Türmen: BM harekete geçebilir

19 Ocak 2014 tarihinde Adana’da ihbar üzerine çevrilen ve içinde Suriye’ye götürülen silahlar olduğu söylenen TIR’ın savcılık dosyasındaki görüntüler bugünkü Cumhuriyet gazetesinde ve cumhuriyet.com.tr'de yayınlandı.

 

MİT’e ait olduğu söylenen TIR’larda, iktidarın ısrarla yalanladığı silahların ve mühimmatın bulunduğu ve üç kamera tarafından görüntülendiği ortaya çıktı. Jandarma görevlileri eşliğinde, savcının nezaretinde kapakları açılan çelik kasalardaki havan, top mermisi ve ağır makineli tüfek mermilerinin üstünün, antibiyotik dolu kutularla kapatıldığı görüldü.

Çağdaş Ses'den Erman Çimen'in haberine göre; konuyla ilgili muhalefetten ilk tepki CHP İzmir Milletvekili Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen’den geldi.

"Bu görüntülerle hükümetin yalan söylediği çok açık bir şekilde ortaya çıktı. İkincisi ise bir silah kaçakçılığı yapıldığı anlaşıldı. Uluslararası Hukuk açık bir şekilde ihlal edilmiş durumda… Hükümet istifa etmeli. BM konuyla ilgili devreye girebilir...

Hükümetin yalanı ortaya çıktı!

“Bir kere öncelikle bu görüntülerle hükümetin yalan söylediği çok açık bir şekilde ortaya çıktı. İkincisi ise bir silah kaçakçılığı yapıldığı anlaşıldı. Daha sonra siz bu silah kaçakçılığını araştıran, soruşturan savcıyı içeri attınız.. Bunun ne kadar yanlış olduğu ve savcının aslında görevini yaptığı ortaya çıkıyor...

BM Güvenlik Konseyi devreye girebilir

Bunun yanında Uluslararası Hukuk bakımından baktığımızda Türkiye başka bir ülkenin içindeki silahlı gruplara yardım yaptığı ortaya çıkıyor. Yani Uluslararası Hukuk açık bir şekilde ihlal edilmiş oluyor.. BM şartının 7. Maddesi Güvenlik Konseyi’nin yetkilerini düzenler. Orda eğerbarışa karşı bir tehdit varsa ya da barışın ihlali söz konusu ise Güvenlik Konseyi buna el koyar ve nasıl bir tedbir alınacağına karar verir. Benim tahminim, bu konuda Suriye, BM Güvenlik Konseyi’ne bu 7. bölüm altında başvuracaktır. Türkiye’nin barışı tehdit ettiğini söyleyerek tedbir alınmasını isteyebilir…

Ayrıca BM şartının 2. Maddesinin 4. Fıkrasına göre bir devletin başka bir devletin toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına karşı kuvvet kullanmasını yasaklar. Böyle bir silah gönderilmesi Suriye bakımından bu maddenin de ihlal edildiği anlamına da gelir. Ama bunun yaptırımı ne olur onu bilemeyiz...

Eğer bu iki devlet Uluslararası Adalet Divanı’nın yetkisini kabul etmiş olsaydı konu oraya gider ihtilaf durumu orda görüşülebilirdi. Ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi bakımından bu insanlığa karşı işlenmiş bir suç mudur diye görüşülebilirdi. Çünkü insanlar öldürülüyor bu silahlarla biliyorsunuz. Tabi bu birey bazından onu yakalayıp Lahey’e göndermek söz konusu olabilirdi. Ama Türkiye ve Suriye bunu kabul etmediği ve taraf olmadığı için bu ihtimaller mümkün değil.. En yüksek ihtimal BM bir olaya el koyup bir karar çıkarabilir diye düşünüyorum..

“MİT’in suç işleme özgürlüğü mü var!”

İç siyaset açısından öncelikle silah kaçakçılığı yapanların cezalandırılması lazım. Bu tür bir silah nakliyatı MİT’in görev ve yetkileri dahilinde değil biliyorsunuz. Ama son çıkan yasalarla MİT mensuplarını cezalandırmak son derece güçleşmiş durumda. Başbakan’ın izni gerekli vs.. Bir anlamda MİT’e suç işleme serbestliği tanınmış oldu...

Hükümet istifa etmeli!

Şimdi son olarak böyle bir durumda, bu kadar açık bir şekilde yalan söylendiği görüntülerle birlikte ortaya çıkarsa demokratik ülkelerde hükümetler istifa eder. İktidarların yalan söylemek gibi bir hakkı yok çünkü. Bu yüzden hükümet derhal istifa etmelidir! Bu durumun su götürecek bir tarafı yok. Şimdi durumu çevirmeye çalışacaklar; “Komplo kuruluyor, bizi devirmeye çalışıyorlar vs..” gibi.. Ama bu yalan söylendiği ve silah kaçakçılığı yapıldığı gerçeğini değiştirmez..”

Haber Kaynağı için tıklayınız