Mevlana herkese tanıtılacak

Altı yaşından beri kurduğu hayalinin gerçekleşmekte olduğunu belirten Mevlana'nın yirmi ikinci kuşak torunu ve uluslararası Mevlana Vakfı Başkan Yardımcısı Esin Çelebi Bayru, “Hazreti Mevlana Celaleddin-i Rumi Kültür Köyü kurulmak üzere. Burası tatil köyü, bir kültür köyü olacak. O dönemde mevlihanede hangi dersler verildiyse, ayni dersler şu anda da üniversitelerde veriliyor. Türk, Edebiyatı, İslam Edebiyatı, Batı edebiyatı gibi. Bu kültür köyümüzde herhangi bir diploma şartı aranmadan, her hangi bir not baskısı, başarı ölçütü olmadan Türkçe ve İngilizce bu derslere vermek istiyoruz.”

Tatil köyünün Cumhuriyet Devrimleri'ne ters düşmeyeceğinin belirten Bayru, ” 1925'de çıkartılan Tekke ve Zaviye Kanunu gereğince yasaklanan yatılı okul şekli. Yoksa orda verilen derslerin hiç biri yasaklanmamış. O dönemde Arapça, Farsça, Türk, Doğu edebiyatı üzirine dersler verilmiş. Yatılı erkek çoçukları o dönemde dersler almış, ancak kızlar okula gönderilmiyor ve evde eğitiliyordu. Biz bunu güncelleştirirek bu dersleri herkese açık olmasını istiyoruz. Kalkınma Bakanlığından da geçen projemiz Ladik'te kurulacak . KOP Bölge Kalkınma İdaresi Projesi kapsamında-ki bu yerimizin proje ortağı olarak Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırma Enstitüsü, Konya Belediyesi olacak” dedi

Son dönemde artan terör ve mutsuzluk ortamanı da değerlendiren Uluslararası Mevlana Vakfı Başkan Yardımcısı Esin Çelebi Bayru” İslam dininde inandığımız gibi Allah kâinatı bilmek ve sevmek üzere kurmuştur. Bütün mesele iste burada duruyor insanlar kendilerini bilmiyorlar kimseyle paylaşamıyor. Bütün mesele insanların önce kendini tanımasıyla başlıyor. Bu sevgiyi kendimizde öğrenebildiysek etrafımızla paylaşabiliriz. Bugünkü olayların hepsi insanların kendini sevmemesinden kaynaklanıyor. Kendini sevmeyen başkansını sevemez. İnsan kendini seviyorsa, üzülmemeye, üzmemeye çalışır. Savaşlar maalesef çok yazık acı bir durum. Her iki taraf ta anneler ağlıyor, acı çekiyor. Her yerde aynı şey. Ümit ediyorum ki rabbim sulh ve sükûnu dünyaya verir. O gençlere çok yazık oluyor. Kim bu fikri veriyor neden veriyor. Bana ne, benim ilgim yok diyemeyiz ki. Bir tek şey yapabilirsek. Karınca misali insan bilir ve severse dünyada savaşlara neden kalmaz. Bütün dinler nasıl mutlu oluruz nasıl huzurlu oluruzun formülünü aramış, dinimiz buna daha çok yer vermiştir. Onların yolundan gittiğimizde, onların bize öğrettiklerini güncelleyip bizden sonrakilere bırakırsak doğru işi yapmış oluruz” dedi.