Tarlaya sadece hâkim inanmış
Mahkeme, Öksüz’ün kaçmasında sorumlulukları olduğu iddiasıyla yargılanan asker ve polislerin “tarla bakmaya geldim” savunmasına itibar etmediğini, buna karşın sulh ceza hâkiminin “sorgu zaptında tutuklanması için delil bulunduğu belirtilen Adil Öksüz’ü serbest bıraktığı”na dikkat çekti.
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü’nden kaçarken yakalanan mahrem imam Adil Öksüz’ün serbest bırakılmasında sorumlulukları olduğu gerekçesiyle yargılanan asker ve polislerin beraat gerekçesini açıkladı. Adil Öksüz ile beraber Ankara Batı Adliyesi’ne getirilen toplam 100 darbeye teşebbüs şüphelisinin tutuklanması istemiyle sulh ceza hâkimliğine sevk edildiği anımsatılan kararda, 99 darbe şüphelisinin tutuklandığı, sulh ceza hâkiminin “sorgu zaptında tutuklanması için delil bulunduğu” belirtilen Adil Öksüz’ü “tarla bakmaya geldim” şeklindeki savunmasına itibar ederek serbest bıraktığına dikkat çekildi. Kararda, sanıkların “bilerek ve isteyerek görevlerinin gereklerine aykırı hareket ettiklerine ilişkin delil bulunamadığı” belirtildi.
Adil Öksüz’ün serbest bırakılmasına ilişkin 28 sanıklı davada 24 kişi hakkında beraat, iki kişiye görevi kötüye kullanma suçundan 5 ay hapis cezası veren, iki kişinin dosyasını ayıran Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 600 sayfalık gerekçeli kararını açıkladı. Kazan’da bulunan Kışla Jandarma Karakolu’nda görev yapan sanık Abdulsamet Gürler’in yanındaki iki askerle 16 Temmuz 2016’da Akıncı Üssü’nden kaçan darbe teşebbüs şüphelileri Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek’i yakaladıkları ifade edilen kararda, askerlerin şüphelileri karakola götürürken 600 metre kadar ileride Adil Öksüz’ü fark ettikleri, Öksüz’ün “Ben sivilim tarla bakmaya geldim” sözlerine itibar etmeyerek şüpheliyi yakalayarak karakola döndükleri kaydedildi. Kararda, “Darbe teşebbüsünün 3 önemli isminin yakalanmasında önemli rol üstlenen, Adil Öksüz’ü serbest bırakan sulh ceza hâkiminin dahi itibar ettiği anlaşılan ‘tarla bakmaya geldim’ şeklindeki savunmaya itibar etmeyerek Adil Öksüz’ü yakalayan sanığın, Adil Öksüz’ün örgütün mahrem imamlarından biri olduğunu öğrendiği kabul olunsa dahi, bu kapsamda sanığın üzerine düşeni ve görevinin gereklerini yerine getirdiği” ifade edildi.
DELİLE RAĞMEN
Kararda, Öksüz’ün sulh ceza hâkimliğince serbest bırakılmasının Öksüz’ün asker sanılmasından kaynaklanmadığı, bilakis gerek Öksüz’ün savcılık ve hâkim huzurundaki ifadelerinde sivil olduğu hususunu açıkça beyan ettiğine işaret edildi. Darbeye teşebbüs sabahında “tarla bakmaya geldim” şeklindeki hayatın olağan akışına aykırı savunmasına rağmen Öksüz’ün sorguya sevk edildiği anlatılan kararda, buna karşın diğer tüm şüpheliler tutuklanırken sorgu zaptında tutuklanması için delil bulunduğu belirtilen Öksüz’ün sulh ceza hâkimince serbest bırakıldığı ifade edildi.
BAŞBAKANLIK MÜŞAVİRİ
Davanın en kritik sanıklarından birisi de eski Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca olmuştu. Öksüz ile gözaltında olduğu Kazan’daki jandarma karakolunda görüşen Sarıkoca’nın, Öksüz’e FETÖ hakkında olumsuz şeyler söylediğine yönelik savunmasının aksini ispatlayan bir delil bulunamadığı belirtilen kararda, iki ismin 18 Temmuz’da İstanbul’dan telefon sinyali vermelerine de değinilerek sanığın, Erol Olçok’un cenazesine katılması nedeniyle İstanbul’dan sinyal aldığı ifade edildi.
SANIĞA TAKDİRNAME
Kararda, olay tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan Alp Arslan’ın 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen darbe teşebbüsü akabinde üstleri tarafından kendisine verilen vazifeleri yerine getirdiği, sanığa bu faaliyeleri nedeniyle valilik tarafından takdirname belgesi verildiği kaydedildi. Kararda, Adil Öksüz’ün yakalanıp Ankara Batı Adliyesi’ne getirilinceye kadar olan süre zarfında Ankara Batı Adliyesi’ne gönderilen soruşturma evrakının eksik olması süreçlerinde sanığın dahlinin ve bilgisinin olmadığı savunuldu.
Kararda, emniyet amiri Hakan Kutlu’nun karakoldan Adil Öksüz’ü teslim almama nedeninin araçların dolması değil, diğer sanıklar Serter Koçak, Erhan Cihangir, Ömer Doğan’ın “Bu kişi önemli biri olabilir, sorgulamaya devam edeceğiz” sözleri olduğu kaydedildi. Koçak’la ilgili kararda ise “Öksüz ile beraber Ankara Batı Adliyesi’ne getirilen toplam 100 darbeye teşebbüs şüphelisinin tutuklanması istemiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildiği, 99 darbe şüphelisinin tutuklandığı, darbeye teşebbüsün sabahında ‘tarla bakmaya geldim’ şeklindeki hayatın olağan akışına aykırı savunmaya rağmen, birlikte sorguya sevk edildiği tüm şüpheliler tutuklanırken, sorgu zaptında tutuklanması için delil bulunduğu belirtilen Adil Öksüz’ün ise sulh ceza hâkimince serbest bırakıldığı da bir vakadır” değerlendirmesi yapıldı.
GPS’İ ÖKSÜZ’E TESLİM ETMEYE CEZA
Mahkeme, asker sanıklar Zeki Çınkır ve Osman Gök’e görevi kötüye kullanma suçundan 5 ay hapis cezası vermiş, bu cezaları ertelemişti.
Kazan Jandarma Komutanlığı’nda motosikletli asayiş tim komutanı olan Zeki Çınkır’a ceza verilmesinin nedeni, savcı izni olmadan Adil Öksüz’e arasında GPS cihazının bulunduğu eşyaları teslim etmesi gösterildi. Kararda, Kışla Jandarma Karakol Komutanı Osman Gök’ün ise Öksüz’e ait tutanakların da bulunduğu mavi şeffaf dosyayı Cumhuriyet savcılığına teslim etmeyerek görevi gereği yapması gerekeni yapmadığı vurgulandı.
En Çok Okunan Haberler
- 'Asgari ücret' tepkisi nedeniyle tutuklandı
- Nedir bu Emevi Camisi takıntısı?
- Emekli ve memura ne kadar zam yapılacak?
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- Davutoğlu'nun 'hazırım' çıkışına yanıt verdi
- Aile salona alınmadı
- CHP’nin asgari ücret tepkisi ve Özgür Özel’in hazır cevaplığı
- 'Lösemiyle mücadele ediyor... Yaşama şansı yüzde 50'
- ‘Nerede görülmüş milletvekiline küfrettiği?’
- 'AZAL uçağı düşürüldü' dediler... Kimi işaret ettiler?