'Yargıdan müsaade alacaksak ben bu makamda durmayayım' (24.10.2018)

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Sempozyumu'nda, Danıştay kararlarını hedef aldı. Erdoğan, "Yasayı uygulamak yerine yasa koyucu gibi hareket etmek asla doğru değildir. Yerindelik görevi idareye mi ait yoksa yargıya mı ait? Bunun kavgasını 16 yıldır hep verdik. Yerindelik yetkisini de yargı kendinde kullanıyor böyle bir şey olamaz. Yok ben karar merciyim diyorsa o zaman biz burada niye duruyoruz?" dedi.

'Yargıdan müsaade alacaksak ben bu makamda durmayayım' (24.10.2018)
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 24.10.2018 - 11:40

<video:1120379>

Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini hazırlamadan önce biz kalkıp kararnameler ile ilgili de Danıştay'a soracak, izin alacaksak o zaman ben bu makamda durmayayım çekip gideyim. 5 yılda And ile ilgili karar veriyor Danıştay. 2013'te nerdeydiniz? 2018'e kadar acaba niçin bu konuda bir karar verilmedi de şimdi veriliyor. Şimdi mi aklınıza geldi? Bunu sormak zorundayız. Çünkü millet tokat atması gerektiği zaman bana atıyor size atmıyor. Meydanlara çıktığımız zaman yuhlaması gerektiğinde bizi yuhluyor. Hesabı veren biziz. Biz de sizlerden gecikmeyen adil kararlar bekliyoruz" dedi. 


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen  Şura-yı Devlet'ten Danıştay'a Uluslararası Sempozyumu'nda konuştu. 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne değinen Erdoğan şu ifadeleri kullandı:  "Türkiye'de artık hiçbir şeyin eskisi gibi devam etmesi mümkün değildir. 24 Haziran seçimleri itibariyle ülkemiz yönetim modeli olarak yepyeni bir kulvara girmiştir. Bu yeni modelin adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Türkiye uzun yıllar milli iradeyi esir alan vesayetçi yapıdan kurtulmuş gerçek demokrasiye geçiş yolunda tarihi bir adım atmıştır. Yeni sistemin en önemli özelliği, çiftbaşlılığı sona erdirmesidir. Milletimizin özgür iradesiyle mührünü vurduğu bu değişim, ülkemizin demokrasi yolculuğunda yeni bir aşamanın da ifadesidir. Bazı uygulamalar görüyorum ki maalesef çift başlılık değil hatta hatta çok başlılığa doğru giden bir süreç var. Bazı kavramların tanımında da zorlanıyorum.  

 DANIŞTAY'DA İZMİR LİMANI İHALESİ 2 YIL BEKLİYOR

Şura-yı Devlet anlamı çok güzel. Şura-yı Devlet; devletin danışması veya danıştığı organ. Karar icra kimin? Bu da yerindelik anlamı ile idarenindir. Burayı iyi anlamamız lazım. Damdan düştüm onun için söylüyorum. İzmir Limanı'nın ihalesini yapıyoruz ve Danıştay'da İzmir Limanı ihalesi 2 yıl bekliyor. 2 yıl sonunda burayı alacak olan kişi vazgeçiyor ve biz 1 milyar dolar kaybediyoruz. Şimdi bunu bana Danıştay neyle izah edecek, 1 milyar doların hesabını kim verecek? Seri olarak bize ne düşünüyorsan bildirirsin biz de kararımızı veririz. FETÖ elebaşından gelen emirlere göre hareket edenler Türkiye'yi büyük bir felaketin eşiğine getirmişlerdir.

JÜRİSTOKRASİ DE AYNI DERECEDE BÜYÜK BİR TEHDİTTİR

Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı nasıl demokrasinin olmazsa olmaz şartı ise jüristokrasi de aynı derecede büyük bir tehdittir. Yargının öncelikle kendi itibarını tehlikeye atan jüristokrasi tuzağına düşmesini engelelyecek en önemli unsur kararlarını vererirken yetkilerini aşmamaya göstereceği özendir." 

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMELERİNİ HAZIRLAMADAN ÖNCE DANIŞTAY'DAN İZİN ALACAKSAK ...

Danıştay'ın "Öğrenci Andı" kararını eleştiren Erdoğan şöyle konuştu: "Yasayı uygulamak yerine yasa koyucu gibi hareket etmek asla doğru değildir. Yerindelik görevi idareye mi ait yoksa yargıya mı ait? Bunun kavgasını 16 yıldır hep verdik. Yerindelik yetkisini de yargı kendinde kullanıyor böyle bir şey olamaz. Yok ben karar merciyim diyorsa o zaman biz burada niye duruyoruz? Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini hazırlamadan önce biz kalkıp kararnameler ile ilgili de Danıştay'a soracak, izin alacaksak o zaman ben bu makamda durmayayım çekip gideyim. Kusura bakmayın yanımda bu kadar hukukçu var. Bunlara bu devlet niye maaş veriyor? Yan gelip yatın diye ödemiyor ki. Cumhurbaşkanı'na bu aşamada gerekli desteği verin, hazırlayın diye veriyor. Kuvvetler ayrılığının tanımı içerisinde aynen uygulamamız gerekiyor. İşimize geldiği gibi uygularsak neticeye varamayız. 

AND İLE İLGİLİ KARARDA 2013'TE NERDEYDİNİZ?

5 yılda And ile ilgili karar veriyor Danıştay. 2013'te nerdeydiniz? 2018'e kadar acaba niçin bu konuda bir karar verilmedi de şimdi veriliyor. Şimdi mi aklınıza geldi? Bunu sormak zorundayız. Çünkü millet tokat atması gerektiği zaman bana atıyor size atmıyor. Meydanlara çıktığımız zaman yuhlaması gerektiğinde bizi yuhluyor. Hesabı veren biziz. Biz de sizlerden gecikmeyen adil kararlar bekliyoruz."  

(CEMAL KAŞIKÇI'NIN ÖLDÜRÜLMESİ) "HALA İŞ BİTMEDİ, SÖKÜYORUZ, ÇIKARIYORUZ" 

Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin Erdoğan, "Bu hadisenin Türkiye CUmhuriyeti'ne yaraşır bir ciddiyet ile ele alınmasını sağladık. Hiç kimseyi töhmet altında bırakmadan elde edilen delillere göre olayın aydınlatılması için çaba sarf ettik. Belli merkezlerde üretilen kara propogandaların hakikati perdelemesine asla izin vermedik. Teyit edilmiş bulguları dün grup toplantımızda paylaştık. Birileri bu paylaşımdan da rahatsız oluyor, '3 gün 5 gün neredeydiniz' diye maalesef sorular geliyor. Niye, herhangi bir sorumluluk yok, rahat rahat soruyor. Bu işin bir akışı var. Sorsan Viyana Sözleşmesi nedir, bundan da haberi yok. Bu attığımız adımla da bizler lime lime bunu söktük çıkardık. Hala iş bitmedi, söküyoruz, çıkarıyoruz ve şimdi dünya bu işi yakından takip eder hale geldi. Bunun uluslararası atmosferini oluşturmak da bu sürecin aslında bir başlığıdır. Ülke olarak cinayetin üstünün örtülmesine emri verenden uygulayana kadar tüm sorumluların adaletten kaçırılmasına müsaade etmemekte kararlıyız. Yeni delillere ulaştıkça muhataplarımızla paylaşmaya devam edeceğiz. Bu süreci başarı ile yönetecek sorumluların hesap vermesi için gereken çabayı göstereceğiz" ifadelerini kullandı. 

<haber-yatay:1115318,1115655,819878>


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler