İETT yaya kalmış!
İBB dosyasında 3. gün. İstanbul’da toplu taşıma fiili olarak özelleştirilmiş.
İstanbul’da toplu taşımanın fiili olarak özelleştirildiği ortaya çıktı. Toplu taşıma ihalesini alan şirket, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (İETT) otobüslerini kullanıyor, araçların yaptığı kazaların masraflarını bile İETT ödüyor.
Bazı toplu taşıma ihaleleri de aciliyeti olmamasına karşın doğal afet ve savaş durumunu öngören 21/B maddesine göre yapılmış. İBB Başkanlığı Meclis Denetim Komisyonu Üyesi CHP’li Tarık Balyalı’nın hazırlanan denetim raporuna koyduğu muhalefet şerhi, İETT’nin nasıl fiili olarak özelleştiğini gösteriyor. Şerh raporunda yer alan dikkat çekici bazı İETT ihaleleri şöyle:
Kazayı da İETT’de ödüyor
İETT Ayazağa garajındaki idareye ait 392 araçla 120 gün süreli 10 milyon 786 bin 347 kilometre “şehir içi toplu taşıma işi” ihalesi gerçekleştiriyor. Bu ihale de doğal afetlerde kullanılan 21\B maddesine göre yapılıyor. İhalenin yaklaşık maliyeti 44 milyon 871 bin 203 lira. İhalenin
bedeli ise 42 milyon 821 bin 797 lira. Bu ihaleye katılan 5 firmanın 4’ü yaklaşık maliyete göre fazla fiyat verdikleri için eleniyor. İhaleyi maliyetin altında tek teklif veren firma kazanıyor. Bu ihalede en çok şartnamedeki ‘maliyeti 100 bin liranın altındaki kazaların kurum tarafından ödeneceğine’ ilişkin madde dikkat çekiyor. Buna göre İETT’ye ait araçlarda yüklenici şirket tarafından kaza yapılması durumunda zararı İETT karşılıyor. Raporda bu ihaleye ilişkin İETT’nin sahip olduğu araçlarla taşeron bir firmanın hizmet vermesinin uygun olmadığı belirtilerek “Kuruma ait olan araçların işletilmesinden oluşacak kârlılık dışarıdan bir firmanın kasasına giriyor” deniliyor.
‘İETT kendi işletmeli’
İlk ihalenin devamı niteliğinde açılan bir diğer ihale ise 365 gün süreyle 380 otobüsle 27 milyon 786 bin 400 kilometre seferini içeriyor. Bu ihalede de yakıt ve şoför yüklenici tarafından karşılanırken İETT’nin araçları kullanılıyor. Yani İETT şirketlere kendisine ait otobüslerle toplu taşıma işini yapması için para ödüyor. İhalenin yaklaşık maliyeti 161 milyon 404 bin 356 lira. İhalenin bedeli ise 119 milyon 32 bin 228 lira. Ayazağa garajından sonra İETT bu kez “Anadolu Yakası Kurtköy garajındaki 239 araç ile yakıt dahil bakım onarım servisi hazırlık ve şehiriçi toplu taşıma” başlığıyla ihale açıyor. İhalenin yaklaşık maliyeti 106 milyon 534 bin 496 lira. İhale bedeli de 99 milyon 892 bin 264 lira. İhalenin şartnamesine göre İETT’ye ait 239 araç 9 ay süreyle 17 milyon 252 bin 550 kilometre sefer yapacak.
Sürücü ve yakıt yine yükleniciye ait. İETT tarafından açılan bir başka dikkat çekici ihale de “Çağrıya dayalı kısmi zamanlı şoför personel çalıştırma” işi oluyor. İhalenin yaklaşık maliyeti 6 milyon 31 bin 800 lira. İhalenin bedeli de 4 milyon 590 bin lira. İhale toplu ulaşımda kullanmak üzere 365 gün süreli çağrıya dayalı kısmi zamanlı şoför çalıştırma hizmetini içeriyor. Yani bu ihaleyi kazanan şirket gerektiğinde İETT’ye şoför sağlayacak. Raporda bu ihaleyi kazanan şirketin “iş bitirme belgesi”ne ilişkin sorunlar olduğuna dikkat çekilerek şu ayrıntı vurgulanıyor:
“İdari şartnamesinde yapılacak işin içeriğiyle ilgili doğru bir benzer iş tanımı yapılmamıştır. İhaleyi şartnamedeki benzer iş tanımına uygun iş bitirme belgesini sunan şirket kazanmıştır. İş bitirme belgesi her ne kadar şartnameye uysa da yapılan işin içeriği uygun değildir.”
Hep aynı şirketler
İBB ’nin açtığı ihalelerdeki skandallar da bitmiyor. Aynı işler için her yıl açılan ihalelerin büyük kısmı, özel şartnameler nedeniyle yıllardır aynı şirkete veriliyor. İhaleye tek başına giren şirketler kimi zaman ihale bedellerini bile kendileri oluşturuyor. Bu durum ise rekabet ortamını ortadan kaldırıyor. Örneğin “su ve maden suyu alımı” ihalesini 5 yıldır üst üste aynı şirket kazanıyor. Üstelik ihale sayesinde İBB ’ye piyasanın en pahalı suyu satılıyor. Süreç şöyle gerçekleşiyor: İBB “2019 yılı su ve maden suyu alımı” ihalesi açıyor. İhalenin yaklaşık maliyeti 17 milyon 990 bin 503 lira. İhalenin bedeli ise 12 milyon 892 bin 625 lira. Bu ihale 5 yıldır her denetim döneminde yoğun eleştirilmiş çünkü ihaleyi sürekli aynı firma kazanıyor.
Buradaki en ilginç noktalardan biri ise İBB iştiraki Hamidiye Su AŞ ’nin piyasada 9 liraya sattığı 19 litrelik damacana suyun İBB tarafından ihaleyle söz konusu şirketten 9 buçuk liraya alınması. Üstelik İBB 19 litrelik damacana sulardan ihale kapsamında 65 bin tane alıyor. Raporda İBB ’nin pahalı su aldığını belitilerek bu ihaleye ilişkin “İhalenin oluşma sürecinde yaklaşık maliyete fiyat veren 3 firmanın 2’si ihaleye giriyor. Yani firmalar bir şekilde ihale fiyatlarını en baştan itibaren kendileri oluşturmuş” ifadeleri kullanılıyor.
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!