HDP'den Cizre raporu: Dehşetin belgeleri
<video:551863>
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cizre raporunu, tanıklıklarla birlikte video ve albüm olarak yayımladı. Cizre çatışmalardan önce böyle bir görüntüye sahipti.
Sokağa çıkma yasağıyla birlikte 79 gün süren operasyonların sonunda Cizre bu hale geldi.
HDP'nin, "Mezopotamya'nın sevgili şehri Cizre" başlığıyla yayınlanan albüme ek olarak verilen CD'deki videoda tankılıklarla Cizre'de yaşanan acılar gözler önüne seriliyor.
"Cizre Ablukası ve yananlar, bitirilen 'Çözüm Süreci’nin toplumsal ve ekonomik yansımalarından biri olmuş, barışın ne kadar kıymetli bir şey olduğunu, çatışmalı ortamın toplumun tüm kesimlerine nasıl onulmaz zararlar verdiğini açıkça gözler önüne sermiştir" sözleriyle başlayan rapor Cizre'de 14 Aralık 2015 - 2 Mart 2016 arası 79 gün süren ve Cizre’ye tüm girişlerin kapatıldığı dönemi kapsıyor.
14 Aralık 2015'te ilan edilen son yasak resmi açıklamalara göre, 11 Şubat 2016'da bitirildi.
Temmuz 2015'ten itibaren Cizre şehrinde 5 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
İsimleri belli olmayan numaralandırılmış mezarlar... Cizre'de toplamda 154 gün devam eden sokağa çıkma yasaklarındaki operasyonlarda kimliği belirlenen 211 kişi ve kimliği henüz belirlenemeyen 72 kişi yaşamını yitirdi
HDP albümü, Cizre'de yaşamını yitirenlere, zulme uğrayanlara ve tüm Cizre halkına ithaf edildiğini açıkladı.
"Sorunların karşılıklı diyalog ve müzakere temelinde çözülmedigi durumlarda, toplumsal adaletten söz etmek mümkün olmayacaktır. Kurulacak Cizre Araştırma Komisyonu'nun, gerek hakikatlerin ortaya çıkarılmasında gerekse de onarıcı adalet mekanizmalarının ilerlemesinde büyük bir rol oynayacağı" vurgulanan 'Cizre raporu'nun sonuç bölümünde şu istekler dile getiriliyor:
"Abluka kalktıktan sonra bile Cizre’ye gelen heyetler devlet yetkililerinin gözünde “potansiyel terörist” muamelesi görmüştür. Devlet yetkililerinin Cizre’de insani çalışma yürüten ekiplere her türlü kolaylığı sağlaması gerekirken, bu insanlara “düşman” muamelesi yapılması kabul edilemez."
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın buna yönelik beyanları bölgede görev yapan devlet güçlerini ve yetkililerini, kurumların çalımalarını engelleme yönünde cesaretlendirmektedir. AKP Hükümeti’nin bir an önce bu tutumundan vazgeçip, Cizre’deki yıkımı sarmaya çalıan heyet ve ekiplerin, belediye görevlilerinin ve gönüllülerin Cizre halkıyla dayanışma faaliyetlerini yürütmelerini kolaylaştırıcı bir yaklaşım sergilemelidir."
"Cizre’de “operasyonların bittiği” yönlü açıklamalardan sonra ortaya çıkan tablo, işlenmiş suçlarda pervasızca hareket edildiği, yargılanma gibi bir kaygının
olmadığı izlenimini doğurmaktadır."
"Abluka altına alınan kentlerde ortaya çıkan tahribatın onarılması, bağımsız komisyonların oluşturulabilmesi ile mümkündür."
"Kamulaştırma adına altında, AKP iktidarının yapmak istedği, yaptığı katliamların üzerini örtmek ve halkın direniş ve kültürel hafızasını yok etmektir."
"TOKİ’ler yoluyla insanları bahçeli geniş evlerden alıp, kutucuk gibi evlere sıkıştırmak, yüzlerce yıldır süregelen Cizre’nin sosyolojik ve tarihsel yapısını tahrip edecektir."
"Kamulaştırma kararlarıyla uygulanmaya konmak istenen mal gaspına tüm demokrasi güçleri karşı çıkmalıdır."
"Vahet Bodrumları’nın birer hafıza mekanına dönüştürülmesi Cizre halkının bir talebidir."
"Ablukalarda kadınlara karşı işlenen savaş suçlarıyla birlikte, kadın hakikatlerinin ortaya çıkarılması için bir çalışma yapılmalıdır."
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!