Sığınamıyorlar

Birleşmiş Milletler mevzuatına göre, yerleşim yerlerinde kadın sığınma evlerinin her 10 bin nüfusa karşı 1 kapasite olarak hizmet vermesi gerekirken, Türkiye’de bu oranın 10 bin nüfusa karşı 0.46 kapasite olduğu belirlendi. Yasa gereği Türkiye genelinde belediyelerde 237 kadın sığınma evinin bulunması gerekirken, yalnızca 32 sığınma evi bulunuyor. 

Çalışmada; BM kriterine göre Türkiye’de kadın sığınma evlerinin yatak kapasitesinin toplam en az 8 bin 81 yatak kapasitesi olması gerektiği ifade edildi. Çalışmada, Türkiye genelinde bulunan 144 kadın sığınma evinin kapasitesinin 3 bin 724 olduğu belirtildi. Başka bir deyişle 10 bin nüfusa 1 kapasite olması gereken oranın Türkiye’de 10 bin nüfusa 0.46 oldu. 

Çalışma kapsamında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin kadına yönelik şiddetle mücadeleye ayırdığı bütçeye ilişkin verilere de yer verildi. Buna göre, 2014 yılında bakanlığın toplam bütçesinin yüzde 0.25’i, 2015 yılında toplam bütçenin yüzde 0,3’ü, 2016 yılında toplam bütçenin yüzde 0.29’u, 2017 yılında toplam bütçenin yüzde 0.29’u, 2018 yılında da bakanlığın toplam bütçesinin yüzde 0.39’u kadın sığınma evlerine ayrıldı. Başka bir deyişle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kadın sığınma evlerine toplam bütçesinden ayırdığı pay yüzde 0.5’i bile bulmuyor. 

TÜRKİYE 130. SIRADA

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi açıklandı. Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre Türkiye 153 ülke arasında 130. sırada yer alıyor. İzlanda ise cinsiyet eşitsizliğinin en az görüldüğü ülke olarak bu yıl birinci sırada yer aldı. Endekste Türkiye; kadınların ekonomiye katılımı ve fırsat eşitliği kategorisinde 136.; işgücüne katılımda 135.; aynı işe eşit ücrette 106.; eğitim olanaklarına erişimde 13.; sağlıkta 64. ve siyasi yaşamda temsilde 109. sırada yer aldı. Endeks; kadınların ekonomiye katılımı, fırsat eşitliği, eğitim olanakları, sağlık ve kadınların siyasal açıdan güçlendirilmesi gibi kriterlere göre hazırlanıyor.