Cumhuriyet Kitap, bugün 1564’üncü sayısıyla gazetenizle

DOSTLAR’IN HİKÂYESİ...

Dostlar Tiyatrosu’nun elli yıllık serüveni, ülkemiz yakın tarihinin en önemli kültür olaylarından biri. Bu serüvene yalnızca bir kültür olayı olarak bakmak yeterli değil, Dostlar Tiyatrosu siyasal bir tutumun, ilkeli bir sanatın ödünsüz temsilcisi oldu. Ülkemizin ilerici kamuoyu, sahnede kendine bir direnme, yenilenme, gelişme alanı buldu. Nâzım’dan Aziz Nesin’e, Yaşar Kemal’den Can Yücel’e, edebiyatımızın devleri Dostlar sahnelerinden geniş kesimlere ulaştı. Dostlar Tiyatrosu’nun elli yıllık, Genco Erkal’ın altmış yıllık tiyatro serüveni, bir yolculuğun çok ötesinde renkli, derinlikli, şenlikli bir destana dönüştü. Ülkemiz tarihinin aynalarından bir destan… Ne demişti büyük şairimiz Gülten Akın, “Genco İçin İlahi” şiirinde:

Gizil gizil açan bir çiçeği

Hiç usanmadan izleyebilir

Ve bu konuda kimseye

Söylemez tek sözcük bile

Ufaltılmış çıralar halinde

Dünyayı tutuşturur ve siz

Sanırsınız

Dünya çok eskiden yanmaktadır

Ilık sislerle tütsüler

Sesindeki incecik kıyılmış

Ayınga tütünü

Dostum dediklerini

Dağ gibi dağ gibi durmadığından

Dağ gibi görünmez Genco

Gösterişsizdir

Işgın gibidir asmanın ucunda

Özsuyu o taşıdığından

İçten içe asmadır da

Ömründe tüfeği olmayacaktır

Eğer olmuşsa

Çiçekler sürmüştür namlusuna

Değerli tiyatro eleştirmenimiz Ayşegül Yüksel, Genco Erkal’ın Dostlar Tiyatrosu Serüveni’ni inceledi. Emrah Kolukısa’nın söyleşisi...

SİRUS’UN SİLİNDİRİ

Yazarımız Oğuz Demiralp, bu hafta ‘Sirus’un Silindiri’ başlıklı yazısına şöyle başlıyor: “Neymiş insan hakları? diye merak edenler, Samuel Moyn’un Son Ütopya - Tarihte İnsan Hakları (Çev. Firdevs Ev, KÜY, 2017) kitabına bakabilir.”

OKURLA BİRLİKTE DÜŞÜNMEK

Yazarımız Sevgi Özel, “Çok okunan” yazar olmak, okur ilgisi önemlidir; yazara eleştiri, övgü gelebilir; dahası sövgü(ler) de… Cumhuriyet okuru eleştiren, öneri üretebilen, övgüde ölçüyü bilendir” diyerek başladığı yazısında okurla birlikte düşünmeyi irdeliyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÜNYA İÇİN EDEBİYAT

Yazarımız Sadık Aslankara, dünyayı kuşatan ağır sorunların bütün edebiyatı türleri, çeşitleriyle etkileyişini değerlendirdi.

KÖY ENSTİTÜLERİ’Nİ YENİ KUŞAKLARA ANLATMAK

Bu hafta Taş – Kâğıt – Makas’ın konusu; Ömür Kurt’un tarihsel misyonlu Karaca serisinin son kitabı, Cumhuriyet’in bugün değeri daha da anlaşılan, kırsala yönelik “yaşam eğitimi” modeli Köy Enstitüleri’nin tarihini ve önemini çocuklara aktaran Karaca ve Mucizeler Köyü. Kitabı yazarımız Simlâ Sunay inceledi.

ÇİÇEK DÜRBÜNÜNDEN ÇAĞLARIN ŞİİRİ!

Celâl Üster’in, İÖ 2000 dolaylarından 17. yüzyıla geniş bir zaman kesitinde yazılmış şiirlerden gönlüne yakın düşenleri çevirerek bir araya getirdiği Aşk Olsun (Can Yayınları) okurlarla buluştu. Celal Üster ile şiire mısra düşüren farklı uygarlıkların, apayrı toplumların aşka, sevişmeye, âşıkaneliğe bambaşka bakışlarının, yaklaşımlarının boy gösterdiği Aşk Olsun’u konuştuk. Gamze Akdemir’in söyleşisi...

JACQUES LACAN’DAN ‘YİNE / HÂLÂ’

Türkçeye kazandırılan Yine/Hâlâ (Metis Yayınları), “seminerler” serisinin yirminci kitabı. Seminerlerde Lacan, sözcüklerin kökenlerini ve birbirleriyle ilişkilerini saptamak, bunun yanında yeni sözcükler türetmek gibi uğraşlar edinir. Ontolojiye kadar uzanan Lacan, şeylerin ancak söylem içerisinde varlık buldukları görüşünü ileri sürer. Kitabı Ata Devrim inceledi.

FARIS KUSEYRI’DEN ‘DOĞU DUVARI’

Kitabını dizelerinin arasından binbir çiçeğin fışkırdığı, varlıkların nefes alışlarının duyulduğu, dünyanın bütün çocuklarına armağan etmeyi düşlediği bir çiçekli isyanı özleten şiirlerle örgülüyor Faris Kuseyri . Kuseyri’nin Doğu Duvarı ve Orontes Mensurları (Islık Yayınları) adlı kitaplarını İsmail Mert Başat inceledi.

DOĞAN HIZLAN’DAN ‘HATIRLAMAK’

Yaşamını edebiyat-sanat-kültür üçgeninde oluşturan Doğan Hızlan, sadece düzyazının değil, bütün sanat dallarının da gelişmemesinin temelinde felsefe ile olan bağımızın zayıflığı yattığını yazıyor. Doğan Hızlan’ın Hatırlamak / Günlük Yaşamdan Dipnotlar (Yapı Kredi Yayınları) kitabını Korkut Akın inceledi.

İyi okumalar.