uydurmadık. Teamül böyle olduğu için buralara böyle şeyler yazılıyor” diye konuştu.

Kürsüye bile çıkmadılar

4 eski bakan hakkında rüşvet aldıkları, nüfuz ticareti yaptıkları ve görevi kötüye kullandıkları suçlamasıyla kurulan Soruşturma Komisyonu raporu, dün TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldü. Eski bakanlardan Zafer Çağlayan, üvey annesi Perihan Çağlayan’ın cenazesi nedeniyle görüşmelere
katılmazken, diğer bakanlar kürsüye çıkıp savunma yapmadı. Muammer Güler ve Egemen Bağış, yerinden iki tümceyle takdirin Meclis’te olduğunu söylemekle yetinirken, Erdoğan Bayraktar ise hiç konuşmadı.

Sarraf’ın adı yok

Görüşmeler tartışmayla başladı. Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı’nın soruşturma önergesinin özetini okudu. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, soruşturma önergesinde Rıza Sarraf’ın adının geçtiğini, ancak Bahçekapılı’nın söz konusu ismi açık
olarak zikretmediğini belirterek, sunumun eksik yapıldığı itirazında bulundu. Hamzaçebi ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, oylamada gizlilik ilkesinin yerine getirilmesi için kullanılmayan oy pullarının kabinde bırakılması gerektiğini, bunun için gerekli önlemlerin alınmasını istedi. Bilal Uçar dışındaki AKP’lilerin konuşmaları sırasında Rıza Sarraf’ın adını söylememeleri ve “bir şahıs” demeleri dikkat çekti.

Soruşturma Komisyonu’nun AKP’li Başkanvekili Yılmaz Tunç, soruşturmanın gizliliğinin ihlal edildiğini, anayasada yasak olmasına rağmen muhalefet partilerinin grup toplantılarında
bu konuda görüşmeler yaptığını savundu. Hukuka aykırı olarak telefon dinlemesi ve teknik takip yapıldığını savunan Tunç, savcılığın konuyla ilgili olarak takipsizlik kararı verdiğini söyledi. Tunç, 17-25 Aralık operasyonlarının yargısal bir faaliyet değil siyasi bir girişim olduğunu ileri sürdü. Sataşma gerekçesiyle söz alan CHP’li Emre Köprülü, anayasayı ihmal etmediklerini belirterek, “Yeterli şüpheyi taşıyan tespitleri ve delillerimizi ortaya koyduk” dedi.

‘Şimşek paralelci mi?’

Milletvekillerine “Soruştuma Komisyonu’nun dört bakanla ilgili raporunu ne kadar okudunuz?” sorusunu yönelterek sözlerine başlayan CHP Milletvekili Ali Özgündüz, AKP’nin süreçte “paralel darbe” savunmasını yaptığını, ancak delillerin yok sayılmasına rağmen olayı inkâr edemediğini vurguladı. “Özellikli vicdanlarınıza sesleniyorum, vakayı inkâr eden, saati inkâr eden yok”
diyen Özgündüz, “Siz milletle dalga mı geçiyorsunuz?” diye sordu. Özgündüz, yakalanan altınlarla ilgili olarak Rus yetkililerin Türkiye’yi uyardığını anımsatarak, “Putin paralelci mi arkadaşlar. MASAK, Mehmet Şimşek’e bağlı, paralelci mi? Hükümetine darbe mi yapmak istedi?” dedi. Sözlerini, hadisle bitiren Özgündüz, “Kıyamette en çok pişmanlık duyacaklar ahirette başkalarına dünyalarını feda edenler olacaklar” ifadelerini kullandı. Özgündüz AKP milletvekillerine “Kıyamet gününe, hesap gününe inanıyorsanız, ahiretinizi başkalarının dünyaları için feda etmeyin. Siz ahiretinizi feda etmeyin” diye seslendi. CHP Milletvekili Ömer Suha Aldan da şunları kaydetti: “Komisyon üyesi AKP’li, bana, ‘Bizi de içimize sinmiyor ama patron gidiyor’ demişti. Sorun bu. Akıllara seslenmek istiyorum. Partinizi seviyorsanız, kendinizi, ülkenizi seviyorsanız vakti zamanında Tansu Çiller ile Mesut Yılmaz birbirlerini akladılar; partileri ortada yok şu anda. Akılcı bir karar verin.”

‘Sıfırla’ delil değil mi?’

MHP’li Faruk Bal, 17-25 Aralık’ta ortaya çıkan rüşvet ve yolsuzluk iddialarının “asrın yolsuzluğu olduğunu” belirterek, komisyon raporunda “yeterli delil bulunamadığı” ifadelerine yer verildiğini anımsattı. Bal, “O zamanın başbakanının ‘Oğlum paraları sıfırla’ demesi delil değil mi?
Rüşvet piyano, saat delil değil mi? Bayraktar’ın ‘Her şeyi Başbakan’ın talimatıyla yaptım’ demesi delil değil mi? Bavullarda, taksi bagajlarında taşınan dosyalar delil değil mi? Bakanların çocuklarıyla yaptığı konuşmalar delil değil mi?” diye sordu. Bal, AKP’nin “mızrağı çuvala sığdırmaya çalıştığını, suç olan fiileri torba yasa ve interneti düzenleyen yasalarla suç olmaktan çıkardığını” belirterek, “Milletin vicdanında bu iddialar suç olarak kalmayacak mı?” diye sordu. Bal’ın eski bakanların avukatlığını yapmakla suçladığı Hakkı Köylü’nün Komisyon Başkanı seçilmesinin şaibeli olduğunu ima etmesi üzerine tartışma çıktı.

HDP Milletvekili Bengi Yıldız, Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk iddiasıyla karşı karşıya olunduğunu belirterek, “Eğer bu iddialarla muhalefet partilerinden herhangi birisi yüzde biriyle itham edilseydi, her halde 40 tane komisyon kurulur, 40 sefer Yüce Divan’a sevk edilirdi. Bizim dönemimizde alan da veren de memnun dersek büyük bir sorumluluk altına gireriz” dedi.

Bayraktar konuşmadı

Konuşmaların ardından yerinden söz alan Güler, “Komisyona verdiğim sözlü ve yazılı savunmama ilave edecek başkaca bir husus bulunmamaktadır. Karar ve takdir yüce heyetinizdir”, Bağış da “Hakkımızdaki iftiralarla ilgili gerek savcılığa gerek TBMM Soruşturma Komisyonu gerekli kararları vermiştir. Takdir yüce heyetinizdir” demekle yetindi. AKP yönetiminin, tartışma çıkmaması için bakanların yerinden söz almalarını istediği öğrenildi.