Mansur Yavaş canlı yayında tek tek açıkladı

Yavaş, Habertürk’teki Teke Tek programına katıldı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan ve soruları yanıtlayan Yavaş’ın konuşmasından satır başları şöyle:

"İmzası sahte çıktı"

"33 yıllık avukatım ve mesleğimi yaptığım seneler boyunca hep dürüst ve namuslu davrandım. Bu dava bana bir sendika genel başkanı aracılığıyla danışmanlık yapmam için geldi. Dava için 5-6 kişi geldiler. Ticari bir davaydı. Ama şu an paramız yok ancak senet verebiliriz dediler. 600 bin dolara anlaştık ve seneti imzaladılar. Senette bu şahsın da imzası var. Arada bir gelip davanın durumu sordu.

Bir gün geldi ve “Bu adamlar parayı sana ödemeyecek karanlık insanlar. Benim kendi döviz bürom var. Sana ben senet vereyim dedi. Ben onlara ortak değilim, ben onlara danışmanlık veriyorum” dedi. Bana döviz bürosundan senet verdi, ben şirketin senedini de sakladım. Paramı almadan aslını iade etmek istemedim. Şirkete ikisinin de fotokopisini verdim. Bir gün tekrar gelip “Sen bana ilk senedi ver” dedi ve çoklu imzalı senedi istedi. Eğer onu verseydim gidip diğer imzacılardan para tahsil edebilecekti. Sahtekarlık yaptığını fark ederek elimdeki senedi vermedim. Bir daha hiç uğramadı. Ben de icraya verdim. Mahkemede ise senetteki imza bu adamın imzası çıkmadı. İmza onun çıkmadığı için ben davada para cezasına çarptırıldım. Eğer kötü niyetli olsam alacaklı hanesine başkasının adını yazıp veririm. Ama ben senetin gerçekliğinden emin olup mahkemeye kadar gittim. Senet sahte çıkınca uykularımı kaçırdım çünkü biz namuslu insanlarız böyle şeyler yapmayız hayatımda hiç karakola ifade bile vermedim."

Kravatına kamera takmış

"Bana kız arkadaşı aracılığıyla bu şahsın bilgisayarında görüntülerimin olduğu bilgisi geldi. Bu bilgisayarı mahkemeye verdim. Bilgisayarında benimle yaptığı görüşmenin gizli yaptığı kayıtları varmış, bana görüşmeye geldiğinde kravatına kamera takarak beni kaydetmiş. Mahkeme, bizim sunduğumuz delilleri görünce para cezasını ödememizi askıya aldı. Ben zaten senet sahte çıkınca bu şahsı mahkemeye vermiştim. Savcılık senet ile ilgili bizi haklı buldu ve şahsın sahte senet verdiğini onayladı. Sonrasında da mahkeme de sanığın resmi belgede sahtecilik suçu işlediği için ve şantajdan 6,5 sene hapis cezasına çarptırdı. Ama kararı temyiz etmek için başvurduğu için karar henüz uygulanmadı."

"O dönem şirket değildim, fatura kesemem" (Vergi kaçırdığı iddialarına ilişkin):

"Neden senet hakkında şirkete fatura kesmedi, vergi mi kaçırıyor diyorlar. Bu dava 2009’da görülüyor. Ben o dönem şirket olmadığım için zaten fatura kesemem. Şirketim olmadığı için serbest meslek sahibi olarak fatura kesemem, yasal değil. Bürom, 2016-2017 yıllarında şirket oldu. Bunu kendileri de biliyor. "

"Gazi Üniversitesi’ne sahtecilikle girmiş"

