'Kendini sev!' bir kültür olarak narsisizm

Günümüzde insanın kendini sevmesi, ötekini boş veren bir tutumla narsisizme dönüştü. Çeşitli gerekçelerle manevi dünyası hasara uğrayan insanlar, hayatta kalma stratejisi olarak narsisizme sarıldı.

Yayınlanma: 22.01.2023 - 13:00
'Kendini sev!' bir kültür olarak narsisizm
Abone Ol google-news

Kendisinden önce yaşayanlar ve kendisinden sonra yaşayacak olanlar için değil, yalnızca kendisi için yaşayan insanlardan oluşan bir toplumda narsisizm toplumsal bir ahlak biçimi olarak kendini gösterebilir.

Tarihsel zamanla ilişkisini kaybetmiş bir toplumda narsisizmin tipik bir kişilik yapısı olarak ortaya çıktığını söyleyen Christopher Lasch, içinde yaşadığımız zamanın yeni kültürünün bu olduğunu söyler. Lasch’ın Narsisizm Kültürü (1) isimli eseri günümüz insanını yakından tanımak için dikkate alınması gereken eserlerden biridir.

ÖTEKİNİ BOŞVER!

Kendine düşkünlüğün “özgünlük” ve “farkındalık” olarak meşrulaştırıldığı günümüz dünyasında “Kendini sev!” ifadesi kendilik ve sevmek kavramlarına odaklanmayı ima etmekten çok “Ötekini boş ver!” anlamında kullanılmaktadır. Kişisel gelişim vaizleri ötekinin olmadığı bir dünyada kaderlerinin kendi ellerinde olduğunu söyleyerek insanları tek başlarına yeterli olmaya çağırırken günümüz narsisizminin bir kültür olarak yerleşmesine büyük katkı sunmaktadırlar.

Lasch, Narkissos mitini değerlendirirken “Mesele onun kendine âşık olması değildi” der. Narkissos, kendi yansımasını tanımadığı için kendi ve çevresindekiler arasındaki farka dair hiçbir fikre sahip olmayandır. “Ötekini boşver!” tutumu kendilik meselesinin idrak edilmediğini bize söyler.

Ötekinin temsiliyeti olarak kamusal alanın yitirilmesi narsisizm ahlakında kamunun kişisel performans sergilenen bir alana dönüşmesine neden olur. Kamusal alan bir tür herkesin kendine olan sevgisini ilan ettiği bir mecradır. Var olmak demek kendini uluorta sevmek demektir. Bu performansın “Ben kimim” sorusuyla kendini vitrinde göstermesi oldukça yaygın bir durumdur. Narsisizm ahlakında “Ben kimim” sorusu gerçekleştirilebilir bir arayıştan ziyade zihinsel bir takıntının ifadesidir.(2)

Sözü edilen zihinsel takıntı yapay mistik eğilimlerde de kendini gösterir. “Ben kimim” sorusu günümüz narsisizminde mistik bir yönelim olarak da lanse edilirken mistisizm fantastik edebiyattan edinilen imgelerle bulanık hale getirilir.

TARİHLE BAĞINI KOPARAN İNSAN

Neden bir kültür olarak narsisizm bu denli yaygınlaşmıştır? Bu soruya yanıt verebilmek için öncelikle günümüzde yaşayan insanların gelecek zamanla kurduğu ilişkiye odaklanabiliriz. İçinde kişinin kendisinin olmadığı bir gelecek zaman artık ilgi çekmemektedir. Kendi ölümlerinden sonraki dünyayla ilgilenmeyen insanların dikkati kendi yaşamlarının geleceğe uzatılmasına kaymıştır. Uzun yaşamanın hakiki kişisel başarı olarak kabul edildiği günümüzde ölmek -henüz dile getirmemiş olsa da- bir beceriksizlik olarak sezilmektedir.

Geleceğe ilgi duyulmaması geçmişle de ilişkiyi koparmış, günümüz insanı tarihi kendi biyografisiyle kuşatmıştır.

HAYATTA KALMA STRATEJİSİ OLARAK NARSİSİZM

Tüm bu olan bitenlerin arkasındaki gerekçe nedir? İnsanlar neden yaşam denilince yalnızca kendi yaşamlarına dikkat kesilmişlerdir? Hiç şüphesiz ki sayısız gerekçe bulunmaktadır. Bu gerekçelerden bazıları yaşanan iki dünya savaşı, dini geleneklerin insan dönüştürücü karizmalarının bizzat temsilcileri tarafından hasara uğratılması, modern kurumların küresel risk yaratabilme gücü ve dünyanın sonu içerikli distopyaların edebiyat, sinema ve özellikle siyasette aktif rol alması gösterilebilir.

Distopik dünyanın riskleri insanları hayatta kalma stratejilerine itmiş görünmektedir. Lasch, narsisizmi “Çocuksu bir öfkeyle kendini savunma, ayrıcalıklı benliğin her şeye muktedir olma fantazilerini ödünleme girişimi” olarak görür.

Çocuksu öfkeyle kendini savunan benlik ister istemez dünyanın biçimlendirilmemiş durumuna, tarih öncesine geri çekilir. Narsisizmin bir kültür olarak yaygınlaşmış olmasının arkasında bu çocuksu durum yatmaktadır. Narsisizm ahlakında kişiler hayatta kalma stratejisi olarak “Kendini sev” mektedirler.

1- Christopher Lasch – Narsisizm Kültürü – Alfa Yayınları

2- Anthony Giddens – Modernite ve Bireysel Kimlik -Say Yayınları


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler