Önce Leyla, sonra Osman ve sonunda Zeki Müren!

Yeni filmleriyle ilgili ilk kez gazetemize açıklama yapan Akay, “Benim için çok şanslı bir dönem oldu” diyor ve ekliyor: “Üç değişik film için sözleşme imzaladım. Filmler sırasıyla şöyle: “9 Kere Leyla”, “Osman Sekiz” ve “Zeki Müren Öpücüğü”. İlk olarak “9 Kere Leyla” mart ayında gösterime girecek”. 

Contact Film Works’un yapımcılığını yaptığı “9 Kere Leyla” filminde, Demet Akbağ, Haluk Bilginer, Elçin Sangu, Fırat Tanış, Alican Yücesoy, Hakan Eke, Emre Kıvılcım, İhsan Ceylan rol alıyor. 

Akay, “Benim birlikte çalıştığım oyuncular var filmde yine, sekiz kişilik bir film bu. İç gıcıklayacı bir komedi. Karısını dokuz kere öldüren bir adamın hikâyesi. Adamı Haluk, karısı Leyla karakterini ise Demet Akbağ canlandırıyor” diyor. 

“Osman Sekiz” adlı filmin kadrosunun daha belli olmadığını söyleyen yönetmen, bu filmi “fantastik komedi” diye açıklıyor. Akay, “Osman Sekiz’in kadrosunu daha tam belirlemedim, çekimlerine bahar sonu başlayacağım, 2021’de gösterime girecek. Bu film de komedi olacak” diyor. 

Son olarak “Zeki Müren Öpücüğü” filminin hazırlıklarını heyecanla beklediğini söyleyen Akay, “Bu, Levent Kazak, ben ve Haluk Bilginer’in bir projesi. Filmin finans kısmını ise Yusuf Eldeleklioğlu takip edecek. Haluk 

Bilginer yıllardır Zeki Müren’i oynamak istiyordu. Canlandırmayı çok istediği bir karakter. Çok uzun soluklu bir iş. 2020’nin sonlarında çekim tarihi ve tam kadrosu belli olacak. Kesinlikle otobiyografik değil. Belgesel hiç değil. Bakalım ben Ezel Akay’dan ne çıkacak” diye ekliyor. 

HERKESİN BİLDİĞİ ZEKİ MÜREN

Arşivleri biraz karıştırınca Haluk Bilginer’in 2009 yılında bir gazeteye verdiği söyleşide bu projenin ipuçlarını bulmak mümkün. Bakın Zeki Müren ile ilgili neler söylemiş: 

- Herkesin bildiği, tanıdığı Zeki Müren olacak. Kafamızdaki Zeki Müren. Türkiye’yi özellikle 70’li yılları anlatmak için Zeki Müren çok iyi bir araçtır. Senaryonun çalışmalarına başladım. Zeki Müren’i canlandırmayı çok istiyorum.

- Zeki Müren 90’lı yıllara kadar hayatımızdaydı. Ve hiçbir zaman homoseksüel olduğunu söylememişti..

- Kimse ona “homoseksüelsin” demedi. Annelerimiz ne derdi: “Kibar adamdır, yalan, dedikodu yapıyorlar.” Her şey yalan üzerine kurulmuştu. Bütün bunlar, yaşantımızla, Türkiye’nin yönetimiyle, düşündüklerimizi söylemediklerimizle, söylemeye korktuklarımızla örtüşmüyor mu? Bence bu ülkeyi anlatmak için Zeki Müren çok iyi bir örnek. Kimse “Kral çıplak” demiyor, kimse “Zeki Müren homoseksüel” demiyor. Kendisi dahi söylemiyor. “Bir zamanlar bir kadına âşık olmuştum” diyor. Herkes de “Ah kadını sevip perişan olmuş adam” diye üzülüyor.

- Bugün artık Türkiye başka bir yere geldi. Cemil İpekçi, “Ben muhafazakâr eşcinselim” diyebiliyor. Zeki Müren bunu söyleseydi var olabilir miydi? Kendisi dahil herkes yalan söylemek zorunda kaldı. Mesela tarihte bize ne öğrettiler? Biz Birinci Dünya Savaşı’nı, Almanlar kaybettiği için kaybetmiş sayılmışız. Yıllarca bu yalanla büyüdük. Bir yalan üzerine kurulu dünya. Zeki Müren’in eşcinselliğini herkes biliyor ama kimse kabul etmiyor. İşte bütün mesele bu. Yalanlarla büyütüldük, sonra antenlerimiz açılınca kendimiz doğruları algılarımızla bulmaya çalıştık..