"Sanığın Gazi Üniversitesi’ne sahte geçiş yaptığı da ortaya çıkmıştı. Bundan dolayı 1 yıl 8 ay hapis cezası alıyor. Rakibim Mehmet Özhaseki “Sabıkası falan yok” diyor. Mahkeme ertelemeli cezada isterse sabıka kaydı ortaya çıkarır. ÖSYM belgesinde sahtecilik yaptığı için üniversite kararıyla diploması iptal ediliyor. Savcılığı bilgisayarı verdiğimiz zaman bilgisayarda çocuk pornosu çıktı. 19 Mart’ta davası var. Denetimli serbestlik ile dışarıda bu şahıs. Muhtemelen bu adama ceza verilmeyecek. Özhaseki’nin Aile Bakanlığı’na müdahil ol demesi gerekirken “adam suçsuz” diyor. T.C. kimliğiyle girdiğiniz zaman herkesin ne zaman mahkemesi olduğu ortaya çıkar. Adamın şizofreni raporu bile şaibelidir. Senet imzalanan firma da bu şahsa dolandırıcılıktan dava açtı. 3 ayrı davası olan adamı bile isteye beraat ettirecekler. Hiçbir hakim bu baskı ile şahsın aleyhinde karar veremeyecek ve çocuk istismarcısı aklanacak. Bu dava artık hukuki olmaktan çıktı, siyasi dava oldu."

"Şantajdan da ceza aldı"

"Bu şahıs bana şantaj mektubu gönderdi. Ben bunu savcılığı verdim. Ve parmak izini bile araştırın dedim. Savcılık da tüm bunlar hakkında şahısa şantaj ve sahtecilikten ceza verdi. Şahıs firmasının parasını çaldı, bana ödeyeceği parayı ödemedi. Dava bu kadardır. Özhaseki’nin buna girmemesi gerekirdi. Kendisini ikaz ettim. Teröriste gerilla dedi sonra yasaklattı. “Mansur Yavaş, 20 bin PKK’lı işe alacak” dedi, algı operasyonu yapmaya çalıştı. Taksicilerden destek aldığımız için “Taksicileri Kızılay’a sokmayacakmış” dedi."

“Mansur Yavaş da bilecek ki seçilirse HDP oylarıyla seçilmiştir” sözlerine ilişkin:

"Saçmalamış. Ben Ankara’da yaşayan 6 milyon insandan oy istiyorum. Ve kimsenin kimliği, siyasi tercihi benim umurumda değil. Çünkü ben herkesten vergi alacağım. Bunlar algı operasyonudur. Mansur Yavaş’ın kazanmasını isteyen birisi bunu söyemez. Kendisine de mesajımı ilettim. Terörle alakalarını kesmedikleri sürece onlara mesafemiz aynıdır. Geldiğimiz köken belli bizim şimdiye kadar PKK ile yan yana durmuşluğumuz yoktur."

"Çocukların suratına nasıl bakacaklar"

"Anketlerde yüzde 56 çıkıyorum. Bunları gördükçe benim avukatlık hayatıma yanaştılar. Önde çıktığımı gördükleri için. Bu adamın arkasında duranlara söylüyorum: 19 Mart’taki davasına gitsinler. Ve adamı aklasınlar. Sonra da çıkıp dışarıdaki çocukların suratına nasıl bakacaklar?"

"Provakasyon duyumları var"

"21 Mart’ta büyük provakasyon yapacakları ile ilgili duyumlarımız var. Buradan yetkililere söylüyorum, buna hazırlıklı olusnalr. En son HDP aracı giydirilmiş, benim broşürlerim dağıtılıyor. aracın plakasını da kapatmışlar. Hakkımda yalan afiş bastıracaklarmış namuslu matbaacılar basmamı. bunlarla ilgili işlem yapılmasını istiyorum. Birilerinin bu hukuksuzluklara direnmesi lazım. "

"Ben FETÖ’cüsün diyor muyum"

"Özhaseki ABD’ye gitmedim diyor. Giden 40 kişinin 39’u içeride. Teşekkür yazıları yayınlanıyor. 17/25’ten sonra olanları da var bu görüşmelerin. Arayı bulmaya çalıştıkları da ortada. Gidip bu adam FETÖ’cü diye şikayet bile edebilirim ama etmiyorum çünkü kirli siyasete karşıyım. Şurada 15 gün kaldı. Bırakın halk karırını versin. Arkamda millet var. İstediklerini yapabilirler. Bu kirli siyaset şu an sadece Ankara’da var."

<haber-yatay:1289896,1291858,1292068,1291964,1289886>